• madem anket istiyorsunuz, öyleyse buyrun. bu sefer, dünyanın gördüğü en güçlü orduyu oylayalım. aşağıda ordular hakkında kısa kısa bilgi vermeye çalıştım. umuyorum ki ek bilgileri ekleyen yazarlar da olacaktır ve tercihlere ışık tutmak adına yararları olacaktır. öncelikle gelmiş geçmiş derken, modern orduları ve antik dönemdeki birkaç orduyu bu anketin dışında tuttum çünkü antik dönemde etkisi olan ordular aşağıda ve diğerleri nispeten ankete girmeyi hak etmiyordu. amerikan iç savaşı ile başlayan ve birinci-ikinci dünya savaşları ile varolan modern ordular ise kendi başlarına birer muamma. haçlı orduları da anket dışı ve dolayısı ile selahaddin eyyübi de öyle. napolyon'un grande armee'si, modern diyebileceğimiz bir ordu ancak etkileri ve ilk olması sebebiyle ankete dahil ettim. liste elbette genişleyebilirdi. cortes'in konkistadorları, komnenos bizans ordusu, emevi ordusu, i. william'ın ordusu, polonya-litvanya commonwealth ordusu, korkunç ivan'ın rus ordusu, qin ordusu, baybars'ın memlük ordusu, zulu impileri, samuray ordusu, aztek ordusu, şarlman'ın ordusu ve daha nicesi mevcut ama tarihe en büyük damgayı vuranlar aşağıdadır ve listeyi uzatmanın manası yoktur. "hangisi döver?" tadında basit bir şekilde değil de, dönemleri, etkileri ve mükemmellikleri üzerine düşünülerek yapılacak bir oylamadır.

    öncelikle anket;
    https://www.strawpoll.me/18989736

    ve sonrasında ordular;
    (bkz: cengiz han'ın moğol ordusu) müziği
    kimdir, nerelidir: cengiz han 1209'da fetihlerine başlamıştı. onun saha ordusu yaklaşık 100.000 kişiydi. ordunun yarısına yakını türk ve diğer kısmı da moğol'dur.

    gerçekleştirdiği fetihler: moğol imparatorluğu neredeyse asya'nın tamamına hükmetti. günümüzde çin, türkiye, orta doğu, rusya ve doğu avrupa’nın çoğunu talan ettiler ve dünyanın gördüğü en büyük yüzölçümüne sahip imparatorluğunu kurdular.

    cephaneliği: herbir moğol, hançer, gürz ve kılıç kombinasyonu ile döneminin en iyi silahlanan askeriydi. bununla birlikte asıl gerçek yenilikleri ve güçleri, avrupa'daki karşılaştırılabilir yay atış menzilinin iki katı mesafesindeki hareketli hedefleri vurabildikleri yaylarıydı.

    eğitimleri ve organizasyonları: günümüzde moğollar'ın, disiplinsiz ve vahşi canavarlar “sürüsü” olarak algılanması tamamen yanlıştır. doğrusu savaşta gerçekten düşmanı dehşete düşüren bir orduydu bu, kabul ancak taktikleri, cesaret ve disiplin eylemleriyle bütunleşmişti ve eğitimleri, ceza/ödül yoluyla uygulanan aşırı sert bir disipline sahipti. aynı zamanda cengiz han, mükemmel bir yöneticiydi ve büyük, hareketli hordalar için tedarik hatları düzenleme becerisi benzersizdi.

    muharebe sahasında moğollar: moğolların inanılmaz başarısı çoğu zaman okçu atlılarına mal ediliyor ve cengiz han'ın meşhur sahte geri çekilme taktiği* ile birlikte bu askerlerin inanılmaz becerilerinin moğolların zaferlerinin çoğuna yol açtığı doğrudur. bununla birlikte tek başına süvari birimi, bu boyutta bir imparatorluğu güvence altına alamazdı. moğollar bir şehri kuşatmak zorunda kalmaları halinde, bünyesine kattığı çinli zanaatkarlara yaptırdıkları kuşatma silahlarını kullanıyordu. moğollar ayrıca, dünyanın gördüğü casusluk ve propagandadaki en gelişmiş tekniklerin bazılarına öncülük etmişlerdir. bu, genellikle şehirlerin basitçe teslim olmasına ve moğolların teslim olan şehirdeki halkı kendi hizmetine sokmasına olanak tanırdı.

