• aşkın yeri, zamanı, mevsimi mi olurmuş demeyin. soğuk hava aşkın doğasına aykırıdır bir kere. aşk büyüsüne kapıldığınızı hissettiğiniz, midede karıncalanmaların ve ellerde titremenin henüz kaybolmadığı ilk günlerde kişi sevgiliyle ten temasını her daim korumak ister, anlık ayrılıklara bile tahammülü yoktur. oysa lahana gibi giyinmek dışında alternatif bırakmamaktadır kış, sizin de sevgilinize aranıza sekiz kat kumaş, elyaf ve hatta kaz tüyü girmeden sarılma şansınız olmaz.

    kış içecekleri bile romantizmi baltalama bilinciyle katkılanmıştır. titreyerek içilen bir salep havuz başında yudumlanan meyve kokteylinin yerini tutabilir mi? birbirlerinin kadehinden boza içen aşıklar size de tuhaf gelmiyor mu?

    üstelik yalnızca kat kat giysiler değildir karlı günlerde bünyeyi sarmalayan; kış depresyonu kişiyi ele geçirmek için pusuda beklemektedir, her an buzullaşmış bir su birikintisinin, bir kardanadamın ya da bir buz sarkıtının ardından çıkabilir. el ele yürümektesinizdir, kalbiniz damarlarınıza mutluluk pompalıyordur -en azından siz o anda öyle sanmaktasınız-, derken sevgili üşüdüğünü söyleyip çeker elini, sıcak bir cebi sizin avucunuza tercih etmiştir. gördüğünüz ilk kardanadama uçan tekme atmaya and içersiniz.

    zaten sensei olarak ekşi sözlük de kelamını esirgememiş, buzlu aşk yoktur demiştir, bana da onaylamak düşer.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap