• ben yakışıklı değilim. çok da çirkin değilim. ortalama yarak gibi adamım. "manitam olsun sabah akşam cima edelim şeklinde hayat mottosu mu olur kendine gel it "demem 30 yaşlarını buldu. etrafımda da benim gibi ortalama ve cirkin adamalardan olusan insanlar vardı.

    cirkin bir adamın "kızlar beni neden beğenmiyor" diye ağlamasını hiç anlamam , kafasını ellerimin arasına alıp " çirkinsin işte anasıni siktimin çocuğu kalk bi aynaya bak" diye haykırmak gelir. benim de bu hikayem manita atılacak ev olsun da kiminle ev arkadaşı olursam olayim dediğim bir dönemde başımdan geçmiştir.

    lise bitti. öss'ye girildi (benim zamanimda adı öss di. şimdi ne oldu cidden bilmiyorum. wtf falan mı adı?) eğitim tanrıları dediler ki bu çocuğu bir de üniversitede görelim. bakalım orda ne işler açacak ailesinin başına. 1 e 738 oran veriliyordu üniversiteye yerleşmeme. türkiye kupasında galatasaray maçına çıkmış niğdespor gibiydim. dershanedeki danışman hocam sınavdan bir hafta önce annemlere "seneye de bu dershaneyi seçin, şimdiden can'ı kayıt ettirin çok daha uygun fiyata" diye öneriler sunuyordu ( ergün hoca ananı sikeyim senin)

    dedim ya tanrılar benden yanaydı diye. ben turkiye kupasinda bir üst tura çıktım. çok guzel bir üniversiteye yerleştim.

    universitede kızlar teklif ediyordu.
    universitede özgürlük vardı.
    üniversitede harika arkadaşlıklar vardı.
    üniversitede derse gitmeden bile sınıfı geçiyordun.

    yurda yerleştik. derslere gitmemek , sabahlara kadar king oynamak , arkadaşlarla makara yapmak her şey tamamdı ama bir eksik vardı. manitalar yoktu. manitalar nerdeydi olum. arda diye arkadas dedi ki " lan at gibi yurtta kalıyoz. karı kız işi tabi olmaz hem olsa kızla nerede cima edeceksiniz" vay ananı sikiyim. arda' ya bak martin luther king böyle etkili konuşmamıştı. bir daha söyle diye direttik. tekrar yaptı konuşmayı. biz 3 arkadaş aydınlandık. müridi olduk.bizi badeledi.

    ertesi gün başladık ev aramaya. ailem tabi ki ev tutmama izin vermeyecekti. başlarına gelecekleri az çok biliyorlardı. bizim oğlan kesin ölür evde diye babamın anneme beyanatı olmuş. ben de attım yalanı , bitlendim dedim. yurdu aradılar. özel yurt olmasından ötürü bizimkiler haklarını aramak istediler tabi. o kadar para veriyoz ne bitlenmesi diye. ben mecbur yurt görevlilerini inandırmak için saçlarımı üçe vurdurdum. yurt ilaçlandı. offf çok uzun hikaye. neyse ama sonunda ikna oldular.

    harika bir ev tuttuk 3 arkadaş( arda , ben , hakan). ilk 6 ay çok güzeldi. sabahlara kadar king partileri , arkadaşlarla makara , derslere gitmeme her şey tamamdı ama bir eksik vardı. manita yoktu. dedik ki dejavu. arda'nın bir konuşma yapıp bizi gaza getirmesi lazım. ama arda yoktu. ulan arda kaç saattir odasındaydı. yeni fark ettik. napıyo diye kalkıp odasına doğru gittim. mırildanmalar var içerde ama anlam veremedim. sanki iki kişi konuşuyo gibi ama bir böyle gırtlaktan konuşuyo. konuşanlardan biri arda ama diğeri kimdi?
    ya aslında abarttım diğerinin de arda olduğu açıktı fakat siccin filmindeki bir ortam ile karşı karşıya gelmiş , zamanında başka boyuttan kötü varlıkların olduğu kulağına üflenmiş her "müslüman" gibi resmen içime sıçtım.

    durumu anlattım hakan'a ,inanmadı , zaten tekrar odasının kapısına gittiğimizde sesler kesilmişti. bam diye açtık kapı , bilgisayarı başında oturuyordu ve sırıtıyordu. ama bilgisayar kapalıydı. hayırdır lan neden gülüyon dediğimizde aklıma bi bok geldi ona güldüm diye geçiştirdi bizi. ben de zaten öyle dram seven adam olmadığımdan konuyu "bilgisayardan gelen sesler" klasörüne attım kafamda, ama aklımın bir köşesinde dijital ses ile orjinal ses ayrımını yapabiliyordum.

    1 ay falan sonra artık arda yıkanmamaya ve bizle de sohbeti inceden kesmeye başladı.

    elinde ütüyle odaya girdi. bu neden ısınmıyor diye sordu. hakan dedi ki elektrikle dene. amına kodumun delisi fişe takmamış ütüyü neden ısınmıyo diye bize soruyor. gayet güzel şakasını yaptı hakan , ben de kahkahamla primini verdim fakat bu durum arda'nın hoşuna gitmemiş olacak ki elindeki ütüyle hakan'a daldı. olum ütüyle adam mı dövülürmüş. hakan "ya arda yapma" dedikçe götüne ütüyle vuruyor , ince şort var altında hakan'ın götünden şap diye ses geliyor , sırtına vuruyor , hakan inledikçe arda gülüyor. o an arda'nın yaşadığı psikoz elle tutulur kıvamdaydı. olayın şokuyla biraz geç müdahil oldum duruma. bunları ayırırken arda'nın gözlerinden gözümü alamıyordum. o an bir akıl hastasının gözlerinin içine baktığımı çok sonra anladım. arda bu olaydan tam 3 dakika sonra odasına gidip bağıra bağıra ağladı.

    ben 19 yaşında annesinin prensi
    ben 19 yaşında kızların sevgilisi (yalan)
    ben 19 yaşında bu yaşadıklarımı kaldırabilecek durumda değildim. benim şafağım bu kadar ağır ruhsal buhranı kaldıramıyordu. her sabah kalktığımda sağ ve sol kol damarlarım istemsiz atıyordu. uykumda dişlerimi sıkmaya başlamışım her sabah müthiş bir çene ağrısıyla uyanıyordum. ben bunları yan odamda her an beni uykumda doğrayacak bir adamla yaşadığım için yaşıyordum. durumu aileme açıklayamazdım çünkü senin yapacağın işi sikeyim derler ve gelip beni tekrar yurda yazdırırlardı.

    bu arda denilen kafası yanık arkadaş kendini dine adadı , evin her yerinde kuranlar , arapça bişeyler , odasından gelen bazen ağlayarak bazen de bağırarak dua okuma sesleri. yani dua mı bilmiyorum arapça şeyler. ya arapça mı onu da bilmiyorum amk. ben arapçanın , bismillah kapısını görmüş ileri adım atamamış bir kısmında yer alıyordum. eğer cehennem varsa ve ben oraya gideceksem benle işleri çok. beni önce ciddi bir din eğitiminden geçirmeleri lazım. sonra beni neden yaktıklarını anlarım.

    -can bak sen bu görüntüde allaha şirk koşmuşsun
    *e ben oturuyorum

    -burdaki görüntüde teravih namazında osurup arkadaşlarınla gülüyosun
    * ee ama komik. madem öyle bu görüntüdeki arkadaşlar neden burda değil.
    -onlar tövbe ettiler
    *hay sikiyim öyle bi opsiyon var mıydı ya?

    arapça okumalar , kuranlar falan. bakın size şöyle anlatayım , ciltli kalın bir kuran-ı kerimi hakan almış odasındaki vantilatör tam yüzüne gelmiyo diye biraz daha yükseltmek için altına koymuş. yani tamam ben bu işleri bilmem etmem ama bu da yapılmaz , sırf evde yaşadıklarımız için yeni bir din inebilir. cebraili falan uğraştırmaya gerek yok. adam kitabın üstünde yazana bakmamış. ulan içini açsaydın bari arapça yazıları görür anlardın diyorum , her arapça kuran mı diyor.

    böyle saçma sapan bir 3 ay sonunda nihayete doğru emin adımlarla ilerledik. bir gece , o lanet gece. o allahın belası gece. oda kapım böyle yavaş yavaş tekmeleniyor. kapı kolum zorlanıyor ama tabi ben ölüm korkusundan kapımı kilitleyip yatmış olmamdan mütevellit kapımı açamıyor. uyandım , tırsa tırsa kapının önüne gittim. hayatımın en uzun 3 adımıydı sanırım. size şöyle tarif edebilirim durumu , telefonunuzu kaybetmişsinizdir de en son bindiğiniz taksinin numarasını bulmuşsunuz , orda unutmuşsunuzdur diye bir umut taksiciyi aramışsınız, sonra taksici size abi ben akşam vardiyesiyim , sabahçı arkadaşa sorayım arabayı bana yeni teslim etti , seni arayacam demiştir. o bekleme var ya , heh onun kadar uzundu işte.
    kapının arkasında beni ne tarz bir mistik olay bekliyor bilmeden kapımın önünde durdum ve evimin içinde bir oda kapsının önünde hayatım boyunca bir daha kullanmayacağım bir cümle kurdum "kim o ?"

    -açsana orospu evladı aç çabuk aç ananı sikiyim çabuk aç ( hakan titreyen bir sesle fısıldayarak )

    e açtık kapıyı.

    -olum adam banyoda suya konuşuyo can allah belamı versin annemin evine gidiyom ben dayanamıcam.

    geri geri gitmek isteyen ayaklarım ileri doğru adım atıyor , her adımda kulağım içeriden gelen konuşmalara biraz daha yakından şahit oluyordu. ben ilerlerken hakan arkamda tişörtümü tutuyordu.

    banyoya giremedim tabi. açık kapıdan kafamı içeri uzattım. adam eğilmiş suya bir şeyler anlatıyordu. ne anlattığını ya heyecandan ve korkudan ben anlamadım ya da gerçekten zırvalıyordu. odaklanmış.

    ******merhabalar. yarışmamıza hoşgeldiniz can bey. size bir soru soracağız doğru bilirseniz 1.000.000 tl ödül vereceğiz. hazırsanız başlıyorum********

    -ciddi psikolojik sorunları olan bir arkadaşınızı banyoda suya konuşurken gördünüz. sizce aşağıdakilerden hangisini yapmak en büyük hatadır?

    a) evi terketmek
    b) polisi ya da ambulansı aramak
    c) bir şey olmamış gibi davranmak
    d) eline geçirdiğiniz ilk nesneyle şahsı dürtmek

    ee öncelikle benim bu yarışmaya gelmeden önceki birikimim ve sosyal statüm gereği bu soru bana çok kolay geldi ercan bey. ben son derece emin olarak "d" seçeneğini seçiyorum..

    ben yarışmayı kaybettim arkadaşlar. ben arda'nın o durumunu görünce direkt olarak 8 yaşıma gittim. sokakta bulduğumuz kedi ölüsünü sopayla dürttüğüm zamanlara. hemen elimin yakınında olan vileda sopasıyla sağ ayağımı biraz içeri sokarak arda'yı dürttüm. tepki vermedi. şey gibi oldu hatta hani annen namaz kılar da sen önünden geçersin bir anda duasını yüksek sesle okumaya başlar sanki tasavvufi sövmek gibi. felak suresiyle adam dövmek gibi. heh işte arda söylediklerini yüksek sesle söylemeye başladı.arada erçel diyor meryem diyor. ben bir kere daha dürttüm yine bi bok olmadı.
    sonra ne yaptım. evet. yanına gittim. lan dedim bu doğada bulduğum vahşi bir at. bunu sevgiyle ehlileştiririm. gittim kafasını sevmeye başladım.

    -arda napıyosun?
    * jhnasdajsdasdasdk
    -arda niye suya konuşuyon?
    *asjdasdaskdjasdasd
    -arda suyu sözlerinle arıtmaya çalışma, alıştık olum su kireçli artık yapacak bir şey yok hehehe(espiri yapıyor bak amına kodumun çocuğuna , her olayda mutlaka bir kere şımarma hakkım olduğuna inanırım)
    *sus
    -gel hadi yatağına yatıralım seni bak hakan'da çok üzülüyo yapma böyle

    sizin allahınızı kitabınızı sikerim diye bir çığlık attı ve benim için zaman durdu.

    ya bilader buraya kadar işte. olmadı. 19 yaşında amı götü dağıtmış bir adam tarafından öldürüleceksin sonra ya ölüne tecavüz edecek ya da yiyecek seni. kanımı içer lan belki. 4 saat önce alkol aldım kanımı içerse sarhoş olur mu? ya bu adam kuran okuyo dua ediyodu allah kitap karıştırdı noldu ki acaba? tövbe etse kurtulur mu ki?

    bu allahlı kitaplı küfürden sonra bana dirsek attı. tam boşluğuma. ya o kadar korktum ki biraz altıma işemiş olabilirim ya korkudan da değil zaten uykudan kalktım amk dirseği yiyince kaslarım boşaldı heralde. odasına koştu cam çerçeve indirmeye başladı. apartman cam çerçeve sesleriyle inliyordu. biz hakanla ananı sikiyim ananı sikiyim diyerek kapıya yöneldik ben çıkplak ayak attım kendimi dışarı altımda şort üstümde rezil bir tişört. hakan'ı bekliyorum yok. adam gelmiyor. dedim bizimki kesin bunun ölüsünü sikiyo. baktım çıktı geldi kapıdan. aa adam süslenmiş. neden süslendin dedim bu olay büyür haberciler gelir dedi.

    olay büyüdü... polis geldi. kapıyı içeriden kitlemiş arkamızdan. çilingiri beklemediler direkt kapıyı kırdılar çünkü içeriden ağlama sesleri geliyodu. yan apartmanda oturan ev sahibi de geldi. durumu ev sahibine anlattık adam diyor ki "allah size böyle bir cezayı layık gördü" hakan diyo ki "valla ben haketmedim allah yanlış yapıyo". lan güler misin ağlar mısın?

    ambulans geldi. sakinleştirici yapıp hastaneye götürdüler. biz de gittik ama sonra görmemize izin vermediler. arda tam 1 yıl kontrol altında tutulmuş istanbul'da çok sağlam bir klinikte. anasında babasında para çoktu. okulu bırakıp özel üniversiteye gitti.

    şu an kendisini takip ediyorum facebooktan falan hala o deli gözü var ipnede. resmen adam kabusum oldu. çok içtiğim gecelerde arada bir rüyama girer hala.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap