19 entry daha
  • slipknotın 9 ağustos 2019 tarihinde çıkan son albümü. albüm genel itibariyle bana olmuş dedirtti, coreynin sulfurden beri devam ettirdiği verseleri brutal chorusları ise clean söyleme şekli bütün albüme şeklini vermiş. tek tek şarkıları incelemek gerekirse:

    insert coin: albümün introsu olan parça albümün son parçası olan solway firth parçasına da bir giriş niteliği taşıyor."today, upon this hill, i’m counting all the killers…"

    unsainted:albümden önce singleı yayınlanan iki şarkıdan biri. şarkı corey taylor'ın yıllardır muzdarip olduğu depresyonla ilgili. şarkıda davullar güçlü durumda. davullarıyla ve chorusuyla bana sulfuru anımsattı.bana göre şarkının söz bakımından en güçlü kısmı corey'nin muhtemelen kendi hastalığına seslendiği "did you think you could win? and fill me in?
    did you think you could do it again? i'm not your sin" kısmı.

    birth of the cruel:şarkı yine corey'nin depresyonu ile ilgili ancak bu kez corey'nin depresyonu yendiğini ve eski corey'nin öldüğünü(death of the fool) ve yeni corey'nin doğduğunu ki kendini zalim olarak nitelendiriyor(birth of the cruel) anlıyoruz. albümün öne çıkan parçalarından biri değil. şarkıda sid wilsonın düzenlemeleri ön plana çıkıyor.

    death because of death:albümün vasat geçiş şarkılarından biri. ısınamadım kendisine.

    nero forte:albümdeki diğer şarkılara göre daha hızlı akış gösteren şarkı özellikle chorusuyla birlikte birçok kişinin albümde en sevdiği parça haline geldi.bana göre şarkıdaki bridge kısmı albümdeki en güzel kısımlardan biri.adeta önceki albümleri hatırlatırcasına olan kısımda corey'e shawn back vokaliyle çok güzel eşlik ediyor.

    critical darling:bana göre albümdeki en güçlü üç şarkıdan biri.belki de albümdeki melodiyle vokalin en çok uyumlu olduğu şarkı. chorus kısmı bir stone sour albümünde yer alsa sırıtmaz.

    a liar's funeral:benim için albümdeki diğer güçlü şarkı. snuff gibi yavaş ilerleyen soft bir şarkı fakat snufftan farklı olarak daha ağır bir atmosfer var şarkıda. corey'nin liar diye haykırdığı kısımlardaki güçlü vokali size çektiği acıyı o kadar iyi hissettiriyor ki adeta siz de acı çekiyorsunuz ve o haykırışlara eşlik eden riffler şarkıyı gerçekten unutulmaz hale getiriyor. belki de albümdeki en akılda kalıcı riffler. neden bilmiyorum ama bu riffler bana cahit berkayın notalarını hatırlattı adeta. şarkının yaklaşık orta kısımlarından itibaren corey cleanden brutale geçiyor ve şarkının ikinci yarısı bambaşka bir çehreye dönüşüyor. yaptığım okumalara göre coreynin burada liar diye seslendikleri depresyonu nedeniyle kendisini hor gören ve hayal kırıklığına uğratan arkadaşları.

    red flag:albümün hızlı akış gösteren bir başka şarkısı. şarkı girişte saf bir biçimde duyduğumuz ve tüm şarkıya hakim olan güçlü gitar riffleriyle ön plana çıkıyor.şarkının kapanışı da gerçekten güzel.

    what's next:yine ısınamadığım bir geçiş şarkısı kendileri.

    spiders:albümdeki belki de albümle alakasızmış gibi görünen tek şarkı. corey'nin bu şarkıyla yeni bir şeyler denemek istediği açık ki şarkı funk metal esintileri sunuyor. sevenleri ve sevmeyenleri olacaktır, benim içinse olsa da olur olmasa da olur denebilecek bir şarkı olmuş.

    orphan:albümdeki slipknotın artık kültleşmiş tarzını yansıtan yegane şarkılardan biri ve benim için albümün öne çıkan üçüncü şarkısı.şarkıyı vokalleri çıkartıp biraz da tanınmayacak hale getirip iyi bir metal müzik dinleyicisine dinletsek bu şarkıyı sadece slipknotın yapabileceğini söyler. verseler alıştığımız tarzda son derece sert ve yine hızlı. chorus ise günlerce aklınızdan çıkmayıp dilinize dolanabilir. chorusun clean akarken ortasında kesilip sert hal alması ve sonundaki "i am the orphan
    the one who killed your world" sözlerinin rifflerle olan uyumu belki de bu chorusu albümün en kuvvetli chorusu yapıyor.

    my pain: yine albümün sıradışı şarkılarından biri. şarkı gerçekten ilginç bir atmosfere sahip. şarkı başlarda sizi geriyor ortalardaki melodisiyle adeta neşeli bir şarkı haline gelirken şarkı başladığı şekile geri dönüyor ve siz gerilmişken sizi terk ediyor adeta.

    not long for this world: albümün söz bakımından belki de sizi en çok vurabilecek şarkısı. soft başlayan şarkı ortalarında sert bir hal alıyor ve adeta sert kapanışıyla şarkının o yumuşak başlangıcını unutturup klasik bir slipknot şarkısı halini alıyor.

    solway firth:albümden önce çıkarılan iki singledan ikincisi.albümün belki de en komplike şarkısı. girişi, yavaş kısımları, hızlı kısımları ve chorusuyla adeta birbirinden farklı parçaların bir araya gelmesiyle oluşmuş gibi ancak buna rağmen şarkı muazzam bir bütünlüğe sahip.şarkının kapanışında corey sizi "you want a real smile?
    i haven't smiled in years" diyerek derinden vuruyor. bu arada şarkı adını solway firth spaceman adlı fotoğraftan alıyor: https://www.bbc.com/…ws/uk-england-cumbria-27391210

    son bir değerlendirme yapmam gerekirse albümün grubun önceki albümlerinden bağımsız değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. herakleitosun aynı derede iki kere yıkanılmaz demesi gibi hiçbir grubun müziği de grup ne kadar isterse istesin aynı kalamaz. ben bu albümle grubun ulaştığı yeni müziği son derece beğendim ama bu demek değil ki yaptıkları müzik önceki müziklerinden çok farklı. hızlı ve sert verselere yumuşak chorusların eşlik ettiği perküsyonların ve rifflerin güçlü olduğu klasik bir slipknot albümü yine. burada beğenmeyen insanların aksine dünyadaki çoğu dinleyici son derece olumlu tepkiler gösterdi albüme.puanım 8/10
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap