58 entry daha
  • "yalan" olduğu halde; bunu bile bile "gel.." demekten vazgeçemediğine söyler insan bu şarkıyı..
    usul usul başlayan; bir yerden sonra "gel artık!" nidalarıyla telaşlanan vega şarkısıdır bu; ki deniz özbey in sesine çok yakışmıştır; sanıyorum ki bir başkası söylese; bu hisleri yaşatmazdı bu şarkı...

    "bir senin gözler beni anlar;
    elimde değil..
    görür görmez deliren ihtiyaçlar;
    elimde değil..
    düşerken son bir kez yalana;
    benimsin benim..
    yalansan, yalanı severim;
    elimde değil...

    "gitme n'olur, gitme" itirazlar;
    elimde değil..
    yalnızım, yalnızız, yalnızlıklar;
    elimde değil...

    düşerken son bir kez yalana;
    benimsin benim..
    yalansan, yalanı severim;
    elimde değil...

    gözlerinden sızan karanlıklar;
    umurumda değil.
    ne şimdi, ne sonra;
    ne boşluklar;
    umrumda değil...

    yüzü suyu hürmetine bi gel aşkın;
    içimde bir rüzgar essin...
    bu gece doldum, bu gece taştım...
    adımı yüzüme söylersin...
    gel kollarına bi gel aşkın;
    içimde bir rüzgar essin...
    geceme doldun, geceme taştın;
    güzelsin ah güzelsin...

    dizime başını düşür uyu;
    saçlarım yüzünde gezsin...
    geceler uzun; geceler boyu;
    ben yorgun sen güzelsin...

    dizime başını düşür uyu;
    korkular içimden aksın gitsin...
    geceler uzun, geceler boyu;
    ben yorgun sen güzelsin..."

    "nasıl da içimizden incecik bir şeyler akar ya hani; onunla tanışıp da yeni hallerindeyken duygularımızın.. hani dokunmak; hani binlerce öpücük kondurmak isteriz.. gitmesinden korkarak; ama korkmaktan daha çok korkarak.. belki henüz salt gözlerden ibaretken iletişim; tensel çekimden aklını alamadan.. tek gecelik değil ama; uyumak birlikte; gideceği anı uzatarak belki.. "hiç gitme"sin isteyerek... tenine karışmak usulca; benliğinden uzaklaşarak; hayal gibi... sanki siz birer gölgesiniz de; siz izliyorsunuz; gölgeleriniz sevişiyor gibi...
    yahut belki bir bahçede; gecenin sesinde dizlerinin üzerine yatarak; saçlarının kokusunu soluyarak... hani; en ufak bir uzaklıkta bok gibi hisseder insan kendini; hep olsun; hep benimle olsun; ben olsun hep..
    yanına giderken bastığını bilemeden belki... yalan olsa da hani.. hiç olmasa...
    bekleyerek; hayal ederek..
    baktığınız deniz aynı olsun istersiniz hani; sanırsınız ki aşkadır inadı; size direnmesinden acır içiniz...
    "ama" lardan nasibini almış bütün yollardan sıyrılmış ona koşarken; kimisi anlam veremez gözü karalığınıza belki; yalandır herşey; siz de bilirsiniz.. hayatınıza dahil etmek; hayatına dahil olmak; hayatı olmak istersiniz yine de; yalnızlıklar içinde tutulup açılmış bir kapının koludur belki gözü karalığınız; bilemezler.. `istersiniz ki tüm biriktirdiğiniz tüm soruların cevabı onda olsun`.... bilemezsiniz... o da bilmez en kötüsü..
    herşey sizi yıldırmaya ayarlanmıştır; anlamazlar; elinizde değildir..

    yalandır ama; sizin olsun istersiniz... "bir gelse bir daha gidemez" sanırsınız; öyle ister; öyle hissedersiniz...

    yorduğu kadar içinize nedensiz sevinçler de salar aşkınız; gün-gece bilemezsiniz... içinizden bir his "anlıyor seni" der; yalansa da inanırsınız; inanmak işinize gelir..
    umut etmek; kek hamurundaki un gibidir aşkın içinde zira; beklersiniz... kollarınızı boynuna dolayıp; gözlerinin taa içine bakıp adınızı söyleyişini duymayı beklersiniz; "bir gün" diye... sesini seversiniz; en çok adınızı söylediğinde.. sizi anlamaz kimse; o da hatta.. bilemezler ki; gerçekten; elinizde değildir......"

    "güzelsin ah güzelsin...."
173 entry daha
hesabın var mı? giriş yap