3 entry daha
  • "kötaya" der sessiz bir anadolu kasabasının gençleri bu türküye.

    çok küçüksündür, bağlama kursu açılmıştır halk eğitim merkezi'nde. üstü işlemeli bir bağlama almışlardır sana haftada iki gün okuldan sonra verilecek kursa gitmen için. sevinirsin, çok sevinirsin.

    güleç yüzlü genç bir öğretmenin vardır. onun çabasıyla ilk tereddütler kolaylanmaktadır. bir gün birden yarım kalır her şey, ortadan kaybolur öğretmenin. kursa ara verilir bir süre, üzülürsün.

    aylar geçer aradan. kursun tekrar başlayacağı haberi gelir, sevinirsin. öğretmenini tekrar görmenin heyecanıyla dolarsın. ilk derse koşarak gidersin, kara-çamura aldırmadan.

    öğretmeninin saçlarının sıfıra vurulduğunu, ellerinin çizildiğini, boynunda morluklar, yüzünde yaralar olduğunu görürsün, üzülürsün. bütün bunlara karanlık bir eylülün neden olduğunu o yaşta bilemezsin. acısını içine gömen öğretmenin yine güleç yüzlüdür.

    günler geçer. küçük eller ustalaşmaya başlar. her ders bitiminde -adet haline getirdiğiniz üzere- bir türkü söyler öğretmenin. ruhi su'yu ilk kez orada duyarsın, sevinirsin. mahsus mahal'i, kiziroğlu mustafa bey'i, sılaya doğruyu öğrenirsin, sevinirsin.

    bir gün, dersin bitip de öğretmeninin türkü söyleyeceği sırada kapı açılır, içeriye 19-20 yaşlarında ağabeyler girer, utangaçça izin isteyip bir köşeye çekilirler, şaşırırsın.

    sazı eline almıştır öğretmenin, sus pus olmuştur herkes. tam o anda, o utangaç ağabeylerden biri sessizce öğretmenine "bi kötaya deyiversen?" der. öğretmeninin gözleri dolar, sobanın çıtırtısı sessizliği bozar, karatahtadaki notalar boynunu bükerek sana bakar, üzülürsün.

    "havada turna sesi gelir, kanadı kırma..." diye başlar öğretmenin. ağabeyler ağlar arkada, ağladıklarını sana ve arkadaşlarına gösterdiklerinden utanarak, üzülürsün. işte o anda neden olduğunu bilmeden gözlerin dolar.

    "okunmadık fermanım var düşman elinde..." öğretmen de saklamaz gözlerinin kırmızısını, kaldırır kafasını, gözlerinden yaşlar akarken gülümser. onun yaralarına bakarsın, üzülürsün. devam eder türküye "bunu da yazan yanlış yazmış sarhoş halinde, gönder birtanem ben yazayım zülfün teliyle" der, sevinirsin.

    bu türküyü ne zaman duysan gözlerin dolar... sevinirsin...
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap