2 entry daha
  • öncelikle fon müzik: dance of the hours

    ...

    1518 senesinde, ortaçağ avrupasında, fransa'nın strazburg şehrinde troffea adlı bir kadın sokağa çıkar ve dans etmeye başlar.
    " nabii la bu? " diyenlerin haricinde ilk hafta 40 kişi daha sonra ise yaklaşık 400 kişi katılır bu dansa.
    dans eden insanların bazıları kalp krizi geçirerek ölürler lâkin dans devam eder.

    buna sebep olan hastalığa daha sonra dans eden mania ismi verilecektir.
    mania, eski yunan'da kendinden geçme hâli, büyülenme anlamlarında kullanılan bir kelimedir.
    bu dönemde, kanuni'nin kankası 1. françois fransa tahtındadır. kral, reformcuları yakalatıp kazıklara bağlatıp yaktırmaktadır ülkesinde. halkın psikolojisi çok kötü hâldedir.

    dans vebası tüm şehir hatta ülke tarafından duyulunca insanlar buna cadıların sebep olduğunu, dans eden kişilerin içine yakılarak öldürülen reformcuların ruhlarının girdiğini falan söylemeye başlarlar.
    bunun üzerine kral, doktorlara emir vererek bunun doğaüstü varlıklarla alakalı olmayan, kanın aşırı ısınmasıyla alakalı bir hastalık olduğunu söylemelerini ister. dans eden 500 civarı kişiyi devasa büyüklükte yaptıkları ahşap bir sahneye taşırlar.
    doktorlar, bu hastalığın tedavisinin dans ede ede yorulmakla gerçekleşeceğine karar verirler ama öyle olmaz.

    dans edenlerden kimisinin bilekleri kırılmakta, kimisi kalp krizi geçirip ölmektedir. üstelik hiçbirinin bilinci açık değildir ve sürekli kahkaha atmaktadırlar.
    sonuç hüsran olur. yarısından fazlası ölür dans edenlerin. bağlananlar ise bağlandıkları yerde şarkı söylemeye, ayaklarını sallamaya devam ederler. çare bulunamayınca tüm dans edenler karantinaya alınır lâkin şöyle de bir durum vardır. dans eden insanlardaki mutluluk, bu vebanın yayılmasına sebep olur.
    günümüzde hâlâ tam bilinmemekle birlikte bu salgının kitlesel psikojenik bir hastalık olduğu tahmin edilmektedir.

    salgın, daha sonra tüm avrupa'ya yayılacaktır.

    ve elbette osmanlı imparatorluğu'nun da haberi olur bu olaylardan.
    öyle ki kanuni sultan süleyman'ın, fransa kralına, " duydum ki ülkenizde dans nâmı altında kadın erkek birbirlerine sarılmakta... " diye başlayan ve bu rezaletin osmanlı ülkesine de sıçrama ihtimaline karşı kanunî'nin fransa'yı işgal etmekle tehdit ettiğine dair bir mektup yazdığı söylenir hâlâ.
    kanunî'nin bir mektup yazdığı doğrudur fakat o meşhur mektupta danstan falan bahsetmez.

    " fransa'da başlayan dans akımına karşı kanunî'nin sert sözleri " ifadeleriyle haber sitelerinde ve sosyal medyada karşımıza çıkan bu işin aslı budur işte.
    bir akım değil bir salgındır bu.

    allah vermeye...
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap