2831 entry daha
  • herşey için çok geç...

    devletin karar mercileri durumun vahametine hakim olduğu için şu an sadece tahliye ve şehri boşaltma planlarına odaklanmış durumdalar. kendileri de biliyor ki, geçmiş 20 seneyi zaman ve para (deprem vergileri, dask vs.) olarak çatır çutur yediler.

    son depremler zamanın dolduğunun işareti. 1-2 sene içinde dananın kuyruğu kopacak. pazar günü yalova ‘daki depremle kırığın 150 km boydan boya silivriye kadar olabilmesi bile mümkün. bu da "en az" 7.2 demek.

    20 senede toki yoluyla ağırlıkla zenginlere lüks konut yapıldı. (fikirtepe, ümraniye gibi) kenar mahallelerde yüksek emsallerle, seçmene kat ve daireler kazandırılarak yapay bir lokal burjuvazi yaratıldı. ama bunların hiçbiri istanbul daki yapı stoğunun iyileştirilmesine ciddi bir katkısı olmadı. sadece şehir dışa doğru daha da genişledi ve içinde de yapılaşma yoğunlaştı. buradaki en olumlu durum 2000'den beridir depreme karşı daha güvenilir yapıların yapılmış olması. ama eskiler daha fazla.

    belki duymuşsunuzdur 17 ağustos 1999 gölcük depremi nde mevcut yapıların %12,5 ‘i yıkıldı. istanbul da 1,5 milyon konut stoğunun en iyimser ihtimalle %10 u yıkılsa 150.000 binada "en az" 600-800 bin kişinin enkaz altında ve ağır hasardan dolayı 1 milyonun üzerinde kişinin de evsiz kalması mümkün. bunlar tv de pek anlatılmaz. çünkü devlet, halkı kontrol edemeyeceği olumsuz senaryoları sesli dile getirmez, getirtmez. halkına ancak çantana düdük koy der. yani enkaz altında çıkarılma sırası bekleyen 600 bin kişiden bir hafta içinde ulaşabildiklerini çıkaracak. gerisine kireç bile yetmeyecektir. sonra şehre iş makinaları ve kamyonlar girecek.

    enkaz altında kalanlar öldü kurtuldu der misiniz? bilemem ama. evi sağlam kalanlar için sonra ki hayat pek kolay olmayacak. deprem tıpkı bir masa örtüsü serer gibi dalga hareketiyle üstyapılara hasar verdiği gibi altyapıya da hasar verir. kanalizasyon toprağa karışır, ana isale hattının su künkleri patlar. 2-3 haftada kolera (veya tifüs) salgını başlayacaktır. elektrik olsa bile damacana su, fırından ekmek, marketten ihtiyaçlar uzun bir süre temin edilemeyecektir. bu nedenden dolayı şehir kısmen veya tamamen boşaltılabilinir.

    dikkatimi çeken bir detayda afet planlarında sıklıkla kara yolundan başka, dz.k.k ile denizden tahliye planları üzerinde konuşulması. afet toplanma alanını unutun, öyle bir yer gerçekte yok. herkesi bu şehirden dışarı sürecekler.

    biri veya birileri bu deprem sonrası oluşacak "olağanüstü koşulları" fırsata çevirip, belli mahallelerde veya tüm şehir kapsamında genel bir kamulaştırmaya (istimlak) gitmesi de mümkün. mesela ülkenin çeşitli noktalarında mevcut toki konutlarını size tahsis edip, devlet yerinize konabilir. ilk birkaç yıl boş kalacak bu kupon arsalara sonra sulukule örneğindeki gibi yapılanmaların olması da muhtemel.

    çok acıdır ki deprem gibi bir afetin başka bir "fırsatı" da (bunu tabii ki üzülerek söylüyorum) dünya bankası veya imf den bu argumanla çok uygun kredilerin sağlanması (ki şu an aranan kan) ve bunu yine yandaşla çarçur edilmesi veya kamu zararlarının kapatılması olabilir.

    şehir öyle bir duruma gelmiş ki, deprem sonrası uzun bir süre marmara bölgesi üretim yapamayacağı ve vergi toplayamayacağı için bu sefer gerçekten ülke bir bekaa sorunu ile karşı karşıya kalacaktır. size borç para verenler bunu fazlasıyla sizden geri alacaktır.

    yüzyıllar boyu anlatılacak bir faciaya doğru yaklaşıyoruz.
6062 entry daha
hesabın var mı? giriş yap