94 entry daha
  • çok çok güzel bir dizi. şahane. izlerken huzur buluyorum. anne ağzını her açtığında söyleyeceği şeyleri merakla bekliyorum. çocukken kafamın çalışma şekline çok benziyor anne denen cimcimenin düşünüş biçimi. düzenli olarak saatlerce yatakta uzanıp hayal kuran ve annesi çağırdığı zaman, "bana dokunmayın ben hayal kuruyorum işim bitince gelirim." diyen bir çocuktum. beş yaşında okuma yazma öğrenip evde bulduğu bütün kitapları okumaya başlayan ve coşkulu şiirler yazan bir kız çocuğuydum. daha okula gitmiyorken, ablamın okul gösterilerinde bile öğretmenlere yalvarıp sahneye çıkıp şiir okurdum. o yüzden anne'in yeri benim için çok ayrı. hayal dünyasına, erkeklere minnet etmeyişine, konuşmayı ve abartılı sözcükleri sevişine baktıkça çocukluğumu görür gibi oluyorum. iyi ki varsın anne, içimde çok tatlı duygular uyandırıyorsun.

    tüm bunları bir yana bırakırsak, dizinin geçtiği atmosfer, iklim beni benden alıyor. o dönemin kıyafetleri, sadelik, kitaplarla ve doğayla iç içe yaşamaya müsait bir hayat, atlar, çayırlar, her şey insanı kıskandırıyor. her şey daha zor ama tüm duygular filtresiz, olduğu gibi ve masum. gereksiz konuşmalar yok, gereksiz kalabalık yok, sosyal medya yok, televizyon yok, her şey çok doğal yaşanıyor. içim gidiyor izlerken.

    "kırağının olduğu bir dünyada yaşadığım için o kadar mutluyum ki."
809 entry daha
hesabın var mı? giriş yap