7 entry daha
  • grafik değil oynanabilirlik ve içerik arayanlar için bulunmaz hint kumaşlarından biri. underdogsda çeşitli oyunları salak salak inceleyip sırf vakit geçsin diye indirirken gördüm 9.08 alan bu oyunu. indirmek için official site'ye yönlendiriyordu. screenshotlara bakıp anında hayran kaldım. "asktir? harbiden süvarilik yapabiliyo muyuz?" bu soru beni ekşi sözlükte oyunla ilgili bilgiler toplamaya yönelttiğinde de türk yapımı olduğunu öğrendim indirme işlemi bir yandan devam ederken.

    işte oyunun ilk eksisi bu. çok az kişi bu oyunu duymuş. sağlam bir pazarlama ağı olmadan oyun endüstrisi içinde kendini var edebilmek pek de kolay değildir. hele ki senede 0.4 oyun çıkaran türk piyasasında duyulmuş olmak çok daha önemlidir.

    oyunumuz bir action-rpg. yani karakterinizin levelına baktığı kadar el göz kombinasyonundaki başarınıza da bakıyor. 4 sınıf karakterimiz var: hunter, squire, priest ve merchant. hunter ok ve yay kullanımında, iz sürmede başarılıyken, squire kılınç kalkan vs kullanmada, priest ilk yardım, merchant da pazarlık ve speech özelliklerini kolayca geliştirebiliyor.

    karakterimizin skill pointlerini dağıttıktan sonra da detaylı bir yüz editörü geliyor. obliviondaki kadar olmasa da gayet tatmin edici.

    oyunun grafikleri arx fatalis'i andırıyor. yani çağının epeyce gerisinde. ayrıca npc'ler ile girilen diyaloglarda konuşmalar duylamıyor, sadece text geçiyor. ancak bunlar eski toprak frp oyuncuları için dert değil diye düşünüyorum. fizik motorunun pek başarılı olduğu söylenemez tabii eğer böyle bişey varsa. at sıçradığı zaman havada süzülür gibi oluyor ve yere indiğinde ağırlığını tam olarak hissettirmiyor. bunun dışında at üstünde vurulan birinin düşme animasyonu da başarısız. momentumunu hissettirmek yerine tarkan filmlerindeki dandik dublörler gibi yana yığılıveriyor. ancaaaak 4 nala giderken lance ile girdiğiniz düşmanın kalkanının parçalanıp yere yığılması, kalkanınıza ktok diye vuran okların arasından sıyrılıp cenge girilen çarpışmalara diyecek birşey yok. oyun "level 6 oldun hade git satın al kapatıyom, demoyum ben" diyene kadar saatlerce oynatıyor kendini.

    oyun haritada dolaşma bakımından homm serisine benziyor. çarpışma olacağı zaman battle map'e, bir şehiri ziyaret edeceğiniz zaman city map'e geçiliyor. world map çeşitli görevler dışında oldukça non-lineer bir yapıya sahip. vaegirs ve swadians adlı factionlar çeşitli şehirlere sahip ve savaş halindeler. biz nötr olarak oyuna başlayıp ileride bu factionlardan biri adına savaşabiliyor şehirleri ele geçirebiliyoruz. bu kısmı da sid meier's pirates'a benziyor.

    şimdi gelelim oyunun asıl mevzusuna: ata binmek. ama obliviondaki gibi sadece ata binmek değil; kılıç savurabilmek, ok atabilmek aynı zamanda. şu ana kadar sadece gun adlı oyunda at sürmenin keyfini alabildik ki western konulu olduğu için tabanca tüfekle ortaçap şövalyesi keyfini vermiyordu. bi de jedi knight 3te dinozor lama kırması bir yaratığa binip ışın kılıcı savurabiliyorduk. yani aksiyon öğesi yüksek hiçbir medievel konulu oyun süvariliğe izin vermemişti (yamuluyorsam düzeltin. hatırlayamadım hakkaten).

    yanınıza aldığınız kiralık askerlere çeşitli emirler verebilmeniz de oyunun bir artısı. diyelim ki bir ticaret konvoyunu koruma görevi aldınız. okçulara konvoyun yakınında durmayı emrederken süvarilere beni takip edin komutu vererek çeşitli taktikler uygulanabiliyor. unutmadan belirtelim oyunun ilginç ve güzel bir özelliği de size saldıran herhangi birini kesici delici aletlerle öldürmek yerine herhangi bir blunt weaponla bayılttığınız zaman esir alıp köle olarak satabiliyorsunuz. ancak köleleri vaktinde satmazsanız yeme içme gibi masraflar çıkarıyorlar ve prison management skilliniz düşükse kaçabiliyorlar. evet oha.

    birçok güzel oyunun birçok güzel özelliğini harmanlayıp birçok orijinal zımbırtı eklenen bu oyun edinilip oynanmalı.

    edit: eveeet dört beş saatlik oyun deneyimi üzerine bi dört beş saat daha oynayınca hakkında yalan yanlış bilgiler girdiğim oyunmuş kendileri:

    1- öyle her kente saldırılamıyor. hatta sadece dağ başında bir kaleye saldırıp ele geçirebildim. onun dışında ortalıkta dolanıp dağda bayırda gezinen düşmanlarla boğuşuluyor. tabi bu durum sadece şimdilik böyle. bir sonraki versiyonda neler olacak bekleyip görücez.

    2- esir aldığımız adamlar kaçıyormuş da ya da sırtımızdan bıçaklıyormuş da prison managementımız düşük olunca. yalan arkadaşım. bu skill sadece kaç esir alabileceğimiz üzerinde etki sahibi.

    tabi şu anda dahi birçok modu var oyunun. her şehre saldırılabilen 1066, rome total war gibi modlar da mevcut. ancak rtw modunda haritada bazı sorunlar olduğu için dümdüz yoldan geçemediğinizi karakterinizin geri döndüğünü ve roma'da swadian askerlerinin nöbet tuttuğunu görünce şevkiniz kaçabilir. bu nedenle 1066'yı tavsiye ederim.

    0.903 ile gelen edit 2: bu oyunu alın!

    grafikler gayet ilerlemiş (arx fatalis bok yemiş yanında öyle diyeyim), karakterler için puppet fizik motoru kullanılır olmuş, içerik genişlemiş, quest sayısı artırılmış ki büyük ihtimalle son versiyonda zilyor adete ulaşacak. ayrıca yazar detaylarıyla beta oyun incelemesi yapmaması gerektiğini öğrenmiştir.
111 entry daha
hesabın var mı? giriş yap