8 entry daha
  • nazan öncel'in diskografisindeki belki de en hadiseli albümdür bu.
    albümün ismi diğer nazan öncel albümleri gibi -tabiri caizse- cuk diye oturmuştur. gercekten de bir hadise vardır... nazan öncel bu albümü 1992 yılında cıkardıgında duygularıyla, düşünceleriyle diger albümlerine nazaran daha belirgin bir toyluk içerisindedir. her albumunde kendisi olsa bile en içini acıp gosterdigi, en hoyrat, en deli davrandıgı albümü -zannımca- budur. tecrubeler daha yenidir, ne yapacagını bilememek, ne soyleyecegini kestirememek, giden bir sevgiliye dur diyememek, ayrılıgı anlayamamak, karısıklıklar... agla erkegim agla, bir hadise var, hani boyle olamazdık ve gitme kal bu sehirde'de kendisini kalpleri incetecek dizeleriyle, notalarıyla gostermiştir. diger yandan o kendi kendini teskin edip yeni bir sayfa acabilme konusundaki yetenegini yine kendini avutarak olmaz ki! deyip asık değilim olabilirim'i yazmıstır, ardından asık olup leylim yar'ı soylemiştir, boncuk ve nokta nokta'yla hayalleirni tescillemiştir. her albümde "olmazsa olmazı" olan eleştirisini aynı nakarat'la ele güne göstermiştir. "hadi ordan işinize" deyip işine bakmıştır.

    bunun dısında bir hadise var(mühürledim seni kalbime) nazan öncel'in "olmuyor bende deprem olmuyor, hiçbir şey beni boyle sarsmıyor, bir senin gibi..." diyerek o hep zar zor asık olma belasını haykırıp yanlış taşa carptıgını anlatan bastan sona sanssızlık ve de burukluk dolu, platonik bir aşk için yazılabileceği en derin şarkıdır. bu şarkının müziğinde bir olay olsun istemiştir, her an kalbinizi yerinden oynatacak sarsıcı melodiler yerleştirmiştir, amacına ulaşmıştır. meydan okumasıyla, deliliğiyle, gözü karalığıyla delice bir şarkıdır.

    zannımca turk popunda o donemde gelebilecek olan düzenlemesi ve sarkılarıyla en kaliteli albümdür bir hadise var.
115 entry daha
hesabın var mı? giriş yap