arama kurtarma köpeği

• http://www.vonjuliet.com/bizkimiz.html
  
  "başbakanlık türkiye acil durum yönetimi genel müdürlüğü, pakistan'da meydana gelen deprem nedeniyle bölgeye, toplam 93 arama-kurtarma ve sağlık personeli, 5 araç, 2 ambulans, 3 arama-kurtarma köpeği ve yardım malzemeleri gönderildiğini bildirdi."(musiad)
  
  ----
  
  "istanbul sivil savunma ekibinde görevli cemil erden tarafından getirilen buffy, gruptaki dağcıların ilği odağı oldu. buffy’nin arama kurtarma ekibinde bulunan dört köpekten biri olduğunu belirten erden, “buffy ile yaklaşık olarak 2,5 yıldır çalışıyoruz. ispanyol cokker cinsi olan buffy daha çok enkazlarda canlı insanları kurtarmak için eğitildi. ülkemizde yaşanan çığ felaketlerine geç kalınabiliyor, bu yüzden bu gibi köpeklerin olay yerine götürülmesi daha iyi olur. çünkü enkazın altından canlı insanları çok iyi tanıyabiliyor.” dedi" (zaman gazetesi)
  
  ------
  
  12 kasim 1999 düzce - "bölgede ankara, istanbul ve erzurum sivil savunma birlikleri`nden toplam 106 personel, 22 araç ve 2 arama köpeği ile görev yapıyor. bu birlikler, şu ana kadar 40 vatandaşı enkaz altından sağ olarak kurtardi" (başbakanlik kriz yönetim merkezi aciklamasi)
  
  --------
  
  ntvmsnbc- murat birsel röportajı:
  "urat birsel: komutanım bu aşamada bir soru sorabilir miyim onu demişken.. şimdi belki ismail bey’e de sorabiliriz, siz de cevaplayabilirsiniz. şimdi bu barni, tabiki belli ki çok özel bir köpek. yani normalde köpek var topu atıyorsun, getir diyorsun getirmiyor. bu kerata gidiyor insan kurtarıyor ve anlıyor. biraz bilgi almak istiyorum. şimdi nasıl eğitiliyor ve nasıl anlıyor insan olduğunu? ve eğiticisine orda insan bulduğunu nasıl haber veriyor mesela barni?
  zekai sarıarslan: şimdi efendim arama köpekleri gerçekten çok özel köpek. yüzlerce köpek arasından ancak bir iki tane köpek bulabilirsiniz bu kabiliyette. şuanda barni dünyadaki en iyi arama köpeklerinden birisi. bu dünyadaki arama kurtarma ekipleri tarafından da kabul edilen bir şey. zaten barni bunu ispatladı, tayvan’da ispatladı, yunanistan’da ispatladı, endonezya’da ve hindistan’da iyice ispatladı. birleşmiş milletler’in yetkilileri de bunu gördüler zaten, barni’nin ne kadar kabiliyetli olduğunu. isveç ve ingiliz kurtarma ekipleri barni’ye hayran kaldılar. biz bu köpeği kendimiz yetiştirdik. şimdi arama köpeği çok değişik şekilde yetiştiriliyor. bir defa köpek enkaz altında insan aradığını zannetmiyor, enkaz arasında oynayacak birisini arıyor, hedef budur. oynayacak birisini bulmak üzere yönlendiriliyor. dolayısıyla biraz da köpeğin kendi kabiliyeti varsa bu iş daha kolay oluyor. 6 aylık bir eğitim sonunda bu barni bunu kazandı. ancak çok önemli bir husus, barni esas bu kabiliyetini bizim 95 yılından beri bütün görevlerimizde kullanıyoruz barni’yi, bununla birlikte 4 arama köpeğimiz var. fakat barni’nin kabiliyetleri çok ön plana çıktı. enkazlardaki tecrübeleriyle işi iyice ilerletti barni. yani barni’yi götürüp bir enkazda bir yer göstermezsiniz, enkazın kenarına bıraktığınız zaman o defalarca girer delikleri arar, çıkartır. eğer canlıyı bulursa yine oraya defalarca girer, havlar ve ordan bir oyuncak alır, yani onun oyuncağı taştır. bir oyuncak alır, onunla oynamaya başlar. siz onu gördüğünüz zaman orda canlı olduğunu artık anlarsınız.
  
  murat birsel: komutanım, şimdi kendini o tabi oyun oynuyor zannediyor ama bir insan kurtarıldığını gördüğünde acaba sizce anlıyor mu bir hayat kurtardığını veya orda bir faaliyet olduğunun farkında mıdır..?
  zekai sarıarslan: zannetmiyorum. yani neticede bir şey yapıyor ama belki de anlıyordur, bilemiyorum. yani mantığı var mı yok mu onu kesin bilemiyorum ama barni görevini biliyor, görevinin ne olduğunu biliyor. yapması gerekenin ne olduğunu biliyor. gerektiği şekilde de yapıyor, başarılı bir şekilde de yapıyor.
  
  murat birsel: şimdi şeyi de sorabiliriz, tekrar bu hindistan’a ve depreme gitmeden evvel özellikle yani hepimiz bayıldık, sevdik barni’yi, çok sempatik bir şey ve çok da kıymetli, hayat kurtarıyor tabi, kabiliyetli de. ama mesela bizi seyreden çocuklar, hatta buna ben kendimi de dahil edebilirim, büyükler de dahil, biz merak edebiliriz yani.. barni normalde hayat kurtarmadığı zaman ne yapıyor, nerde yaşıyo, nerde kalıyor, ne yer, ne içer.? bir günü nasıl geçiyor barni’nin..?
  zekai sarıarslan: barni’nin bir günü şöyle geçiyo; tabi barni’nin devamlı bakıcısı, sahip olduğu bir arkadaşımız var. bu arkadaşımızdan pek ayırmamaya çalışıyoruz. ancak barni’nin bir diğer özelliği, diğer arama köpeklerinde olmayan bir özelliği, mesela ismail arkadaşımız, bu görevle ismail arkadaşımızı görevlendirdik, barni çok çabuk adapte oldu. ve onun emirlerini dinledi. diğer arama köpeklerinde pek bunu bulamazsınız. aslında barni’nin sahibi başka bir arkadaşımız. barni sabah kalkar, günde bir sefer normal yemek verilir buna, özel yemeği var, özel yem"