11 entry daha
  • futbol topu üzerinde maksimum kavrama sağlayabilmek ve sporcunun guvenliğini tesis edebilmek amacı ile, direkt olarak ihtiyaca yonelik olarak üretilmiş ve sanırım futbol tarihi içinde en az değişikliğe uğramış malzemelerden biridir..

    seçimi aslında çok kolaydır. önemli olan sadece hangi markayı istediğinizdir. her isteğe uygun şekilde düzenlenmiş renk kombinasyonları ile kaleci eldivenleri marka gözetmeksizin birbirlerine çok yakın özellikler barındırırlar. saha içinde farkı yaratacak olan şey, eldivenin markasından ziyade bahsedeceğim 4 temel öğe ile bire bir ilişki gosterir. bunlar; beden seçimi, eldiven bakımı, kullanım biçimi ve dayanıklılığıdır.

    beden seçimi;
    kaleci eldivenleri genel olarak 4,5 - 6,5 - 7 - 7,5 - 8 - 9 - 9,5 - 10 - 11 - 12 olmak uzere 10 değiik bedende satılırlar. cok ender olmakla bırlıkte bazı markalarda sadece 9,5 ve 7,5 bedeni eksiktir. bu değerler tamamiyle inc olmakla birlikte, baş parmak hariç elinizin avuç içi hizasından kalınlığını olçmek kaydı ile bulunur. (bu olçum bel kalınlığını olçmeye benzer)
    ancak, şahsi kanaatimce yine de denenmeden asla eldiven alınmamalıdır. aynı markaların farklı modelleri açısından, kullanıma amaçlarına gore dizayn edilmiş ürünlerinde azımsanmayacak beden farklılıkları oluşmaktadır. ornek vermek gerekirse ben adidas'ın hafif sayılabilecek world cup modelinde 7,5 giyerken, aynı markanın ağır koşullar için üretilen primero modelinde 9,5 ile rahat etmekteyim. (ya da elim buyudu haberim yok) *
    diğer bir önemli faktör ise parmak uçlarında asla boşluk kalmaması, bununla birlikte paş parmak arası hariç butun parmak aralarına tam oturması gerekmektedir. bu, yuksek hızlarda çekilen şutlardan sonra elin eldiven içindeki yerini kaybetmemesi açısından cok onemlıdır. bu sayede şutu çıkardığınız anda gelebilecek ikinci bır pozisyonda, donen topu en iyi şekilde karşılamanıza olanak verir.

    eldiven bakımı :
    naçizane bir kaleci olarak en cok onem verdiğim hadise olmakla beraber, hem cebe* hem de saha içi performansa direk etki etmektedir. eldıven kullanıldıktan sonra kesinlikle yıkanması gereken bir malzemedir. vucudun bıraktığı ter gibi atıklar ve eldivenin uzun süre havasız kalması, bu ekipmanın yapımında kullanılan kımyasalların bozulmasına yol açmakta ve omrunun kısalmasına sebep olmaktadır.
    eldiven soğuk suda kati suretle elle yıkanarak temızlenmelidir. asla çamaşır makınasına atılmamalıdır. gerekirse cok az sabun kullanılmalıdır. bunun harıcınde fırça, sunger, skoç bırayt gibi malzemelerle azla temızlenmemelidir. bu tıp hareketler eldıvenın ıc yuzeyınde bulunan kavrama ozellıklı kımyasalların, ayıptır soylemesi ağzına sıçar. ıkıncı maçta hayrettın gıbı sektirirsiniz topları.
    herneyse, yıkama işlemi bittikten sonra oda içerisinde asla guneş gormeyecek bir yerde kurumaya bırakılmalıdır. bır eldıvene yapabileceğiniz en kotu şeylerden bırı guneşte bırakmaktır ki, bu tıp bir davranış eldıvenlerı akşam olmadan çöpe atmanızla sonuçlanır. (ben kendimden biliyorum)
    unutmayın, eldivene ıyı bakmak malzemenin omrune kafadan 6 ay katar.

    kullanım biçimi :
    eldivenın temas etmesi gereken tek yer futbol topudur. asla iş eldivenı ya da kediyle oynarken tırnaklarından korunmak için armour olarak kullanılmamalıdır. her zaman alındığı zaman verilen plastık çantasında saklanmalıdır ve asla orasından burasında bukulup cebe ya da cantaya tıkıştırılmamalıdır. bileklikleri her zaman sıkı sıkya sabıtlenıp cırt cırt'lara tam oturtulmalı, kaleci forması altına değil, üstune getirilmelidir.

    dayanıklılık :
    dırekt olarak marka ile alakalıdır. benim şahsi kanaatim; arkasında 70 yıllık futbol malzemesi ureticisi geçmişi bulunan adidas bu işin piridir. bunu, eldivenlerinin içinde kullandıkları değişik alaşımlarda da gorebilirsiniz. coğu eldivenin içi genelde duz beyaz olmasına rağmen, adidas'ın kullandığı malzemede yeşil ve sarı renklı kuçuk lifler'i gorebilirsiniz. tabi ki tam teknik açılımını bilmiyorum malzemenin, ama hemen hemen her markayı kullanmış bır kaleci olarak fiyat/performans oranını en ıyı şekılde size sunan marka adidas'dır her zaman.
    sanırım maç sırasında topun yarattığı penetrasyondan oluşan bır yırtık, kalecinin gormek ıstediği en son şeydir.

    ya da siz bunları hiç kaale almayın, kafanıza gore takılın. şuraya bak oturmuş eldiven bakımı falan anlatıyorum...

    allah allah delimiyim neyim edition - 2006
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap