1029 entry daha
  • demeyeyim, demeyeyim diyorum ama diyeceğim.

    belki de o yaşta bile çalışmak zorunda olan bir yaşlıyı yoğun saatlerde otobüste biniyor diye yargılayıp yer vermemek için her şeyi yapanlar, yemeği iki dakika gecikti diye kıyamet koparıp zor şartlarda çalışan kuryenin hızına eksiyi basanlar, aylan bebeğin ölümüne kahrolup her gün suriyelilerin gitmesi için naralar atanlar gelmişler de bu olaydan duyduğu üzüntüyü, boğazlarının düğümlenişini, kalplerine kanca saplanışını falan anlatıyorlar. bu insanlardan bir tanesini günlük hayatta görse "aaa hayvanları çok seviyor, insanlardan nefret ediyor, sorunlu galiba. ne iş yaptığı da belli değil zaten." diye içinden hiç geçirmeyeceğini(!) düşünen kişiler nasıl da duygulanıyorlar burada. bilmesem inanacağım.

    bu haberden sonra sanki sokağa çıkıp yoksul insan arayacakmış gibi hava yaratmanızdan, bu pişmanlığınızı hayat panonuzun en tepesine sabitleyip sürdürecekmiş gibi davranmanızdan öylesine tiksiniyorum ki! tarif edemem bu duyguyu.

    şu insanlardan birisi ölmeden önce size gelse "bakın artık intihara karar verdik biz. bir de son kez senden yardım isteyelim dedik. bize yardım eder misin?" dese hanginiz edecekti? hanginiz sorgusuzca elini uzatacaktı? çok yüksek ihtimalle hiçbiriniz etmeyecekti çünkü hemen hemen hepimiz, ihtiyacı olmadığı halde bin türlü yalan söyleyerek ve dilenci değilmiş gibi davranan dilenciler tarafından kandırıldık/kandırılmaya tanık olduk ve kimseye yardım etmeye elimiz varmıyor. ama bundan bahsetmeyip "vah vah, keşke yapabileceğim bir şey olsaydı mutlaka ederdim." diyebilmenize hayretler ediyorum.

    hayır kardeşim, vicdan mastürbasyonu yapıyorsun. elindeki en ucuzu 3 bin tl'lik akıllı telefonun ekranına baka baka yolda yürüyeceksin. seni ilgilendiren bir durum olduğunda yine o telefonda bir şeye bakıyormuş gibi yapıp işin içinden çıkacaksın. hiçbir vasfı olmayan bir instagram fenomenini beğenip milyonlar kazandıracaksın. kimse umrunda olmayacak. "mahallede falanca kişi vardı yoksa o da mı bunların durumunda?" demeyeceksin. yeterli üzüntüden sonra vicdanın rahatlamış şekilde oyununu oynayacak "ben mi ilgileneceğim, ben ne yapabilirim ki?" diyerek başının çaresine bakacaksın. kaç yüz tane örnek yaşandı, ne yapabildik? ne yaptık? üzüldük, geçti. üzüldük, geçti...

    bu olay bir ilk değil ve acı ki son da değil. artık bir yakınlığımız yok insanlarla. herkes bireyselleşti. aç mı tok mu ilgilenmiyoruz, ilgilenmek de istemiyoruz.

    tanım: ne diyeceğimi bilemediğim aile. o kadar bilemiyorum ki, "kahrolsun yoksulluk, bahtsızlık, insanlık" lafları iç soğutmuyor. lanet olsun insanlığa diyorum sadece.
86 entry daha
hesabın var mı? giriş yap