• suriyeli şair adonis'in batılı ve hıristiyan kişi ya da kurumlar tarafından müslüman ülke ve toplumlara dair değerlendirme yaparken gözden kaçırdıklarını savunduğu durum.

    bir batılı ya da hıristiyan geleneğinden gelen bir gözün, doğu ve özellikle de müslüman toplumları tam olarak anlamakta güçlük çekeceğini savunan adonis'e göre, müslüman bir toplumda müslüman olarak yaşamadan o topluma dair gerçekçi gözlem yapmak neredeyse imkansız bir şey.
    babası imam olan, hatırı sayılır bir islam eğitimi alan ancak sonuçta ateizmi seçen adonis'in görüşüne göre, batılı ve hıristiyanların, müslüman toplumlarda karşılanış, ilişki kurma biçimleri, yaşadıkları ve gördükleri oraya ait, orada yaşayan insanlarla aynı olamaz.
    kendi inanç, değer ve geleneklerinin tarihsel kuşatması altında kalan bu toplumun üyeleri, bir batılı ya da hıristiyana karşı gösterilen hoşgörü, yoksayma, dışlama gibi faktörlerle değil, doğrudan kendi kültürlerinin beklentileriyle karşılanırlar. ve buna aykırı durmak, bir batılının ya da hıristiyanın anlamakta güçlük çekeceği, gözlem ve analizlerini yaparken çuvallayacağı noktadır. batılı ve hıristiyan geleneğinin plan ve öngörülerinin ortadoğu'da neden çok da tutmadığının bir gerekçesi de bu olsa gerek.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap