40 entry daha
  • kendimize yapıp yapabileceğimiz en büyük iyiliklerden biri "bana ne!" diyebilmeyi öğrenmektir. bana ne'yi öğrenince sana ne'yi de yanında hediye olarak veriyorlar hem. bana ne derken vurdumduymazlığı kastetmiyorum; değiştiremeyeceğimiz, gücümüzü, idrakimizi, haddimizi aşan her şey karşısında takınacağımız tavırdır bana ne. zira bize ne'dir, biz ancak bize verilmişlerle, yapmamız gereken ne ise onla ilgilendik mi dışarının girdabından kurtulabiliriz. bana ne'yi diyemediğimiz anda o girdabın içine çekiliveririz. girdabın mahiyetini, önünü sonunu kestirmediğimiz için de sonunda yine vay gara başlarım diyerek yen yaka yırtan biz oluruz. bunlar hep tecrübeyle sabit. "bana ne" insanı özgürleştirir efendim, tıpkı "ben bilmem" gibi, tıpkı "kul oldum hür oldum" gibi. elbette bunları üstünkörü söylemekle iş bitmez, fakat üstünkörü söylemek de bir şeydir, gün gelir hakikatini de öğretirler.

    ötesi bana ne! cümle nevrozların, depresyonların, sıkıntıların devası bu sözü içten, gönülden söylemekte gizlidir. "üstüne vazife olmayan işe karışma!" bu söz benim babamın virdi mesabesindedir, kendimi bildim bileli babamın bana ve herkese verdiği öğüt budur. anlamını, 40 yaşımda az buçuk anlamak nasip oldu. tabii kemâline değin anlamaya, öğrenmeye devam. analarımızdan babalarımızdan, bize gerçek ders verenlerden hakk gani gani razı olsun.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap