472 entry daha
  • başa edit: imgur'un açılmasının sebebi yargı kararı değil, içeriğin biri tarafından satın alındıktan sonra silinmesidir. böyle olunca ilgili tedbir kendiliğinden kalkmış oluyor, bu sayede de ilgili siteye erişim sağlanabiliyor. o yüzden aşağıdaki davada da 'davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına' karar verilecek. her halde, idari bir işlemle kapatılan bir internet sitesinin kapatılma usulü ve buna karşı hak arama yolu aşağıdaki gibidir. o nedenle dokunmuyorum. afiyetle okuyunuz. (başa edit sonu)

    *

    daha önce birkaç kez yazıldığı gibi, imgur'a türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumu'nun 14.10.2017 tarih, 61762938-000-e.205963 sayılı kararı ile erişim engellemesi getirildi. fakat kimsenin anlamadığı, bu engellemenin diğerlerinden farkının ne olduğuydu..? oysa daha dün anayasa mahkemesi wikipedia için ihlal kararı vermişti...

    gelin inceleyelim ve ufkumuzu aydınlatalım, herkes yukarıda karar numarasını verip geçmiş, oysa biz işin özünde ne olduğunu öğrenelim:

    yukarıda adını yazdığım kuruma kısaca 'titck' diyelim. titck bir karar vermiş ve imgur'a girememeye başlamışız. allah allah? sen kimsin beni imgur'a sokmuyorsun? peki bizler kullanıcı olarak neden böyle bir işleme maruz kalalım? bu bizim özgürlüğümüzün kısıtlanması anlamına gelmez mi?

    *

    şimdi efendim şöyle oluyor. sen kimsin, sen bilirkişi misin dediğim muhatap gerçekten de o alanın bilirkişisi, regülatörü.

    bahsi geçen kurum olan titck, yürütme erkindeki sağlık bakanlığının altında faaliyet gösteren bir kurum olduğundan hukuki tabirle bu gibi kurumlara 'idare' diyoruz.

    anayasanın 123'üncü maddesi de 'idare'yi düzenliyor. buna göre "idare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir". gayet açık ve net.

    buradan her bir idarenin 'görev'i olduğunu ve idarenin ancak bir kanunla düzenlenebileceği anlaşılıyor. demek ki bir idarenin bir görevi var ise, buna ilişkin de karar verebilme yetkisi olacaktır. zira öbür türlü herhangi bir karar veremez ve görevini ifa edemez.

    bu bakımdan idarenin vermiş olduğu bir karara da 'idari işlem' denmekte. her bir idari işlemin bir numarası olmalı ki ayırt edilebilsin. '61762938-000-e.205963' sayısı da bunun içindir.

    konuya dönecek olursak, en tepede ayrıntılarıyla belirtmiş olduğumuz karar bir idari işlemdir. bu idari işlem, imgur'un kapatılması yönünde bir karardır. bu nedenle imgur kapatılmıştır.

    burada akıllara gelecek olan soru şu olacak: e o zaman her bir kurum kafasına göre erişim engelleme kararı verebilir mi? böyle olursa tüm internet bile engellenebilir?

    güzel soru. ancak ona da hukuk sistemimizin bir yanıtı mevcut. ne demiştik? idare bir bütündür ve kanunla düzenlenir. demek ki idarenin ne yapıp ne yapamayacağının evvelden belirlenmiş olması lazım. aksi halde o faaliyet yürütülemez.

    efendim bu kapsamda erişimin engellemesi muhabbeti de 5651 sayılı yasadan kaynaklanıyor. bu yasanın toplamda 4 maddesi üzerinden (8, 8/a, 9, 9/a) erişim engellemesi kararı verilebiliyor. bugüne kadar verilen popüler kararların birçoğu, sulh ceza hakimliklerince veriliyordu.

    ancak 5651 sayılı yasada ve bu yasaya bağlı olarak diğer bazı idarelerin yasalarında öyle birer hüküm var ki, yukarıda belirtmiş olduğum idarelere kendi görev alanlarına giren mevzularda erişim engelleme yetkisi veriyor. bunun gerçekleştirilmesi için bir hakimlik kararı aranmıyor. aranmadığı için işlem yargısal bir nitelik kazanmıyor. btk'nın altında faaliyet gösteren erişim sağlayıcıları birliği ise idarenin vermiş olduğu bu kararı doğrudan uygulamak zorunda kalıyor. temeldeki 5651 sayılı yasanın 8'inci maddesinin 14'üncü fıkrasını da şuraya koyalım da salladığımız anlaşılmasın:

    "(...) kurum ve kuruluşlar, kendi görev alanına giren suçların internet ortamında işlendiğini tespit etmeleri hâlinde, bu yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesi kararı alabilirler. erişimin engellenmesi kararları uygulanmak üzere kuruma gönderilir."

    ek bilgi bakımından edit: titck'nın vermiş olduğu kararı okumadığım için kendi çıkarımımla yazdığım bu entry hakkında daha sonra küçük bir bilgi elime geçti. o da titck'nın 5651 sayılı kanun üzerinden değil, ispençiyari ve tıbbi müstahzarlar kanunu'nun 18'inci maddesi üzerinden erişim engellemesi kararı aldığıydı. pek tabii uygulamada değişen bir şey yok, sadece dayanak olarak kullanılan madde değişik. zaten böyle eski bir kanuna 1940 yılında erişim engellemesini hangi ileri görüşlü getirebilir? getiremez. o nedenle günümüz yasa yapıcının erişim engellemesi amacıyla madde eklediği yönünde ortak kanıda buluşabiliriz. fakat her iki madde de aynı amaca hizmet ediyor. zaten saik demokrasi, özgürlük değil; çatır çutur internet sitelerini kapatmak için yasal zemin hazırlamak. adını bir kez daha yazmak istemediğim kanunun 2014'te gelen 18'inci maddesinin 3'üncü fıkrasını da şuraya koyalım:

    "tanıtım veya satışların internet üzerinden yapılması hâlinde, bakanlık tarafından derhâl erişimin engellenmesine karar verilir ve bu karar uygulanmak üzere bilgi teknolojileri ve iletişim kurumuna bildirilir."

    *

    sadece titck değil, spk, spor toto, gümrük ve ticaret bakanlığı, ysk, tütün ve alkol dairesi başkanlığı gibi aklınıza gelebilecek bir sürü idare benzer kararlar veriyor. fakat hiçbiri imgur gibi popüler bir siteye bugüne kadar dokunmadığı için sizler sadece youtube, twitter, efendime söyleyeyim sendika.org, wikipedia gibi sitelere gelen erişim engellemeleri ile ortamlarda karşılaşıyordunuz.

    fakat ne mutlu ki bu hayatta güzel insanlar var! sizin haberiniz olmasa dahi siz youtube'a, twitter'a, playboy'a, imgur'a, wikipedia'ya girebilin diye toplum yararına çalışan, masrafını kendi cebinden karşılayan ve bunların karşılığında hiçbir maddi çıkar elde etmediği gibi bir de bunlar üzerine rapor ve makale yayınlayan güzel insanlar var.

    efendim bunlardan üçü serkan cengiz, yaman akdeniz ve kerem altıparmak'tır. youtube'un türkiye'de açılmasını sağlayan aihm kararına bakacak olursanız cengiz and others v. turkey kararını görürsünüz. bu kararda ilk başvurucu serkan cengiz, ikinci başvurucu yaman akdeniz, üçüncü başvurucunun da kerem altıparmak olduğunu mahkeme belirtmiştir.

    ve işin daha da güzeli, bu insanlar idarenin ve yargının bu keyfi tutumlarına bıkmadan sıkılmadan itiraz etmekte, dava açmaktalar.

    fakat imgur bakımından ortada bir idari işlem olduğu için, sulh ceza hakimliği kararına itiraz gibi bir yol olmayacaktır. zira ortada bir sulh ceza hakimliği kararı yoktur, titck'nın idari işlemi vardır. bu nedenle gidilmesi gereken yol idare hukuku kapsamında idari yargılama usulü kanunu üzerinden idari işlemin iptali davası olacaktır.

    bu nedenle, adı geçen şahıslardan ikisi yaman akdeniz ve kerem altıparmak, söz konusu titck kararına karşı idari işlemin iptali amacıyla dava açmışlardır. dava halihazırda ankara bölge idare mahkemesi'nde görülmeye devam etmektedir.

    yüksek ihtimalle gerçekleşecekleri ihtiyaten şöyle özetleyelim:

    a) dosya idare mahkemesindeyse mahkeme davayı reddeder, dosya istinafa gider, orda da reddedilir ve anayasa mahkemesi nezdinde bireysel başvuruya konu olur. en az 5 yıl sürer.

    b) dosya istinaf mahkemesindeyse mahkeme davayı reddeder, anayasa mahkemesi nezdinde bireysel başvuruya konu olur. en az 5 yıl sürer.

    c) dosyanın temyiz edilme ihtimali söz konusuysa (buna bakmaya üşendim) hem (a) şıkkı, hem de (b) şıkkının neticelenmesi en az 7-8 yıl sürer. neticede türkiye'de danıştay nezdinde lehe karar alınsa dahi, yargılamanın uzunluğu nedeniyle yine aihm'e gidilir ve bu sefer erişim engellemenin bir ifade özgürlüğü ilkesine vb. aykırılıktan değil, yargılamanın uzunluğu sebebiyle adil yargılanma hakkının ihlali nedeniyle türkiye aleyhinde ihlal kararı alınır.

    *

    ancak her halde, arka planda tüm türkiye toplumu için çalışan insanlara bir teşekkürü çok görmeyin. onları sevin. ne biliyim twitter'dan falan takip edin.

    şuradan da konu hakkında detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.

    hepinizi gözlerinizden öperim.

    sağlıcakla,
133 entry daha
hesabın var mı? giriş yap