2 entry daha
  • ikisi de yazıldıkları dönemin distopik romanlarıydı ki aslında ikisinin de esas kaynağı (bkz: mıy)(bkz: yevgeni zamyatin). bu dönem için romanları distopik olarak kabul eder miyiz yoksa realizm akımı altında incelenir mi tartışılır. 1984 roman olarak çok fazla emek, algı gücü, hayal gücü, bilgi, ayrıntıcılık ve analiz sonucunda ortaya çıkmış intibası uyandırıyor. fahrenheit 451'de ilginç ögeler barındırsa da önce film, sonra romanı okuduğum için o itfaiye arabasının hızını hissederek, bir telaş ve gerilim içerisinde okudum romanı da. çok zekice kurgulanmış, insanlar ruhsuz, iyice robotlaşmış, donuklaşmış, aptallaşmış ve kabullenişi hissettiriyordu ancak her türlü farklılık tavizsiz imha edilirken distopya etkisini yitiriyordu. psikolojik işkence, sistemin baskısı, insanlardaki dönüşüm, olay örgüsü, karakter analizleri (bkz: 1984)'de çok daha çarpıcıydı.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap