4 entry daha
  • aslında muazzez ilmiye çığ hoca 'nın da 'tufan olayı orta asya 'da olmuştu hadisesine dayanaklar ortaya koyarken üstünden teğet geçtiği konu bu.
    hoca tufan olayının, değişik efsanelerde nasıl benzeştiğini, üç aşağı beş yukarı nasıl şekillendiğine dair örnekler sunmakta.

    hint efsanesinde;

    veda dini birinci bin yılın başından itibaren gelişme süreci içinde yerli öğelerle etkileşerek hint dinine dönüşmüş. hint tufan öyküsü de bu süreç içinde oluşmuş. hint tufan kahramanı manu. manu'nun daha önce iyilik yaptığı bir balık ona bir tufan olacağını, bir gemi yapmasını söyler. (bu balık muhabharata destanında tanrı brahma ile özdeşleştirilmiştir.)
    manu, balığın önerisine uyarak bir gemi yapar. tufan olunca manu, tekneyi balığın boynuzuna bağlar. balık gemiyi ağ tepesine götürerek tufandan kurtarır. tufan sonu yalnız manu kurtulur, o da teşekkür için sulara ekşi süt ve tereyağı döker. bir yıl sonra sulardan bir kadın çıkar ve her ikisinden insanlar ürer ve onlar insanların atası olur.

    iran efsanesinde;

    bu efsane zerdüşt dinin ilk kitabı olan avesta'nın ilk bölümü vendidad'da bulunuyor.
    ilk insan olan yima 'ya (sonradan çemşit olmuş) tanrı ahura mazda yeryüzünde yaşamını başlatma görevi verir. yima ölüm, hastalık, yoksulluk, aşırı sıcak ve soğuk olmayan bir yerde kral olur. ancak ahura mazda 'nın yarattığı insanlar öyle çoğalır ki; yeryüzünü 3 defa genişletmek zorunda kalır. sonunda ahura mazda yima'ya öldürücü bir soğuğun geleceğini, yer altına kare şeklinde bir sığınak yapmasını, içine yeryüzünün en iyi kadın ve erkeğinin, bitkisini, hayvanlarını, tohumlarını koymasını söyler. kare şeklindeki sığınağın avlusu, balkonu ve pencereler ve ışığı var. yima sığınağı yapar, içine her canlı türü ile ateşi koyar. ahura mazda, yima'ya ölümsüzlük vermek ister ama o kabul etmez. bu öykü i.ö. 6 . yy'da meydana çıkan zerdüşt dininden önce anlatılmış olmalı deniyor. bu din iran'da siyasal egemenlik medlerden perslere geçince başlıyor. medler büyük bir olasılıkla türk'tüler.

    türkmen efsanelerinde:

    gök tüylü bir teke 7 gece 7 gün dünyanın dört bucağını dolaşarak bir tufan olacağını insanlara duyuruyor. bundan sonra 7 gün dağlar ateş püskürüyor. 7 gün yağmur, dolu ve kar yağıyor. 7 gün tufan kopuyor, ondan sonra korkunç soğuklar başlıyor. 7 kardeşe tufanın kopacağı bildiriliyor. onların en büyüğünün adı erlik, diğerinin adı ülken imiş. onlar 7 kardeş olarak bir gemi yapıyorlar ve her hayvandan bir çift gemiye alıyorlar. tufan bittikten sonra bir horozu suya bırakıyorlar, soğuktan hemen ölüyor. sonra bir kazı suya bırakıyorlar, geri gelmiyor. üçüncü kez kargayı bıraktıklarında o da gelmeyince 7 kardeş karaya yanaştıklarını anlayarak gemiden çıkıyorlar.

    (altayların destanlarında ise şöyle;)

    ülken dünya üzerindeki noma adlı bir adama tufan olacağını söyleyerek gemi yapmasını bildirmiş. noma'nın balıksa, savrul ve zoozunuul adında üç oğlu vardı. bunlar bir dağın tepesinde bir gemi yaptılar. içine insan ve yaratıklardan birer çift aldılar.

    kazak efsanesinde:

    turan ovasında ilk olarak meydana gelen türü-ilk'ler, bu ovada mutlu yaşarken ademoğullarının işledikleri günahlar yüzünden burayı su basıyor. bunu gören nuh, kızılorda'nın karmakçı ilçesine yakın aral gölünün doğusundaki kemi salgan (gemi yapılan yer) denilen yerde gemisini yaptırarak halkı arasında kendisine inananları ve hayvanlardan birer çift alarak kemi salgan'dan turan denizinin yükselmesiyle hareket ederek aral, hazar denizinden geçip cudi dağına konuyor. tufandan sonra kurtulan nuh'un torunlarından türü-ilk ata tekrar gemi ile geri gelerek kazıkurt dağına inmiş. burada tufandan arta kalan türü-ilk'leri toplayarak onlara hayatı öğretmiş.

    tevrat, tekvin bab 6-9 'da:

    insanlar fena halde bozulmuşlar. rab onlara kızarak hepsini yok etmeye karar veriyor. onlar arasında nuh, rab'ı tanıyan ve onun yolunda giden biri olduğundan rab ona, insanları yok etmek için bir tufan yapacağını, kendisine bir gemi yapmasını söylüyor ve geminin nasıl yapılacağını, içine kendine inananları ve hayvanlardan birer çift almasını söylüyor. nuh söylenenleri yapıyor. tufan 40 gün 40 gece sürüyor. yeryüzünde her şey yok oluyor. sular ancak 150 gün sonra azalıyor. gemi 7. ayda ve ayın 17. gününde ararat dağına oturuyor. tekrar 10 ay bekliyorlar ve ayın birinci gününde dağların başı görünüyor. 40 gün bittikten sonra, nuh bir kuzgun salıyor dışarı, sonra güvercin, hepsi geri dönüyor, kurbanlar kesiyor nuh. rab hoş kokuları duyunca bir daha tufan yapmamaya karar veriyor. nuh ve nuh'ûn üç oğlu ham, sam ve yafet gemiden çıkıyorlar. bundan sonra insanlar nuh'un soyundan ürüyor, nuh 350 yaşında ölüyor.

    kur'an 'da:

    kur'an'da bu olay çok yüzeysel yazılmış. ankebût suresi'ndeki çeşitli ayetlerin çoğu, nuh'un, kavmi ile olan inanç problemleri ile ilgili. "tufan" kelimesi yalnız bir kere geçiyor. tufan ile ilgili ayetler sırasıyla şöyle:a'râf suresi, ayet 59:

    "ant olsun ki, nuh'u elçi olarak kavmine gönderdik. dedi ki, 'ey kavmim allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. doğrusu ben üzerinize gelecek azaptan korkuyorum."'

    yunus suresi, ayet 73:

    "yine de onu yalanladılar. biz hem onu, hem de gemide onunla beraber bulunanları kurtardık ve onları halifeleri kıldık. ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. bak, uyarılanların sonu nasıl oldu."

    hûd suresi, ayet 36-44:

    "nuh'a vahyolundu ki, artık kavminden iman etmiş olanlardan başkası asla inanmayacak. öyle ise onların işlemekte olduklan günahlardan üzülme. bizim gözlerimiz önünde bildirdiğimiz gibi gemiyi yap ve zulmedenler hakkında bana söyleme, çünkü onlar mutlaka boğulacaktır. nuh gemiyi yaparken kavminden ileri gelenler her uğradıkça onunla alay ediyorlardı. dedi ki, 'eğer bizimle alay ediyorsanız, iyi bilin ki, siz nasıl alay ettiyseniz biz de sizinle alay edeceğiz.' nihayet emrimiz gelip sular kaynayınca nuh'a dedik: 'her cinsten birer çifti ve aleyhinde hüküm verilmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri gemiye yükle.' pek az kimse onunla birlikte iman etmişti. nuh dedi ki, 'gemiye binin, onun yüzüp gitmesi de, durması da allahın izniyledir.' gemi dağlar gibi dalgalar arasında olanlarla birlikte yüzüp gidiyordu. nuh gemiden uzakta bulunan oğluna 'yavrucuğum bizimle beraber bin, kâfırlerle beraber olma diye seslendi. oğlu 'beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım' dedi. nuh, 'bugün allahtan başka koruyucu yoktur' dedi. aralarına dalga girdi. oğlu da boğulanlara karıştı. 'ey yer, suyu yut, ey gök sen de suyu tut!' denildi. su çekilip azaldı, iş bitti, gemi cudi'ye oturdu. 'haksızlık yapan millet allah'ın rahmetinden uzak olsun' denildi."

    mü'minûn suresi, ayet 26-29:

    "nuh, 'rabbim beni yalancı çıkarmalarına karşı bana yardım et!' dedi. bunun üzerine ona şöyle vahyettik: 'gözcülüğümüz altında ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi yap, bizim emrimiz gelip sular kaynayınca her cinsten birer çifti, içlerinden daha önce kendisi aleyhinde hüküm verilmiş olanlar hakkında bana hiç yalvarma. zira onlar kesinlikle boğulacaklardır. sen yanındakilerle o gemiye yerleştiğinde 'bizi zalimler topluluğundan kurtaran allah'a hamt olsun' de ve de ki, 'beni bereketli bir yere indir, sen konuklatanlann en hayırlısısın!"'

    şuarâ suresi, ayet 117-120:

    "nuh, 'rabbim! kulum beni yalanladı. artık benimle onların arasında sen hükmünü ver, beni ve beraberimdeki inananlan kurtar!' dedi. bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri yüklü geminin içinde kurtardık, geri kalanları suda boğduk."

    ankebût suresi, ayet 14, 15:

    "ant olsun ki, biz nuh'u kendi kavmine gönderdik de, o, 950 yıl onların arasında kaldı. sonunda onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi. ama biz nuh'u ve gemide olanları kurtardık ve bunu âlemlere ibret kıldık."

    zâriyât suresi, ayet 46:

    "bunlardan önce de nuh kavmini helak etmiştik. çünkü onlar da yoldan çıkmış bir kavimdiler."

    yâsîn suresi, ayet 41-43:

    "onlara bir delil de, soylarını dolu bir gemiye taşımamız ve kendileri için bunun gibi daha nice binerleri yaratmış olmamızdır. dilesek onları da suda boğardık, ne kurtaran bulunur ne de kendileri kurtulabilirdi."

    görüldüğü gibi aynı hikaye, çeşitli kültür ve inanç sistemlerinde böylesine değişikliklere uğramış.
    uygarlaşmanın gereği olan kültürel alışverişin,-hatta savaşlar dahil- inanç sistemlerinde böylesine yakınlaşmasının, günümüz çarpışma ve itişmelerine, din ve ırk farklılıklarının doğurduğu gerilimlere bir cevabı olmalı. o da başka entirinin konusu. bu konuda devam etmeyi düşünüyorum.

    kaynaklar:
    bilim ve ütopya, sayı: 142
    http://www.islamiyetgercekleri.org/tufan.html
    http://www.geocities.com/…eragnostic/nuh_tuhani.htm
    http://portal.ateizm.org/…de=thread&order=0&thold=0
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap