77 entry daha
  • avrupada , daha doğrusu ingiltere’de başlayarak tüm dünyaya yayılan sanayi devrimi bir yandan içinde yaşadığımız ‘modern’ çağın yaratılması noktasında ilk adımları atarken diğer taraftan da dünya çapında etkileri bugün bile gözlemlenebilen bir takım olaylara ön ayak oldu.

    en basit anlatımı ile, üretim tekniğinde meydana gelen değişim ve gelişim ile kendisini gösteren devrim, beraberinde büyük boyutlu verimlilik artışlarını getirdi.

    1770-1780’ lerden bailayıp 1914’e kadar uzanan dönemi kapsayan uzun 19. yüzyıl avrupa’daki ekonomik değişimin en göz alıcı olduğu dönemdir. sanayi devrimi yepyeni bir sayfa açmıştır. devasa su yolları, lokomotifler, tarımda kullanılan ve verimliliği çok büyük oranda arttıran makineleşme ile britanyadünya ticaretinin merkezi konumuna geliyordu. devrim ile birlikte gelen üretim artışı kendine yeni pazarlar arar hale geldi ve ihracatın ülke ekonomisindeki payı giderek artmaya başladı. britanya ihraç ürünlerinin değeri 1700-1750 yılları arasında ikiye katlanarak 1800 yılına gelindiğinde üç katın aştı. böyle bir durumda yeni pazarlar, yeni alıcılar çok daha önemli hale geliyordu. aranan yeni pazarlar, ekonomik askeri ve siyasal alanlarda britanya’ya rakip kıta avrupasıülkeleri olamazdı. en azından o dönemki siyasal karışıklık açısından pek mümkün görünmüyordu. bu ülkeler kendi iç pazarlarını, çıkarları olmadan - daha doğrusu rasyonel çıkarları olmadan- britanya ekonomisine açmazlardı. bu durumun farkında olan britanya için hedef görece daha az gelişmiş ülkelerdi. eric hobsbawm, britanya’nın sanayileşmesinin bilhassa hindistan ve diğer sömürgeler gibi görece az gelişmiş bölgelerle yapılan dış ticaret yoluyla beslendiği kanısındadır.

    sanayileşmesini dış ticaret ile besleyen britanya, kendi iç pazarını ise son derece sıkı önlemlerle korumaktaydı. (bkz: merkantalizm) kendi sanayileşmesini hindistan pazarı ile besleyen britanya, calcio kanunu ile pamuklu hint mallarının ithalatını yasaklamıştı. britanya ve hindistan ekonomik ilişki, taraflardan birisinin, diğerinden orantısız şekilde yararlandığı acımasız bir sömürgecilik ilişkisi olarak uzun yıllar boyunca devam etti. tarih boyunca sahip olduğu zenginliklerle gerek insanlık tarhinin eski uygarlıklarının, gerekse de modern batılı sömürge imparatorluklarının dikkatini çeken hindistan’ın, günümüzde içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal problemlerin temelinde de britanya başta olmak üzere diğer batılı ülkeler tarafından maruz bırakıldığı sömürgecilik faaliyetlerinin izlerini görmek mümkündür.

    hindisat üzerindeki ingiliz sömürgecilik faaliyetlerinin geçmişi 17. yüz yıl başlarına kadar uzanır. 1600 yılında, queen elizabeth dönemimin sonlarında kurulmuş olan ingiliz doğu hindistan şirketi, sadece dış ticarette faaliyet gösteren anonim şirketlerin an büyüğü olması açısından değil aynı zamanda ingiliz sömürge ve imparatorluk sisteminin kurulması noktasında etkili olması açısından da büyük önem taşımıştır. ingiliz doğu hindistan şirketi, ingiliz sömürgeciliğinim ciddi anlamda ilk adımı olmuştur. şirket yalnızca bir kaç yıl içerisinde ticari bir güçten politik bir güce dönüştü ve bu yolla ingiltere kıtanın büyük kısmında hakim politik ve ekonomik güç haline geldi. britanya ve hindistan arasındaki bu ilişki britanya açısından özellikle ekonomik alanda son derece kazançlı bir ilişkiydi. özellikle sanayi devrimini izleyen yıllarda bu kazanç ciddi boyutlara ulaşmıştır. yukarıda da belirttiğim gibi britanya’nım hindistan üzerinde yürüttüğü sömürgecilik faaliyetleri olmasaydı, üretimdeki artışın kazanç halime gelmesi çok da kolay olmayacak ve kim bilir devrimin etkileri bu derece gözlemlenemeyecekti. bu bir tahmin olmakşa birlikte şüphe götürmeyecek bir durum var ki o da; sömürgecilik faaliyetleri olmasaydı britanya dünya siyaseti üzerindeki hakim pozisyonunu kuvvetlendiremez ve sürdüremezdi. 19. yüz yıl boyunca britanya ihraç ürünlerinin değeri tam otuz kat artarak ulusal gelirin %40 ını teşkil edecek duruma ulaşmıştı. yeni ve kolay pazarların mevcudiyeti sayesinde ihracattaki bütüme oranı giderek yükseldi. 1820’lere gelindiğinde britanya’nın ihraç malları değeri fransa, avusturya, isviçre, benelüks ülkeleri ve italya’nın ihraç malları değerinin toplamını çoktan aşmıştı. ekonomik alandaki bu başarının ardında hindistan başta olmak üzere görece daha güçsüz olan ülkelerde yürütülen sömürgecilik faaliyetlerinin etkisi azımsanamayacak kadae fazladır.

    sömüren ve sömürülen arasındaki ilişkinin etkileri sömürü faaliyeti son bulsa dahi devamlılık arz eder. her iki taraf içinde etkiler, asırlar sonrasında dahi gözlemlenebilir. çünkü sömürü, bir coğrafyanın bir milletin o an dahip olduğu kaynakların ele geçirilmesi ve kullanılmasından öte, sömürülen halkların geleceklerinin ve hayallerinin de çalınmasıdır. bu noktada ingiltere ve hindistan’ın 2018 yılı için ekonomik performanslarını karşılaştırmak yerinde olacaktır. dünya bankası verilerine göre 2018 yılı için ingilter’nin gayri safi yurt içi hasılası 2.8 trilyon amerikan dolarıdır. aynı değer hindistan ekonomisi için söz konusu dönemde 2.7 trilyon amerikan doları olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılı verilerine göre 66 milyon nüfusa sahip olan ingiltere’de kişi başına düşen milli gelir yaklaşık olarak 41 bin amerikan doları iken aynı değer hindistan için yaklaşık olarak 2 bin amerikan dolarıdır. her iki ülke içinde gelirin tam olarak adaletli dağıtıldığını varsayacak olursak, bir ingiliz vatandaşının geliri hindistan vatandaşına göre 20 kat daha fazladır. kişi başına düşen milli gelir rakamlarındaki devasa farkın yaşam kalitesi ve refah düzeyi üzerine etkilerinin son derece derin ve keskin olacağı açıktır. tabi ekonomik gelişmişlik ve beraberinde gelen refah düzeyindeki bu farkın tek nedenini, uzun yıllar süren sömürü ilişkisi olarak ortaya koymak son derece yanlış olur. demek istediğin sanayi devrimi ve beraberinde gelişen kaçınılmaz süreçler bazı coğrafyalar için olumlu sonuçlar doğrumuşken bambaşka coğrafyaların kaderlerini de belki de hiçbir zaman değiştirilemeyecek şekilde etkilemiş olabilir.

    kaynak isteyen olursa yeşillendirebilir.
48 entry daha
hesabın var mı? giriş yap