9 entry daha
  • yazdığı/yazdırıldığı saçmalıktan bir kaç kesiti bir az önce okudum. uydurulmuş olduğu orta da. bir yandan övülmüş, bir yandan gömüşmüş. burada ne yapılmak istendiği ortada. fakat ben ahmet anapalı'nın son uyduğu saçmalığı hangi sayfadan alıntılamış onu bulamadım. "atatürk'ün uşağı yazmışşş uşaaağğuuu" deyip duruyor.

    `içkiyi içtikten sonra sanki vahiy geliyordu. içmediği zamanlar sakin, saygılı, çekingen, kibar bir salon adamıydı. iltifat etmesini de çok iyi biliyordu. yalana ve riyaya katlanamıyordu. özel yaşamında da çok sakin olan atatürk'e, üç kadeh içtikten sonra vahiy geliyordu. peygamberler gibi… bütün kararları o zaman veriyordu. hepsi de isabetli şeylerdi. devrimlerin çoğunu ayık kafayla yapmaya kalksaydı, belki de başaramazdı. yaptıkları delice, cesaret isteyen şeylerdi. tutucu ulustan fesi, çarşafı çıkarıp at, alfabeyi değiştir, yüzyıllardır alışılagelmiş gelenekleri ortadan kaldır. bunlar delice cesaretin örnekleriydi. kararları önceden veriyor, sonra "yapın" diyordu. yapacağım dediklerinin hepsini bu yüzden yapmıştır. bunun için her akşam kurulan içki sofrası, bence saygı duyulması gereken bir yerdir.`

    cengiz özakıncı, yukarıdaki paragrafı örnek göstererek, bu kullanışlı meczup dingil için şöyle güzel bir tanımlama da bulunuyor:
    "gri propaganda buna diyoyoruz. atatürkçü kesimin hoşuna gidecek şeylerin arasına, dindar insanların nefret edeceği unsurları ekleyip, atatürk'ten nefret eder hale getiriyor"

    bir taşla iki kuş vuruyor yani anlayacağınız. öteden beri ülkenin canına okuyan iki cahil kesim için ağlama duvarı ve şeytan taşladığı mina olmuştur bu uyduruk anılar.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap