173 entry daha
  • zordur beyaz yakalı bir çalışan olmak. kimsenin çocukluk hayali değildir bütün gününü dört duvar arasında ve bir sandalyenin üzerinde monoton bir şekilde geçirebileceğin işe sahip olmak. ama şartlar bir şekilde buna sürükler insanı.

    hayat o kadar sıradanlaşır ki yaşadığını bile hissedemezsin. tüm yıl patronlarını zengin etmek için didinip durur, karşılığında aldığın üç kuruş parayı dişinden tırnağından arttırarak tatile çıkmak için biriktirirsin. sonra bir yılda biriktirdiğin o parayı iki haftada bir otel odası kiralamak ve denize girmek için harcar; bunun muhabbetini diğer bir tatil anına kadar yaparsın. çünkü sen yaşıyorsundur ve bunu ispatlamak zorundasın. öncelikle de kendine.

    mesela işçilerden de farklısındır sen. evet, onlar senden çok daha zor şartlar altında daha az ücretler karşılığında çalışmaktadırlar. ama kendini farklı görürsün. bir kere iyi bir eğitim almış; okulu da iyi bir derece ile bitirmişsindir. buna rağmen okul arkadaşlarından bir aptalın kendisini bir şekilde devlete attığını görünce tüm yaşama sevincin gider. çünkü sen hep hayalini kursan da devlet memuru olamayacak kadar yalnızsın. senin bir torpilin yok, bu yüzden çaba bile gösteriyorsun. ve malesef bir çıkış yolu da bulamıyorsun.

    o yüzdendir ara sıra öğretmen veya bekçi maaşlarını diline dolayıp sosyal mecralarda bir şeyler yazıp durman. herkesin rahatlamaya hakkı var değil mi sonuçta.

    sık sık emeklilik hayali kurarsın; ve alacağın evi düşünürsün. sanki tüm ömrünü bunun için yaşamışsın gibi.

    hasılı dostum, ne uzar ne de kısalırsın bu hayatta. bir gün sen de çekip gidersin dünyadan ve hiç var olmamışsın gibi olur dünya. belki seni seven birkaç kişinin hafızasında kalırsın ama onlar da göçünce bu dünyada artık kimse adını anmaz olur. hiç yaşamamışsın gibi.
58 entry daha
hesabın var mı? giriş yap