    zaafları: süvari gücüne dayanan herhangi bir kuvvet gibi, manevra yapacak arazi şartlarına uygun olmayan alanlar, moğolların en önemli sıkıntısıdır.

    (bkz: roma ordusu) müziği
    kimdir, nerelidir: m.ö. 509 ve m.s. 476 yılları arasında faaliyet göstermiştir, günümüz italyası merkezli bir ordudur. ordunun asker rakamı, imparatorluğu genelinde toplam 700.000 kişiye ulaşıyordu, ancak tek bir ordu 25.000 kişilik lejyonlardan oluşurdu.

    gerçekleştirdiği fetihler: kıta avrupasının iber yarımadası ve fransa'daki atlantik kıyılarına kadar uzanmış olup britanya adasını* da ele geçirmişlerdir. kuzey afrikayı fethederek akdenizi bir iç göl yapmakla yetinmeyip balkanlar, anadolu ve orta doğu'ya kadar genişlemiştir.

    cephaneliği: roma ordusu, mancınık gibi kuşatma silahlarını, süvarileri ve askeri mühendisleri ordusunda aktif olarak kullanmıştır ancak ordunun omurgası ağır piyadeydi. piyadeler, uzun atış mızrakları* kullanan sıkı asker oluşumlarının yanı sıra, yakın dövüşlerde kısa bir kılıç kullanırdı.

    eğitimleri ve organizasyonları: roma, kronik bir şekilde savaş halinde olan bir devletti; bu, bir erkeğin asker olarak kariyer yapmasının mümkün olduğu anlamına geliyordu. sonuç olarak, askerleri zaman içinde çok eğitimli ve disiplinli hale gelmekteydi.

    muharebe sahasında romalılar: roma lejyonları, kartaca ordusu, cermen kabileleri ve makedon imparatorluğu gibi çeşitli muhaliflere karşı oldukça etkiliydi. bu etkiyi, genellikle üç kademeli derin ve sıkı bir savunma formasyonu kullanarak başardılar. ön hatta tecrübesiz piyadeler, hemen arkasına hafif piyadeler ve en arka hatlara da ağır ve tecrübeli piyadeler yerleştirilirdi. bu formasyon, hem tecrübeli askerlerin çiçeği burnunda askerleri motive etmesini hem de daha az deneyimli askerlerin ilk düşen olmasını sağlıyordu. roma taktiklerinin bir diğer önemli unsuru da, roma hattının kırılmasını inanılmaz zorlaştıran ve gece gündüz hızla inşa edilen, ahşap tahkimatlardı.

    zaafları: roma ordusu, gerçekten yenilikçi ve yetenekli bir general tarafından yönetilen inatçı ve hızlı bir ordu ile karşılaşırsa, hannibal'in cannae muharebesi'nde kendi ordusundan çok daha büyük bir roma kuvvetini kırdığı zamanlar gibi, pozisyonlarında sıkışıp kalabilirler, rakiplerine uyum sağlayamazlar ya da manevra yapamazlardı.

