4 entry daha
  • şu tarz filmleri tüm öğretmenlerim, tüm anne babalarım izlese muazzam bir değişiklik olacağı kanaatindeyim. elbette ki sadece izlemekle kalmayıp hayatlara da uyarlanması gerek. aslında bu film, öğretmenlerin izlemesi gereken filmler arasında da yer alıyor ama kaç öğretmenim izledi, bilemiyorum.

    gelelim filme, film çok eski bir film. 1959 yapımı, siyah beyaz bir film. çok fazla zamanınızı almayacak kadar kısa. mesaj doğrudan, çocuk karakter üzerinden verilmiş bulunmakta. eğitim sistemi, öğretmen tutumu, mağduriyet yaşayan öğrenci, ilgisiz anne baba tutumu, ikilemde kalan bir çocuk ve dahası...
    senaryo yoğun bir anlatım içermiyor. mesaj gayet açık bir şekilde veriliyor. bir kişi tüm çocukları temsil ediyor aslında. sürekli öğretmeni tarafından azarlanan bir çocuğun hayat hikayesi var karşımızda. öyle bir perde var ki arada, çocuk başarılı olsa dahi öğretmeni çocuğu anlamayacak kadar uzak duruyor. tek yaptığı şey sadece çocuğu azarlamak, hor görmek.
    öğretmeninden, okulundan görmediği ilgiyi bir umut aileden görür diyeceksiniz ama nafile, aileden de benzeri ilgisizliği görüyor çocuk... izlerken nasıl içselleştirdim, nasıl üzüldüm... karşılaştığı ilgisizlik neticesinde söylediği yalanlar oluyor çocuğun. öğretmeni yalnızca işte o zaman başını okşuyor çocuğun. eyvah, öğretmenim...

    çocuk, ailecek geçirdiği mutlu bir akşamdan ve annesi anne gibi davrandıktan sonra sınıfta en güzel kompozisyonu yazmıştı halbuki. çünkü ilgiydi, sevgiydi eksik olan yegane şey. her ne kadar öğretmenin inanmasa da ben inandım çocuk, o kompozisyonu sen yazdın. kimse inanmasa da sonrasında bambaşka bir yerde olsan da seni sevdim çocuk. seni filmin sonuna kadar severek izledim. sen ve senin gibilerin daima yanında olacağıma söz veriyorum.
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap