101 entry daha
  • gerçekten huzurlu ama bir o kadar ürkütücü bir eylemdir. ancak bir taraftan da egonuzu okşatır, kendinize bi güven gelir.
    yaşadıklarımı, yaşayabileceklerinizi az çok şöyle anlatayım(bahsi geçen kamp orman içinde yapılmıştır) :

    gündüz zaten bir problem yok, gideceğiniz yere göre insana da rastlayabilirsiniz. gündüz yalnız olmanın tek sıkıntısı canınız sıkılabilir, ya da odun bulmak, baltayla odun kesmek, çayı demlemek, ateşi yakmak, yemeği yapmak gibi rutin işleri tek başınıza halletmeniz gerecek. gerçi bütün gününüz boş işiniz ne zaten bunları yapmaya gidiyorsunuz kampa, emin olun bunlar fiziksel olarak yorsa da aslında çok dinlendirici şeyler. şahsen ben baltayla odun keserken çok iyi stres atıyorum.

    gelelim gece'ye.
    şimdi gündüzden ateşinizi yaktınız, tabak bardak, ne varsa hazır. akşama doğru hava kararmaya başladı, insanlara dair izler azaldı, doğa yavaş yavaş kendi yüzünü göstermeye başladı.
    siz de hayvan seslerine, rüzgara vs hiç aldırmadan ateşinizde yemeğinizi pişiriyorsunuz.
    ama arkadan gelen küçük bir sesle irkiliyorsunuz. ne olduğunu anlamayacaksınız ama muhtemelen rüzgarın etkisiyle ağaçtan düşen bir dal ya da yaprak. fakat o sessizlikte o ses sizi fazlasıyla germeye yetecek. çünkü yalnızsınız, etrafta sizden başka neredeyse hiç yapay ses yok. eğer varsa başka bir canlıya aittir diye düşüneceksiniz.

    gecenin ilerleyen saatlerinde ziyaretçileriniz olacak. hele hele et yapıyorsanız yemekte yeri gelecek fener tuttuğunuz noktada hayvanlarla göz teması kuracaksınız. ancak merak etmeyin, ya küçük kediler, ya köpek ve ya tilkidir. esasında korkmanızı gerektirecek bir durum yok ancak o anın vermiş olduğu psikolojiyle eğer ilk defa bu deneyimi yaşıyorsanız fazlasıyla korkacaksınız. korkunuzu bastırmak için hoparlörünüzden son ses bir müzik açıp, alkolün dibine vuracaksınız.
    bu noktada biraz sakinleşeceksiniz ve ortam size keyifli gelecek. az önceki ziyaretçileriniz'e alışacaksınız çünkü onlar hala ordalar sizi izliyorlar. siz yabancısınız o ortamda. onlarında alışık olmadığı bir durum, hem savunma hem de merak iç güdüsü ile sizi izliyor olacaklar.
    ulumalar duyacaksınız, köpek ulumaları, tilki ulumaları. ki tilkilerin ulumaları kurtlarınkine çok benzeyebilir. saat yeterince geç olduysa zaten hafif çakır keyif olup buralar benden sorulur havasına bürünmüşsünüzdür. o saatten sonra müzik, yalnızlık, ateşin sesi ve görüntüsü ve alkolle beraber gerçekten mutlusunuzdur. lan iyi ki gelmişim be diyeceksiniz.
    o kadar içtiniz haliyle çişiniz gelecek. az biraz kamp alanında 10-15 metre kadar ateşin uzağında bir yere işerken bu sefer hem karanlık hem ateşten uzaksınız hem de elinizde sadece tek bir oktayı aydınlatan feneriniz var. şahsen ben çişimi yaparken kendimi çok savunmasız hissediyorum o an bir kediden bile korkarım :d siz de benim gibiyseniz gerçekten çok gergin anlar yaşayabilirsiniz.

    az çok böyle işte. gece çadıra girdikten sonra çadırınızın yanına kadar gelen dahili ve harici misafirleriniz olacak. ayak seslerini duyacaksınız. bir kaç metre yakınınızdalar sadece. korka korka uyuyacaksınız. ama uyuyacaksınız merak etmeyin. ve hatta çok temiz bir uyku çekmiş olacaksınız.

    sabah olduğunda ise kuş sesleri içinde güzel bir kahve, ulan ne geceydi beee diyeceksiniz içinizden.

    benim ilk yalnız geçirdiğim gecede ben bunları yaşamıştım. kendi yaşadıklarımı sizde böyle yaşayacaksınız gibi anlattım tabi ki siz hiç korkmayabilirsiniz, ya da daha çok korkup arabaya binip tekrar evinize de dönebilirsiniz bilemicem.
90 entry daha
hesabın var mı? giriş yap