    (bkz: büyük iskender'in makedon ordusu) müziği
    kimdir, nerelidir: iskender mö 336'dan 323'e hüküm sürmüştür. hellespont'u* mö 334'te geçtiğinde, ordusu yaklaşık 20.000 kişilikti.

    gerçekleştirdiği fetihler: iskender, makedonya'dan başladığı fetih serisini, doğuya kadar sürdürdü. öldüğü zaman, trakya'dan indus nehri'ne kadar uzanan geniş bir alanı ve orta doğunun büyük bir kısmı ile mısır'ı fethetmişti.

    cephaneliği: makedon kuvvetlerinin en önemli yeniliklerinden biri, dönemin çoğu mızrağından daha uzun bir falanks mızrağı olan sarissa idi. ordunun merkezi olan bu falanks birimleri, süvariler ve o dönemdeki en gelişmiş kuşatma silahlarından mancınıklar ve kuşatma kuleleri ile desteklenmiştir.

    eğitimleri ve organizasyonları: iskender, başarısının büyük bölümünü, düzensiz ve zayıf bir savaş gücünü güçlü bir savaş makinesine dönüştüren babası ii. philip'e borçludur. hem babası hem de iskender, kuvvetlerini falanks olarak yeniden düzenleyerek, itaatsizliğe katı cezalar vererek ve falanks askerlerini sürekli eğitime tabi tutarak yaptı.

    muharebe sahasında iskender'in ordusu: iskender'in taktikleri nadiren değişiyordu. makedon ordusu en ön hattan arkaya doğru sekiz sıralı falanks düzeni oluştururdu ve olağanüstü uzun mızrakları sayesinde, falanksları geçilemez bir duvara çeviren bu formasyondaki ilk sırada bulunan askerler, düşmanı mızrakları ile beş sıra kadar önde karşılayacaktı. daha az disiplinli ellerde bu taktik, kanatlardan süvari tarafından kolayca kırılan, kaotik bir kapışmaya dönüşecektir. ancak, makedon birlikleri o kadar iyi eğitilmişti ki, birden fazla bölüğe ayrılarak hızlı bir şekilde yan saldırılara karşı yeni cephe oluşturabilmekteydi.

    zaafları: makedon ordusunun başarıları, komutanının dehasından ayrılamaz olarak görülmektedir. makedonlar, iskender'in taktik dehasıyla yönlendirilmeden, yani iskender olmadan bu başarıları sağlayabilir miydi? kesin olarak cevabı söylemek mümkün değil ancak makedon fetihleri iskender'in vefatından sonra sona erdi, imparatorluk birçok halef devlete dağıldı* ve ordu bir daha asla aynı kudrete ulaşamadı. savaş sahasında nadiren zor durumda kalan bir orduydu ve bunu, sahaya tam hakimiyet sağlayan komutanına borçluydu.

    (bkz: sparta ordusu) müziği
    kimdir, nerelidir: sparta ordusu, yunanistan'da m.ö. 6. yüzyıldan m.ö. 4. yüzyıla kadarki süreçte öne çıkmıştır. rakamları büyük ölçüde bilinmemekle birlikte, sık sık has spartalı savaşçı sıkıntısı çekmekteydiler ve orduyu paralı askerler ile kölelerle* destekliyorlardı.

    gerçekleştirdiği fetihler: peloponnessos savaşı'nda atina’yı fethettikten sonra sparta, tüm yunan topraklarını kontrol altına almıştır.

    cephaneliği: spartalılar, pek çok antik ordu gibi, uzun mızraklar*, kısa kılıçlar* ve büyük bir kalkan* ile donatılmıştı.

    eğitimleri ve organizasyonları: sparta'da, yalnızca en zeki çocukların savaşçı olmasına izin verilirdi. spartalılar sürekli gözetim altında yaşarlardı ve seçilen erkekler, doğdukları andan itibaren savaşmak dışında hiçbir şey için eğitilmezlerdi*. bu yoğun fiziksel antrenmanın yanı sıra, savaş felsefesi ve savaş taktikleri üzerine neredeyse kusursuz bir telkin eğitimi alırlardı.

    muharebe sahasında spartalılar: spartalılar muharebelerde bir falanks formasyonunu tercih ediyorlardı. nitekim spartalılar bu taktikle o kadar özdeşleştiler ki, seçkin savaşçılarına taşıdıkları kalkanlardan sonra hoplit denildi. çarpışma anında spartalılar, kalkanlarını birbirine kenetler ve mızraklarının çıkacağı ufak bir boşluk bırakırlardı. bu, onları geçilmez bir duvara çevirirdi ve mızraklardan canlı geçmeyi başaran herhangi bir düşman, kılıçlarla hızla elimine edilirdi. bir çark gibi kurulu bir şekilde yapılan bu hamle, sparta ordusunu hem güçlü ve tek bir yumruğa hem de bireysel bir kıyım makinesine çevirirdi.

    zaafları: spartalıların temel zayıflığı askeri meselelerden ziyade ahlaki idi. helotlara acımasızca muamele ediyorlardı ve muameleleri nedeniyle birçok isyan çıkıyordu. helotlar, sparta tedarik hatlarından, tahkimatlardan ve her türlü ikmalden sorumluydu. planlı bir propaganda, bir ayaklanmaya neden olabilir ve sparta güçlerini zayıflatabilirdi.

    (bkz: napolyon'un grande armee'si) müziği
    kimdir, nerelidir: napolyon savaşları sırasında napolyon bonapart tarafından kurulmuş fransız ordusudur. en kalabalık sayısına 1812 seferi arifesinde ulaşan ordu, toplam 1.000.000 kişiden oluşuyordu ama sefere giden kuvvet 680.000 kişilikti. detaylar için; (bkz: grande armee/@beren and luithen)

    gerçekleştirdiği fetihler: kukla devletleri ve müttefikleri dahil olarak fransız imparatorluğu, kıta avrupası’nın büyük çoğunluğunu, moskova’dan atlantik okyanusu’na kadar kontrol etmekteydi.

    cephaneliği: kuvvetler, genellikle teçhizatları tarafından belirlenen birçok farklı uzman askerden oluşuyordu. piyadeler ile süvariler özellikle elitti ve birçoğu tecrübeli askerdi. topçuluk ise hem kuşatma hem de meydan muharebeleri için sık sık kullanılmaktaydı ve büyük bir sıhhiye ve mühendislik birliği vardı. piyadeler ve süvariler, tüfek ve kılıç konusunda oldukça donanımlıydı ve süngü de kullanılmaktaydı.

    eğitimleri ve organizasyonları: fethedilen uluslardan ve müttefiklerden de askerlerin yer aldığı bu kadar muazzam bir büyüklükteki bir orduda tek tip bir eğitim yoktu. ancak askerler, genellikle hayatta kalma taktiklerini öğretecek usta askerleri olan birliklere gönderilirdi ve askeri eğitime tabi tutulurdu. hepsinden önemlisi ise itaat, ağır cezalarla sağlanırdı. ordu, her biri napolyon'un titizlikle seçtiği komutanların emri altında bağımsız eylemlerde bulunabilecek olan kolordulardan oluşurdu.

    muharebe sahasında grandee armee: grande armée, büyüklüğü göz önüne alındığında, nispeten şok edici bir şekilde hızlı ve karmaşık manevralar yapabilmekteydi. austerlitz muharebesi'nde napolyon, hayret verici bir hızda düşmanın etrafında manevra yapmalarını ve düşmanı ezmek için stratejik açıdan en avantajlı yere, birliklerine geri çekilme izlenimini vererek, çekilmelerini emretmişti. ayrıca sefere çıkan her bir kolordu, birbirinden bağımsız ama herhangi bir tehlikede diğerine müdahale edecek kadar yakın ilerlerdi. böylesine büyük bir ordunun tecrübe, hız ve manevra yeteneği gibi unsurları, avrupa'daki herhangi bir kuvvet tarafından durdurulamamasına neden olmuştu. ta ki rus seferine kadar.

    zaafları: grande armée, o güne kadar tarihteki en büyük tek orduydu ve bu nedenle, bazı benzersiz güvenlik açıklarına sahipti. büyük savaşlardan kaçınmaya ve bir gerilla mücadelesi sürdürmeye istekli bir rakiple karşı karşıya kaldıysa, gerçek bir sorun onu bekliyor demektir. birden fazla devletin bir araya gelip de yenemediği bu ordu, gerilla saldırıları dışında, bir de anavatandan çok uzakta bulunarak da yıpratılabilirdi ve scorched earth ile tedariği kesildiğinde eve dönmek zorunda kalabilirdi.

    (bkz: osmanlı'nın yeniçeri ordusu) müziği
    kimdir, nerelidir: 14. yüzyılın ortalarında kurulup 1826 yılında kaldırılmıştır. 16. yüzyıl ise en kudretli dönemidir. bu orduya dahil olan askerlerin sayısı başlangıçta nispeten az ama seçkin olsa da, zamanla 20.000 ila 100.000 sayılarına kadar ulaşmış, hatta aşmıştır.

    gerçekleştirdiği fetihler: bütün fetihler yeniçeri birliklerine mal edilemeyecek olsa da, osmanlı imparatorluğu'nun fetihleri tüm anadolu'yu ve orta doğu’nun, mısır’ın, kırım'ın, güneydoğu avrupa’nın ve kuzey afrika’nın önemli kısımlarını kapsıyordu.

    cephaneliği: yeniçeriler çeşitli silahlara sahipti ancak genel olarak en az bir tüfek, bir hançer ve yatağan kılıcı taşıyorlardı. 16. yüzyıldan sonra, misket tüfeğindeki yetenekleriyle ünlüdürler.

    eğitimleri ve organizasyonları: yeniçeri ordusu, osmanlı birliklerinin geri kalanından ayrı bir birimdi ve ordudaki diğer birimlerden daha fazla ayrıcalığa sahipti. başlangıçta yeniçeriler, yenilmez birer savaşçı olarak yaşama hazırlanmak için tasarlanmış bir eğitim programı uygulanarak, osmanlı topraklarındaki hristiyanlardan devşirilerek toplanmışlardı. yeniçeriler, disiplin ve mükemmellik için, evlenme yasağı da dahil olmak üzere, katı bir disiplin sürecine maruz kalmışlardı. bu eğitim, devlet dışında düşünecek bir aileleri olmaması ile muharebe alanında asla tereddüte düşmemelerini sağlıyordu.

    muharebe sahasında yeniçeriler: yeniçeriler osmanlı ordusunun elit baskın birlikleriydi. yeniçeriler, düşman ordusunu önce keşfeder, hattın en kırılgan noktasını araştırır ve hızla hucüm ederdi. en elit birlikler olduğundan ötürü kaybı asgari düzeyde tutmak için yeniçeriler önce tüfek ile düşmana yaylım ateşi düzenler ve düşman hattı ile planını bozarak yakın mesafeye yaklaşırlardı. birebir çarpışmada ise kılıç yetenekleri ile düşmanı yenerlerdi. yaylım ateşini tarihte profesyonelce kullanan ilk ordulardandır.

    zaafları: yeniçerilerin gücü her zaman osmanlı imparatorluğu'ndan aldıkları desteğe bağlıydı. tedarik hatlarının zayıf olması sebebiyle yeniçerilerin dezavantajlı bir şekilde savaştıkları zamanlar olmuştur. daha büyük lojistik desteğe sahip bir düşmanla karşılaşırlarsa, kendilerini ciddi sıkıntı içinde bulabilmekteydiler.

    (bkz: hannibal'in kartaca ordusu) müziği
    kimdir, nerelidir: m.ö. 814-145 yılları arasında aktif olan kartaca ordusu, ikinci pön savaşı sırasında zirve yapmıştır ve hannibal önderliğinde yaklaşık 50.000 kişiden oluşan asker ile mücadele etmiştir.

    gerçekleştirdiği fetihler: kartaca imparatorluğu, kuzey afrika ve güney ispanya'nın önemli bölümlerinin yanı sıra sicilya, sardunya ve korsika'yı ele geçirmiştir.

    cephaneliği: piyade kısa bıçak, uzun mızrak ve kalkan taşımaktadır. kartaca ordusu sıklıkla rakiplerinden aldığı ekipmanları da kullanırdı. bununla birlikte en korkunç silahları, düşmanı korkutmak ve formasyonlarını bozmak için zırhlı savaş filleri kullanmalarıydı (fillerin muharebede sınırlı yararı olmasına rağmen).

    eğitimleri ve organizasyonları: kartaca ordusunun subay sınıfı ile askerleri, kartaca vatandaşlarından seçilirdi ancak iyi subaylar nadiren çıkıyor ve askerlerin birçoğu çok iyi eğitim almıyordu. bunu telafi etmek için kartaca, rutin olarak akdeniz'in dört bir yanından paralı askerler kiralamaktaydı ve bu paralı askerleri, has kartaca vatandaşlarından oluşan düzenli piyadelerinin yanına eklerdi. ikinci pön savaşı öncesinde kartacalılardan oluşan ordu, yunan tipi eğitime alındı ve profesyonel bir orduya evrildi.

    muharebe sahasında kartaca ordusu: kartacalılar, düşmanlarının taktiklerine uyum sağlama istekliliği ve yetenekleriyle bilinir. yani muharebe alanında düşman hareketlerine göre manevra yaparlardı. ikinci pön savaşı sırasında cannae ve trasimene gölü'ndeki iki çarpıcı kartaca zaferinin ikisi de daha önce hiç denemedikleri taktiklere adapte olmuş birliklerin sonucuydu. düşmanlarını bu kadar kusursuz bir şekilde yenmeleri ile kartaca'nın ilk etapta antik dünya tarafından gıpta edilmesine neden olan şey, koordinasyon, disiplin ve savaşma arzusudur.

    zaafları: kartaca'nın paralı askerlere olan mecburiyeti, tarih boyunca kartacalıları rahatsız etmiştir. bu güvensizlik çoğu zaman sadakatsizlikle sonuçlandı ve ordu içinde zıtlaşmalara ortam hazırladı. paralı askerlerin varlığı, daha fazla ücret verebilecek düşmanlarla karşılaştığında kartacalıları tehlikeye sokabilmekteydi.

    (bkz: ii. gustaf adolf'un isveç ordusu) müziği
    kimdir, nerelidir: m.s. 1611-1632 yıllarında terör estiren isveç ordusu, ihtiyat birlikleri dahil, 150.000 kişilik bir kuvvetten oluşuyordu.

    gerçekleştirdiği fetihler: isveçliler, polonya'nın neredeyse tamamını, rusya'nın baltık denizi'nden bir kısmını ve almanya'dan önemli siyasi imtiyazlar sağlamıştır.

    cephaneliği: ii. gustaf adolf, kombine orduların önemini ilk fark eden generaldir. gustaf adolf'un piyade ve süvarileri tüfekler kullanmaktaydı ve muharebe alanında serpiştirilmiş hem hafif hem de ağır toplarla desteklenmekteydi.

    eğitimleri ve organizasyonları: gustaf'tan önce isveç ordusu çoğunlukla eğitimsiz sivillerden oluşuyordu. gustaf, derhal profesyonel bir eğitim programı hazırladı ve hem subaylarına hem de erlerine sıkı eğitim verdi. isveç kuvvetleri, muazzam büyüklükteki tek bir piyade ve topçu birliklerinden ziyade daha küçük ve daha esnek birleşik silah birimleri halinde örgütlendi

    muharebe sahasında isveçliler: barut avrupa’daki savaş taktiklerini değiştirecekti fakat kimse gustaf adolf'tan önce barutun potansiyelini kavrayamamıştı. avrupa kuvvetlerinin çoğu, birbirinin aynı büyüklüğündeki kare formasyona bölünerek dizilmekteydi. gustaf ise, uzun ve ince kombine cephe hatları oluşturmuştu. bu şekilde piyadeler ve topçular birbirlerini destekleyebileceği için askerleri daha esnek hareket edebilmekteydi. gustaf'ın süvarileri, hatta iken tüfek ile mobilize ateş gücüne dönüşür, düşman üzerine taarruza geçerken ise kılıç kullanırdı.

    zaafları: isveç ordusunun gücü, gustaf’a olan tereddütsüz sadakatinden geliyordu. komutan'ın varlığı, ordunun ruhunu temsil ediyordu ve komutanları olmazsa aynı disiplinle savaşmazlardı. bunun yanı sıra, yurtlarından uzakta savaşmak istemeyen bu ordu, eve duydukları özlem yüzünden uzun seferlere katılmazdı.

    (bkz: timur'un ordusu) müziği
    kimdir, nerelidir: cengiz han'ın moğol ordularına seneler sonra liderlik eden türk-moğol komutan. sancağı altında yalnızca moğolları değil türkleri de toplamıştır ve bütün dünyayı fethetme amacı ile yaşamını sürdürmüştür. toplam mevcudiyeti, ankara savaşı döneminde 100.000 civarı olan ordu, büyük asya seferi öncesi 300.000 rakamına ulaşmıştır.

    gerçekleştirdiği fetihler: emir timur'un imparatorluğu, anadolu'nun büyük bir kısmı, kafkasya, iran'ın tamamı, maveraünnehir ve himalayalar sınırına kadar genişlemiştir. ölmeseydi, hindistan'dan çin'e kadar bir fetih programı mevcuttu.

    cephaneliği: ordunun büyük bir kısmı süvarilerden oluşuyordu ve neredeyse tamamı yaylı birliklerdi. bunun yanında mızraklı ve kılıçlı birlikleri de mevcuttur. ordunun en dikkat çekici yani ise, kullandığı fillerdir. filler muharebede çok fazla efektif olmasa da düşmana korku saçmak için birebirdir.

    eğitimleri ve organizasyonları: timur'un orduları, timur'un liderliği ve askeri zekasına güveniyordu. sürekli kazanan bu ordu, sıkı bir komuta kademesine ve hızlı bir iletişim hattına sahipti. hız açısından da dönemindeki diğer ordulardan daha süratli olması, ordu organizasyonunu büyük sayılara rağmen baskın niteliğine evirebiliyordu. muharebe alanında düşmanla savaşırken dahi üstün sayılarda olan bu ordu, baskın ile düşmanı şaşırtabilecek bir hamle yapabilmekteydi. çocukluğundan itibaren at üstünde olan askerleri, hem disiplin hem de savaş yeteneğinde eşsizdi. hem at hem de fil yetiştiriciliği de yapan bu ordunun her bir üyesi, üstlerine ve gelen emirlere sıkı sıkıya bağlıydı.

    muharebe sahasında timur ordusu: timur, neredeyse bütün muharebelerinde, düşmanı istediği konuma çekerek orada savaşmayı planlamış ve uygulamıştır. muazzam bir emir-komuta sistemine sahip olan ordu, kısa sürede hızlı manevralar yaparak siklet merkezini değiştirebilirdi. süvariler, hem yay atışı ile menzili kullanır hem de hucüm anında ordunun merkezini oluştururdu. kısa sürede kesin zaferler alan timur'un ordusu, kuşatmalarda da etkilidir ve birçok şehri çok kısa sürede fethetmiştir. üstün rakamını kullanan ordu, düşman ordusunu kanatlardan çevirerek torbaya alıp imha etmektedir ve bu çemberden kaçış, yalnızca yarma harekatı ile mümkündü ve bu da çoğu zaman intihar demekti.

    zaafları: timur'un ordusu, muharebeyi yapmak istediği alana konumlanırken bir taarruz ile karşılaştığında geç yanıt vermektedir. timur'un savaş stratejisi çoğu zaman muharebeden önce belirlenirdi ve o pozisyona geçişe kadar tehlikeye açıktı.

    not: hoşluk olması adına her ordu için naçizane bir klasik müzik seçilmiştir.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap