126 entry daha
  • 13 şubat 2014 tarihinde saat akşam 7'de kızılay'dan 261 etlik kasalar otobüsüne binmiştim (bu kadar ayrıntıyı hatırlamamın esbab-ı mucibesini birazdan anlayacaksınız). tıklım tıkış dolu otobüste zor bela ayakta yer bulmuş gidiyorken, koyu takım elbiseli nur yüzlü ama yabancı olduğu ve dahası bırak bu otobüsü, bu kıtanın adamı olmadığı her halinden belli olan 25-30 yaş civarında gençten biri benim mıntıkama doğru meyletti. sevaptır, bari hafiften yer açayım diye hareketlenince "thank you" dedi. bu vesileyle başladı bir ingilizce sohbet aramızda.
    - i'm from kızılcahamam, what about you?
    + i'm from united states, utah.
    - ooo really?! what r u doing here?
    + learning turkish :)
    dedi ve başladı akıcı bir şekilde türkçe konuşmaya. etlik kasalar otobüsünde türkçe konuşan bir utahlı!! bütün bunlar olurken ne ara çantasından türkçe mormon kitabı çıkardı ve bana gösterdi hatırlamıyorum. fakat "dinle aran nasıl" diye sorduğunu ve benim de "yok anam, ben ateistim" dediğimi gayet iyi hatırlıyorum. neyse sonra o kilise dedi, bense "bach'ın organ besteleri olmasa kilise çekilir dert değil" dedim. kaşla göz arasında mormon misyoner tacizine uğruyordum ve tacizcim son derece yapışkan çıkmıştı.
    + "eee, iyi işte. cumartesileri gaziosmanpaşa'daki kilisemizde bach da çalışıyoruz. gelsene bir hafta sonu"
    dedi ve cep numaramı aldı ve sonra da kendi kartını vermeye yeltendi ama bulamadı. fakat dedim ya yapışkan adam; tuttu otobüs biletinin üstüne adını, numarasını ve sitesinin adresini yazıp uzattı. bu entryi yazmama vesile olan da kitaplarımın arasından çıkan o otobüs bileti. efemeracılık mı dersiniz yoksa çöpçülük mü ama atmamış yıllarca saklamışım. nitekim şimdi hatırlıyorum, bu oğlan beni uzun süre aradı, mesaj attı "gelsene bach dinliyoruz gop'ta kilisede" diye ama hiç oralı olmadım.

    hatırladığım bir diğer şaşırtıcı şey de o gün bu mormon misyonerinin etlik'te indiği durak oldu. zira o durak, nakşibendi tarikatı'nın ismailağa geleneğinden gelen hicret cemaati'nin ankara'da en yoğun yaşadığı yerin hemen yanındaydı. mormonumuz tesadüfen mi o civarda oturuyordu bilmiyorum ama türkiye'deki zibilyon tane tarikattan mormonluğa en yakını kesinlikle hicretçilerdir. etlik hicret camii civarına birgün yolunuz düşerse sünnete uygun olduğu düşüncesiyle sarıklı şalvarlı çarşaflı hicretçilerle, bir örnek giyinip alkol sigara kullanmayan, teknolojiden uzak mormoncular arasındaki benzerliği siz de görürsünüz. keşke hicretçilere musallat olup topunu uçağa doldursalar da utah'a götürseler. hadi inşallah. amin ve hatta amen.
50 entry daha
hesabın var mı? giriş yap