5 entry daha
  • bir kere yaptığım ve bir daha, en azından kendi isteğimle, yapmak istemediğim hata. tüm sayılan sebeplerle yeter artık diye yolun başından dönmüştüm. sonrasında gitgide bir özlem büyüdü içimde. sınıfta olmak, anlatmak, tüm o gözlerle bir bir bakışmak, gençlerle, çocuklarla iletişim kurmak istedim. bin kere pişman oldum. bırakmak akla konduysa bu özlem iyice düşünülmeli. bir arkadaş başka bir mesleği hiç hayal etmedim derdi. bir başkası, hafif de sitemle, para için yapılacak bir iş değil dedi.
    özellikle lise öğrencilerini gördükçe aynı sorgulamalara düşüyorsun. ama bir oturup bakınca çerçeveye, dünya bambaşka bir yöne giderken, neyi öğretmeye diretiyoruz bu çocuklara? bu çağa uymayan, hiçbir gereksinimi karşılamayan yığınlarca bilgi... hepsine gittikçe yabancılaşıyorlar. boşluklarını dolduracak ne veriliyor?
    umutsuzluğu öyle yükledik ki hepsine, pırıl pırıl bir öğrencim diyor ki ; "hocam bizim nesilden bir şey olmaz. sizin zamanlarınız gibi olamadık biz." öyleyse bizim muhteşem geçmiş nesillerimiz nasıl bu kadar rezil bir dünyayı yüklediler omuzlarınıza?
    dünya değişiyor. başka yollar, yönler var. gün dahi başka türlü doğacak. hakkımız yok onlara daha başından umutsuzluk yüklemeye.
    henüz öğrenciyken staj hocamız; "ne olursa olsun gelecek elinizde. bir çocuğu bile kazanmak birçok şeyi değiştirmektir." demişti.
    kıssadan hisselerle giderken, bir başka arkadaş da ne yapsa etse ısınamadı mesleğe. yeri geldi kendi bıktı, yeri geldi çocuklar kaçacak delik aradı. yolun başında vazgeçip başka bir alana yöneldi. daha mutlu oldu. ne bir özlemi ne bir uktesi kaldı.
    bu meslek mantığın terazisi ile çalışmaz. tamı tamına bir gönül işidir. gönülde başka bir aslan yatıyorsa zorlamaya da lüzum yoktur. bırakın başkalarının gönlü dolsun.
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap