9 entry daha
  • anadolu gezisinde bursa'dan erzurum'a atlayıp sonra istanbul üzerinden yoluna devam etmesi şüphe uyandıran gezgindir.

    ayrıca onun anlattıkları sayesinde o dönem anadolusunda "ben arapça biliyorum" diye milleti uyutup şeyhlik taslayan çoğu insanın konuştuğu dilin aslında farsça olduğunu öğreniyoruz.
    bu kişilerin ibn-i battuta ile yüzleşince çevir kazı yanmasın yapıp "kendisi çok fasih bir arapça konuşuyor ben o kadar iyi anlamıyorum" demesi de ayrı bir vakadır.

    battuta'nın seyahatname'sinde bir pazardan aldığı, hint ellerinde uzunca bir süre yanında gezdiği, ona bir çocuk veren ve bir ırmağı geçerken ölen kadın için toplam üç satır yazı yazmış olmasını o dönemin anlayışına mı yoksa battuta'nın vulkanlı oluşuna mı vermek lazım bilemedim.

    bir da hayvan gibi hafızası vardır bu adamın. anadolu'dayken kendisine türkçe kötü bir şeyler söylediğini hissettiği adamın dediklerini hafızasında tutup yıllar sonra türkçe öğrenince de "ulan demek bana bunu demiş vay deyyus!" demiş, bunu da hiç böbürlenmeden seyahatnamesine yazmıştır.
65 entry daha
hesabın var mı? giriş yap