me and bobby mcgee
-
new orleans'a kasırga gelmeden birkaç hafta önce, şehri suları altında bırakan pontchartrain gölü'nün ortasından geçen köprüde arabayla yol almakta, ve bu şarkıyı dinlemekteydik. arabayı kullanan kişi kanadalı garip bir adamdı, parça çalmaya başlamadan önce suları uçsuz bucaksız gibi görünen gölü işaret edip "işte bir kasırga geldiğinde bu sular new orleans'a dolacaklar" demişti. sonra janis "busted flat in baton rouge, waiting for the train..." dedi. adam cd'yi durdurdu. "bu parçada neler dediğini anlıyor musunuz?" diye sordu. nasıl anlayacaktık. sonra hemen her cümleyi bize teker teker anlattı. gölün güzel manzarası, o kocaman su birikintisinin tam ortasından arabayla geçiyor olmanın verdiği garip heyecan, ve güzel bir parçanın öyküsünü dinlemenin keyfi birbirine karışmıştı. ve elbette birkaç hafta sonra o suların gerçekten şehri sırılsıklam edeceği kimsenin aklına gelmiyordu bile.
baton rouge new orleans'a bir-birbuçuk saat uzaklıkta küçük bir şehir. kasırgadan sonra oraya gidip birkaç ay kalmak zorunda kaldım. sonunda new orleans'a kasırga sonrası ilk defa dönüş yolundayken, janis'in bobby ile beş parasızken otostop çekişini düşündüm. yağmur bastırmadan hemen önce bir kamyonun durup onları alışını, sonra da şarkılar söyleyerek new orleans'a gelişlerini. kaybedecek bir şeyleri olmadığı için kendilerini ne kadar özgür hissettiklerini. darmadağın new orleans'a vardığımızda, gölün üzerinde giderkenki gibi, ya da kaybedecek bir şeyi olmayan janis ve bobby gibi hissedebilmekten çok uzaklardaydım.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap