568 entry daha
  • 98 yılı, yeni çalışmaya başladığım zamanlar. ilk maaşım ile olmasa da ilerleyen zamanlarda cep telefonu alamıştım kendime. lakin bu mereti almakla iş bitmiyor tabi. öyle saatlerce nerde konuşacağız. pahalıydı, ev telefonu vardı. onunla bazen uzun konuşmalar yaptığımız olsa da hep bi ipin ucu kaçmasın düşünceleri vardı sanki. doyasıya konuşamadığım için, yazardım ben hep. ona yzdığım çuval dolusu mektup sanki karşılıklı konuşmalar gibi:) bir de resimlerimi yapıştırıp konuşma balonları şeklinde duygularımı anlatmış, birçok yerinde kendime giydirmişim. arkadaş ben de bu kendimi anlmıyorum. o zamanlar o kadar da kilolu değildim, gösterişli ve güzeldim. valla mütevazi olamaycağım. yine de her türlü kendimle dalga geçmişim. bütün bunları nerden mi biliyorum. mektupları muhafaza etmiş:) ben olsam edemezdim o kadar zaman. hep ben yazdığım için yıllarca, yazılan taraf olarak saklamış. şimdi bakıyorum arada duygulanıyorum, ne kadar safmışım, enerjikmişim deyip pek de değişen bir şey olmadığını görüyorum, kilom dışında. mektup da bir zamanlar iletişim aracıydı, hislerin, ruhun, yaşanılanların aktarım aracıydı.
1809 entry daha
hesabın var mı? giriş yap