• bu insanlar ikiye ayrılır;
    uyuduğunu, yeni uyandığını, içinin geçtiğini zinhar kabul etmeyenler. ararsın, uyuyor olsa bile açar telefonu, "aa uyandırdım mı? " dersin "yok canm ne uyuması" diye cevap verir. uyumayı bir zayıflık, bir zaaf, bir acziyet gibi görür, konusunu açmaz, yok sayar. bu insanların (bkz: sadece aptallar sekiz saat uyur) sendromuna yakalandığını düşünüyorum.

    ikinci türü ise çok tehlikelidir. hem yalancıdır hem de bayar. çünkü sadece yatakta yattığı uykuyu hesaplar. kanepede, yolda, sezlongda uyuduğu uykuyu saymaz. anlatır durur. "2 saatlik uykuyla duruyorum", "uymayalı şu an 451 saat oldu" diye. bu türün katli vaciptir. günahı boynuma*

    uyku hakkında bu kadar konuşmayı saçma buluyorum. telefonu şarj etmek kadar önemsiz. pilin bitiyor, yatıyorsun uyuyorsun şarjın dolunca devam ediyorsun. yaşam koşulları, yaş, kilo, stres insanın uyku ihtiyacını belirler, kişiye göre değişir.

    az uyuduğu için bilim, sanat, edebiyat dünyasına katkı sağlayanlar var fakat çoğunluğuna göz çevresi kırışıklığı ve gereksiz sinir yapıyor. katlanılmaz insanlar oluyolar vesselam.*
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap