2 entry daha
  • can yücel'in bir şiiri

    findik faresi

    kafka'nın "fare" öyküsü üzre,
    gözüme nasıl büyük görünürdü
    şu sirkeci garı'nın lokantası!
    sekiz-on yıl kapalı durup yeniden açıldığında.
    gittim baktım ki götiçi kadar kalmış
    o hangar gibi yer...
    garsona sordum: niye küçülttüler, dedim burasını?
    yok, amca, dedi, dokunmadılar hiç enine boyuna.
    siz fazla şişmanladığımızdan, size öyle geliyor.
    doğru dediği belki de...
    (üstelik garson kafka'nın gençlik resimlerinden
    birine pek benziyordu.)
    ola ki yaşlandıkça, yaşlanıp şişmanladıkça,
    hiçdurma küçülen bu zemin-vatan ve tavan arasında
    dönmüşümdür ben de kafka'nın faresine...
    yarın, meselâ, orta yerimden çatlasam ne lâzım gelir?...
    yine de içimden bir ses: sen sen ol! diyor,
    kafka'nın öyküsündeki fare emsal,
    cirit oyna oynayabildiğin kadar,
    bulduğun neyse mekân!
    ellerin, ayakların ve çükünle değilse de,
    hâlâ genç kalan aklınla koşmaca oyna,
    duvarlara vursan da başını,
    o tavanarası kadar kaldığında cürmün ve cirmin,
    ölmek ki senin
    başlayıp da bitiremediğin
    allah bilir kaçıncı bin şiirin.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap