199 entry daha
  • ağır psikolojik sorunları olduğu bilinen bir gencin inandırıcı olmayan ölmeden önce ortaya attığı iddia.

    psikiyatri doğru kullanılırsa hayat kurtarır. zira benim ve annemin hayatını kurtardı. başımdan geçen bir olayı anlatayım.

    annemin babasının ölümüyle başladı herşey. annem zaten ağır takıntılı ve panik bozukluğu olan birisiydi bu ölümden sonra nedense çok değişti. ani bir ölüm de değildi üstelik. kanserdi son evredeydi bekleniyordu. annem; babası öldükten sonra durduk yere bana sarmaya başladı. kardeşim başka bir şehirde okumaya gitmiş; babam işi nedeniyle evde değil geç geliyor. sabah uyanıp sudan sebeplerle örneğin poğaça yapıyor mesela "sen şu poğaçayı yapabilir misin der; hayır dediğimde neyi bilirsin ki zaten diye "durdukyere" bir ton hakarete başlayarak günümüz geçerdi. sabrettim.

    ölüm acısı dedim. korku geldi üstüne bu sefer. aşağı komşuya iniyorum. çığlıkla adımı sayıklıyor. yanına gidiyorum. evde benim yaptıklarımı mı anlatıyorsun diyor. buraya dikkat az buçuk da farkında kendinin. anne saçmalama oturdum bir kahve içtim diyorum. seni bana kesmişler doldurmuşlar seni. arkamdan ne konuştunuz anlat diye beni sıkıştırıyor. sabrettim.

    bunların üzerine temizlik yapacak hava soğuk aralık soğuğu kapı pencere her yer açık. anne niye açık heryer soğuk üşüyorum diyorum. verdiği cevap şu korkuyorum. ben bir hava alayım dediğimde ise dışarı çıkmayım diye kapıyı üstüme kilitlemeye başladı en son. sabrettim. ne kadar sabırlı biriyim ki hala kimseye ses ettiğim yok.

    derken birkaç telefonla yakın arkadaşlarımdan birinin eskort olduğunu öğrendim. meğer kız şehrin en ünlü eskortlarından biriymiş. üniversiteden arkadaşlarım bile sürtük olduğunu biliyolarmış ama inanmam diye bişey dememişler. fuhuşla ilgili bir olaya karışıyor. polis devreye giriyor vs. aynı anda iki kişiden bunu öğrendim. kızın annesi de ölmeden bana emanet etmişti. günler boyu uyuyamadım. nerde hata yaptım. nasıl göremedim. niye onu kurtaramadım.kendimi çok suçladım. kızla görüşmeme kararı aldım. tavırlarımdan anladıysa da yüzüne bir şey söylemedim.

    yine aynı anda eski yakın arkadaşım eski sevgilime benim başımda ciddi dertler olduğunu niyeti ciddi ise aramızdaki ilişkinin nişan gibi bir adını koyması gerektiğini eğer benimle böyle bir niyeti yoksa benim hayatımı daha fazla zorlaştırmamak için beni bırakmasını söylüyor. bu arada eski sevgilim olan kişinin de evlilik dışı çocuğu var. dna testi sonuçlanmış. kendinden. ama benim bildiğimi bilmiyor. sorun üstüne sorun. eski sevgilim arkadaşıma ben kimseyle evlenmicem yalnız ölücem diyor. aaeon'ı bırak o zaman o çok ilişki yaşamadı tecrübesiz. bırak başkalarıyla mutlu olsun dediğinde ise "onu asla bırakmicam" diyor. arkadaşım da benden öğrendiği bilgiyi söylüyor ve senin bir çocuğun mu var diyor? eski sevgilim de cem yılmaz edasıyla "kim söyledi bunu sana?" diyerek bir takıma doğruluyor :) (benim de çevrem geniş işte alıyorum bir şekilde haberleri.) en son bana bu olayı arkadaşım anlatıyor. çocuk olayı doğruymuş. sana gelen bilgi duyduğun şeyler doğru. ben senin iyiliğin için evlen evden git istedim ama seninle asla evlenmiceni söyledi dedi dedi. beynime bir yumruk daha yedim o an. aynı şehirde bulunduğum yakın arkadaşımın biriyle o sırada küsüz, diğeri eskort çıkmış. bana yardım eden bunu söyleyen arkadaşım uzakta. erkek arkadaşım kaçışlarda. annem delirmiş. kardeşim şehirdışında. babam etkisiz eleman.

    böyle böyle annem artık adımı seslenip evde bana bağırdığında ellerim sinirden titrer duruma geldi bildiğin eziyet ediyor. en son nereye gideceğimi bilmeden evden kaçtım. psikiytra mı gitsem imza versem hastaneye yatırtssam. elimde telefon deli gibi bulunduğum şehirdeki arkadaşlarımı arıyorum. o sırada ayrıldığım erkek arkadaşım da dahil. ağlamaktan konuşamıyorum artık. önce bir aile dostumuzun evine gidiyorum. kızları benle yaşıt hem yakın arkadaşlarımdan biri. annesi annemle babası babamla arkadaş bu aile dostumuzun. ağlayarak anlatıyorum. arkadaşımın babası bu kıza yazık ya kimse görmüyor mu senin halini kızım dedi hiç unutmam. arkadaşımın annesi hem de annemin en yakın arkadaşına "benim bacıma nolmuş böyle" diye çok üzülüyor. o sırada ailem krizde halamı arıyorlar. evde yokum ya. bir uçurum bulsam kendimi atıcam o gün derece. halam kendi evine gelmemi istiyor. arkadaşımın ailesi kal dese de ailevi bir sorun olduğu için halama gitmek istiyorum
    ben beni kırmayıp arabayla halama bırakıyorlar. eski erkek arkadaşım da benim ondan saplantı olduğumu düşünüyor. bu kadar aramaya o gün telefonumu açmıyor. halbuki ben mesajlarda annemi hastaneye yatırmaya gidiyorum gel demişim. egosuna yenilmiş işte o da. arkadaşım o gün bana eski sevgilimden için o'nu arama diyor. niye diyorum anlatamıyor. iyi de ben o gün kriz halideyim. seferberlik ilan etmiş çevrem. cinnet geçirmeme ramak kalmış. sinirle "ikinizin de yüzünü görmek istemiyorum" dedim.arkadaşım sinirlendi. bundan sonra başının çaresine bak o zaman dedi. özür diledim yalvardım beni bu halde bırakma nasıl bırakırsın desem de dinlemedi.(bkz: #97212413) eski sevgilim zaten biletini almış gidiyordu hayatımdan onu sallamasam da en yakın arkadaşımın o halde olayları anlattığım halde gidişi koydu bana.

    tüm bunlar olurken ailem alt kattaki komşuya soruyorlar. akrabalara soruyorlar. benim haklı olduğum doğrulanıyor. bende olsam o haldeki kızdan şüphelenirim psikolojisi iyi mi diye. babanne diğer akrabalar toplanıyor. ertesi gün sabahtan bizim aile konseyinden beni bir süre halamda kalmam annemi ise hastaneye yatırma kararı çıkıyor. babamı arıyorlar. akşam sakin ol tamam. annnen hastalanmış gibi düşün. sadece ruhu hastalanmış üzgün. yatması gerekecek düzelecek annen diyen insanlar gidiyor bir anda. sabah uyandığımda kahvaltı ettiklerini duyuyorum. babam hakkında konuşuyorlar. babam benden için "abartıyor. karımın her zamanki hali. hasta felan değil. ne yatırması" demiş olacak ki. ağbimin de gözü kör olmuş. görmüyor mu diyorlar. kızın üstüne kapıyı kitliiyor, kapı pencereyi açıyor bu soğukta evde nesi normal diye babama kızıyorlar. ben uyandığımı farkedince konu değişiyor. noldu hastaneye gitmiyormuyuz dediğimde baban istemiyor diyorlar sadece. tekrar yıkılıyorum. baktım kimseden hayır yok. iş bana düşüyor. kendi kendime yardım etmeliyim.

    ertesi gün kalktım teyzeme gittim. herkese anlatıyorum annemi en son. anneme ya psikiyatra gidersin ya ben her gün bir yerde kalırım. ya da sana yemin ediyorum kendimi öldürürüm. gideceksin. seni yatıracaktım ama babam engel oldu. o psikiyatra gitmezsen yemin ederim yüzümü göremezsin dedim. teyzemler konuştu etti ikna oldu da psikiyatra gitmeye başladık. bir hafta annemle birlikte ben gidiyorum. bir hafta tek gidiyorum yaptıklarını anlatıyorum. ben artık ne kadar bunalmışsam doktor anneme bir bana iki ilaç verdi. bu esnada da hayatın cilvesine bak eskort arkadaşım yalnız bırakmıyor beni. telefonunu açmasam da çatkapı eve geliyor. işe başlıyorum o an. biraz nefes alıyorum. böyle zamanlarda çalışmak o kadar iyi geliyor ki.

    eski en yakın arkadaşımla eski sevgilimin uzun süre sessiz kalmasından şüpheleniyorum. bir gün ofiste eski yakın arkadaşımın facesine şifremi unuttum diyorum. biz birbirimizin şifreesini bilirdik. değişmesinden şüphelendim. hotmail adresine parola sıfırlama linki geldi. ki hotmail adresini ben açmıştım zaten :) arkamdan sallamışlar. benden için
    -hayatında hiç acı çekmemişti şimdi delirdi(eski yakın arkadaşım diyor)
    -tek bildiği acı küçükken iflas etmeleri(eski sevgilim
    diyor)
    -zaten her şeyi çok takıyordu (eski sevgilim diyor. buna bir sene psikolojik destek oldum bir de o zaman. olayı benim bildiğimi bilmiyordu)
    -ailesi çok şımarık yetiştirmiş ben şahidim (eski yakın arkadaşım diyor)

    daha var da bu kadarı yeter :) o an ofisteyim bir de kalbim bir sızladı. anlatamam. allahım keşke ölseydim bu günü yaşamasaydım dedim. eski sevgilime saydım. eski yakın arkadaşıma benim aklımla dalga geçiceğine sen önce internet kullanmayı öğren hotmail şifrenden haberin yok dedim. yeni şifrende asıl ben deliyim. gir şimdi bunla al şifreni değiş dedim. mesaj attım. * eve geldim hızımı alamadım. bir sürü mesaj attım. "siz benim ne yaşadığımı ne biliyosunuz. benim çocukken x tarafından tacize uğradığımı biliyo musunuz. bu yüzden ortakulda bile yanıma oturan erkeklerden rahatsız olduğumu bu yüzden lise de bile hiç sevgilim olmadığını ortaokuldayken babama dahi bu yüzden sarılamadığımı da biliyo musunuz. o kişinin bizim eve ben varken gelemediğini de biliyo musunuz. herşeyi çok iyi biliyosunuz ya bunları da bilin" dedim hattı kırdım attım.

    tüm sosyal medya hesaplarımı kapattım. yeni bir hat aldım sınırlı sayıda insana numara verdim. derken bu esnada çok ilginç birşey oldu. ben bu çocukluk çağı tacizini unututm zannederken aniden rüyalarıma girmeye başladı. annem yavaş yavaş düzelse de ben gittikçe kötüye gidiyorum bu kez. bir uykuda rahat ediyorum uykuda bile o anı görüyorum. olay sanki dün olmuş gibi. insanın acısının zamanla azalması lazım değil mi. yok işte. hergün ilk günkü gibi dayanamıyorum artık. hergün aynı günü yaşıyorum. uykudan ağlayarak uyanıyorum. bir gün hiç unutmam ruh sağlığına kendi ayağımla gittim. acilden yatacaktım. yatırın beni şu olayları unutmak istiyorum dicektim. kapıda bunları düşündüm. ama içeri girmedim. geri döndüm. o esnada üniversiteden 3 yakın olarak 2 arkadaşım bana destek oldu. zaten öncesinde antidepresan kullandığımı biliyordular. ulaşamazlarsa evden annemi ararlardı korkarlardı. intiharı ciddi ciddi düşünüyordum çünkü. allah'tan sağlam dostlar biriktirmişim. sonraki psikiyatr randevusunda benim bu yaşadığım şey ne. bunalım değil bu. hergün aynı rüyaları görüyorum o çocukluğumdaki olay sanki dün olmuş gibi. niye böyle hissediyorum dediğimde travma yaşıyorsun dedi. bunalım halim iyileşiceğine travma sonrası stres bozukluğu teşhisi kondu bana. ilaçların en yüksek dozunu alıyorum. ağlayamıyorum ama beynimden gitmiyor olaylar. bu kişi benim ailemden yani tacizci diyorum. ama çok görüşmüyoruz. şimdi olay canlandı ona olan nefretimde şikayetçi olabilir miyim diyorum. bana istersen ruh sağlığı bozulmuştur raporu alabilirsin ama ben bu olayı açığa çıkarmadan önce güvendiğin bir aile büyüğüne anlatmanı bir sonraki seansa onunla birlikte gelmeni önerrim dedi. iyi ki de öyle olmuş. yengeme dedim. bak bu olayın dönüşü yok dedi unut önüne bak. yıllar önce aştın bitmiş bu olay. şimdi hayatını baltalamasına izin verme. bu olayı bir kişiye dahi söyleme sakın diyor yengem. tecavüz mü dedi. yok dedim. o zaman geçmişte nasıl atlattıysan öyle olmaya bak. bir daha bu konuyu sakın açmıyosun. açarsan rapor alırsan şikayet edersen geri dönüşü de yok bu olayın. bu olayı bir daha hergün hergün yaşarsın. sakın dedi. ertesi seansta ben şikayetçi olmadım. zaten o kişi de o sırada 18 yaş altıydı beni taciz eden.

    bu esnada bana konan travma teşhisi ile ilgili makaleler bulup okuyorum boş zamanında. bir sürü psikoloji kitabı aldım anneme ve kendime yardım etmek adına. allah şahit psikoloğa psikiyatra giden insanlara zayıf ve aciz gözüyle bakardım. kınadığım başıma gelmeden ölmedim çok şükür. ben yatırılacak boyuta geldim :) bu olaylarla ben boğuşurken. taciz olayında benim ailem halam yengem vs. benim nasıl davranacağımı kestiremediler. beni evden uzaklaştırdılar. teefonu elimden aldılar. 15 gün kadar bir akraba evinde kaldım. ailem beni halamda kalıyo bilirken onlar beni soyutladılar. o şokla kimseye söylememi engellediler. bu olayı yıllar sonra arkadaşıma anlattığımda vay be senin nasıl bir aile varmış. halan hala yengen yenge. krizi nasıl güzel yönetmiş ve çözmüşler helal olsun dedi. geçmişe dönüp bakınca öyleymiş iyi ki geniş ailem sağğlammış.

    şimdi sıra kendime gelmişti. ne erkek arkadaşımın bana hayır demesi umrumdaydı. ne arkadaşımın eskort olduğunu öğrenmem. ne en yakın arkadaşımdan kazık yemem. ne de annemin delirmesi. artık sadece kendimi düşünmeye başlamıştım.

    nasıl düzelicem?

    nasıl eski aaeon olucam. nasıl eski neşeme kavuşucam. hani bir laf var ya psikiyatra hastalar gitmez hastaların hasta ettikleri gider diye. öyleyim işte.

    -arkadaşım (eskort olan) sosyopattı mesela şu belirtilerin tamamı vardı (bkz: #43046559)
    -eski erkek arkadaşım ise tam bir borderline idi. manüplasyon ustası. inanılmaz ikna edici bir yanı vardı arkadaşımı bile kandırmış ya. ona göre herşey ya simsiyah ya bembeyazdı. üniversiteden bazı ortak arkadaşlara ona olan aşkımdan tedavi gördüğümü söylemiş. bir gün ortak buluşmada bunu duyup kahkaha attım. e ozaman niye sizi kullanıp benle görüşmek istiyor. madem saplantılıyım benden kurtulduğuna sevinsin dedim :) o tarihten beri hala saplantılı da bana mevzu bu değil. neyse.
    -eski en yakın arkadaşım da parçalanmış bir ailenin çocuğuydu. beni eski sevgilime keserken benim yetişme tarzımdan bahsetmesi kendi çocukluğunun benim ki gibi geçememesi nedeniyle duyduğu kıskançlıktı. evli mutlu da olsa 0-6 yaş sevgisi eksikti. baba figürü yoktu. benim ailem akarabalarla olan ilişkimiz onun ailesinde yoktu. onun acısını benim acım üzerinden çıkardı.
    -annem ise klostrofobik, panik atak, ağır saplantılı bir okb. tabi bunlar o kadar makale okumam ve psikolojik destek sonrası benim koyduğum teşhisler :)

    freud bir konuda bence çok haklı. aslında bir konuda değilde. 0-6 yaş mevzusu. o yaş aralığında sağlam bir sevgi aldım ki o zamana kadar psikolojik bir şey yaşamadan ayaktaydım. ayakta kaldım. eskort olan arkadaşım gibi daddy issues yaşayıp baba sevgisi görmememin acısını önüme gelen her erkekle yatıp çıkarmıyorsam popo üstümde bir kelebek dövmesi yoksa* bu gün gördüğüm 0-6 yaş arası anne babamın attığı ve yetiştirdiği sağlam temelden kaynaklı bence. o eskort olan arkadaşım daddy issiues yüzünden mi genetik mi o da tartışma konusu gerçi de. bence her ikisinden de biraz.

    benim üst üste bu darbeleri yaşamam 2 ay. atlatmam ise 1.5 yılımı aldı. 1.5 yıl en ağır doz antidepresan kullandım. bir gün içmesem ağlama krizi geçiriyordum. öyle elimde değildi. yaşadıklarım ağırdı. bazen gerekli. bana ulaşamayıp annemi arayan dostlarıma artık benim telefonumun şarjı bitti tamam mı intihar etmedim. allah aşkına beni kontrol etmeyin. bana olayları hatırlatıyorsunuz. normal olsun istiyorum herşey. normal. beni eskiden 3 güne bir arıyosan yine 3 güne 1 ara dedim bir arkadaşıma. diğerine bana hergün nasılsın diye sorma iyiyim işte dedim. eğer bana acındığını sırf bu yüzden benle görüştüğünü hissedersem normal davranmadığını farkedersem işte o zaman seni hayatımdan silerim dedim. bunu tek tek 5 dostuma da açık açık dedim. yapmayacağım şey değildi yani :) sonra herşey normale döndü.

    konuya geleyim. benim hayatımı kurtardı psikiyatrım. hala twitterde takipleşiriz. arada tweetlerime komik yorumlar yapar. annem ilk iyileştiğinde adama teşekkür ettim facebooktan da.

    ruh sağlığı bozuk biri mutsuz olur. mutsuz oldukça da beyindeki serotonin miktarı azalır. serotonin azlığı diğer hormonları da bir şekilde etkiler baktınız ki öncesinde aklı başında mutlu kişi birden gerçeklik algısı kaybolmuş paranoyak sinirli agresif bir insan olmuştur. bana göre bu durum psikologla terapiyle düzelmez. burda yetersizdir. psikiyatrik destek şarttır burda. ben hergün hergün aynı rüyayı görüp aynı acıyı kaç gün üst üste çekebilirdim? tecavüz sonrası veya savaştan dönüp intihar edenlerin büyük çoğunluğu neden intihar ediyor? bu yüzden zaten. travmatik etkisinden. acıları azalmıyor ki artıyor. her gün hergün aynı günü yaşıyorlar. bir farklısını yaşadım. ordan biliyorum. doğru ilaç aldıkça yani doğru bir psikiyatrik müdahele ile eski haline geldikçe farkediyorsun hiç bir acının sonsuza dek sürmeyeceğini.

    böyle bir yakınınız varsa tüm samimiyetle söylüyorum ilaç kullanmaz ise o kişi dü-ze-le-mez. beyin kimyası değişmiş çünkü. ben annemde başta sabrederek hata ettim mesela. ilk başta götürseydim belki bu kadar ağır atlatmayacaktı babasının ölümünü psikiyatrik ilaçlı tedavi şarttır bazı durumda.

    bana göre bu başlıktaki durumda zaten yaşadığı ağır sorunlardan bunalımdan dolayı nevrozdan çok psikozolan bir birey var. direkt psikiyatrı suçlamak yanlış. öyle bir durum varsa intihar eden kişinin tüm yakınları sorguya alınır ifadelerden ortaya çıkar zaten. bizim millet sever zaten popülizmi bir günah keçisi aramayı. yapmayın. kesinleşmeden bilmeden önyargılı olarak kimse için yorum yapmayın.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap