6 entry daha
  • “...ayşe pusat, kocasını daima aşın bulmuştu. evlenirken onun bu aşırılığı hoşuna gitmiş olmakla beraber zamanla bunun biraz durulmasını beklemiş, fakat ümidi boşa çıkmıştı. bu adamda gizli kaynaklardan gelen bir ateş vardı ki, onu daima aşırılığa, tehlikeye, kendini harcamaya sürüklüyordu. muayyen kanaatlerinin dışındaki bütün meselelerde bir çocuk kadar saf ve bilgisiz olan, çabuk aldatılan kocası, herkese ve her şeye inanan kocası şimdi müthiş bir münkirdi. artık onu aldatmaya imkan yoktu....”

    “....pusat artık hiçbir şeye inanmıyor, herkesi iğrenç görüyor, her zevki bayağı buluyor, her şeyle ince ince istihza ediyordu. o yaralı bir insandı. kalben ve hissen askerliğe bağlı kalmış, fakat bu çirkef asırda bazı askerlerde bile askerlik ruhunun tavsadığını görerek en derin yerinden incinmişti. en alçak iftiraların çamuruyla boğulurken, görülmemiş haksızlıklara uğrarken tanrı kendisine yardım etmemiş, ummanlar gibi olan rahmetinden bir damlacık bile saçmamıştı. ahlakı, adaleti, insanlığı, dostluğu, her şeyi görmüş, bunların birer serap olduğunu acı tecrübelerle öğrenmişti. altı uçurum olan çürük bir tahta köprü üzerinde kendisini nasıl emniyette sayardı...”
372 entry daha
hesabın var mı? giriş yap