7859 entry daha
  • associated press tarafından 2010'lu yılların en iyi erkek sporcusu seçilen müthiş basketbolcu. kim seçilse haksızlık olurdu doğrusu, lebron james her ne kadar hazzetmediğim bir oyuncu olsa da bu ödülü sonuna kadar hak etti. tıpkı serena williams'ın 2010'lu yılların en iyi kaıdn sporcusu ödülünü hak ettiği gibi.

    sporcu kıtlığından dolayı mı bu ödülü aldı, tabii ki hayır. zaten rakipleri tom brady, usain bolt, lionel messi ve michael phelps'ti, hepsi de kendi dallarının efsanesi olan isimler. ama bolt 10 yıla damga vuramadı maalesef, 2017 dünya şampiyonası kendisi açısından rezaletti, sonrasında futbol oynamaya falan kalkarak iyice rezil oldu. michael phelps esas darbesini 2008'de vurdu, spitz'in meşhur rekorunu 2012'de tarihe gömse bu ödül muhtemelen onun olurdu ki o da 2013'ten sonraki vukuatlarıyla rezil oldu. tom brady hakkında yorum yapamayacağım bir isim, nfl ile alakalı bilgilerimin hepsi south park temelli. ama deflategate denen olaydan sonra ana akıma yerleşen "new england patriots hilecidir" algısı yüzünden alamaması son derece normal, homer simpson çıkıp tüm boston halkına "hilekar" diye haykırdı, o derece büyük bir algı oluştu. messi bu ödülü en fazla hak eden 2 numaralı isimdi. messi'nin zaafı da 2015 sonrasında damga vuramaması oldu. kaybedilen 1 dünya kupası ve 2 copa america finali messi'ye büyük eksi olarak döndü.

    lebron james ise roger federer dışında bir sporda kurulabilecek en büyük dominantlığı kurdu. nba mekaniklerini sonsuza kadar değiştirdi adam. eğer golden state warriors'ın yükselişi 2015 değil de 2012 olsaydı bu ödülün sahibi stephen curry olurdu zira basketbolun oynanışını en fazla o değiştirdi. ama lebron james'in 8 finallik istatistiği modern nba'de (yani 1978'den bu yana, magic ve bird'in seçimi modern nba başlangıcı olarak addedilir) görülmüş bir şey değil. bu finalleri elde etme biçimi benim lebron james'i sevmeme sebebimdir ama en büyük etkiyi de burada yarattı. oyuncu-takım arasındaki ilişkiyi sonsuza dek değiştirdi adam. 2010 yılında imza attığı the decision kesinlikle 2010'lu yılların nba açısından en önemli olayıdır. the decision öncesinde malumunuz bir yıldız takaslanmadığı sürece kariyerini tek takımda bitiriyordu, ancak yaşı kemale erince takım değiştiriyordu. (karl malone, patrick ewing, hakeem olajuwon vs vs) ama lebron james cleveland cavaliers'a canlı yayında attığı golle bu rutini sonsuza kadar yok etti. 2010'da miami heat'e katılarak nba mekaniklerini sonsuza dek değiştirdi ve takımların oyuncularına bakışını daha maddi hale getirdi. zaten the decision'dan 7 ay sonra denver nuggets'ın franchise yüzü olarak belirlediği carmelo anthony'nin sözleşmesinin bitimine 5 ay kala takasla new york knicks'e gitmesi takım-oyuncu ilişkilerine sonsuza dek damga vurulduğunun tescili oldu. resmen yıldız oyuncu takası denen bir şey başlattı lebron james bu hareketiyle. the decision'ın ardından yaşanan en büyük deprem kevin durant'in ayrılığı olan my next chapter'dı ama o depremin tek sebebi durant'in 73-9'luk tarihi derece yapan golden state warriors'a katılmasıydı. durant başka bir takım tercihinde bulunsaydı sansasyonel olmayacaktı ki 2019'da brooklyn nets'e katıldığını açıkladığı the boardroom durant'in kararını duyuracağı platform olduğunu açıklamasından sonra instagram'da 1 saatte ancak 4 bin takipçi artırabilirken the decision programı ise 13 milyon kişi tarafından izlendi. sonrasını ise yazmaya gerek yok, doğu'da üst üste 8 konferans şampiyonluğu, 3 nba şampiyonluğu ve efsanevi 3-1 geri dönüşü.

    3-1 geri dönüşünü belirtmeye gerek duymuyorum çünkü hem playoff tarihinde ne kadar önemli bir yer tuttuğu herkesin malumu (3-1 geri dönüşünü finalde gerçekleştirebilen yok, onun haricinde toplam 8 defa başarılabilen bir olay) hem de yeteri kadar irdelendi. ama lebron james'in saha dışı etkisi ise her zaman göz ardı edilen bir konu (messi'nin kendisini geçememesinin sebebi de bu). the decision'ın yarattığı etki sadece kulüplerin "adam zaten gidecek ne koparsak kar" tutumuyla sınırlı kalmadı. aynı zamanda her takıma fırsat penceresi oldu. her ne kadar maaşların dengelenip atması da bunda rol oynasa da the decision etkisi göz ardı edilemez. örneğin san antonio spurs 2015'e kadar boşa çıkan hiçbir büyük isme yazılmayan bir takımdı, bunda küçük pazar takımı olması ciddi bir etkendi. ama 2015'te lamarcus aldridge için batı'nın en büyük takımı olan los angeles lakers'la yarışa girdiler ve o yarıştan galip ayrıldılar. 2010'a kadar imkansız bir şeydi bu. ama hem lebron james'in "başarı için kendi kararımı kendi veririm" tutumu hem pazarın artık belli şehirlerin tekelinde kalmaması hem de takımların oyuncuların bu tutumda hareket etmeye başlamasına göre hareket etmesi bunu mümkün kıldı. takımları hem oyuncuya şirin gözükmesi konusunda zora koştu hem de oyuncuları ikna etme konusunda rahatlattı the decision.

    sportif başarılarına ek olarak nba oyuncu trafiğini ve takım yönetimini sonsuza dek değiştiren iki etmenden biri oldu lebron james. nasıl ki michael jordan nba'i dünyaya yaydıysa ve popülerleştirdiyse lebron james de bu popülerlik trenine her takımın dahil olabilmesini sağladı. 90'larda ve 2000'lerin başında şamar oğlanı olan ve 33 sezonun ancak 13'ünde playoff görüp hiç final oynayamayan, hiçbir cazibesi olmayan ohio'nun takımı cleveland cavaliers'ın bile bugün dünyadaki en popüler takımlardan biri olabileceğini gösterdi. oyuncuları takımların yörüngesinden çıkardı ve nba'deki transfer hareketliliğine yıldızları da dahil ederek her takımın yapılanmasını ve planlamasını genişletti. ve bu sayede 2010'lu yılların en iyi erkek sporcusu olmayı başardı.

    the decision olsun, klutch sports group olsun, hiçbirini tasvip etmiyorum, asla da etmem. ama bir oyuncunun saha dışına bu kadar etki vurması hiçbir takım sporunda göremeyeceğimiz bir şey, oylamayı ikincilikle sıralayan brady bile böyle bir etki yaratamadı. bu da benim son derece etkileyici bulduğum bir şey.

    bir de son olarak bugün (ödülün açıklandığı 30 aralık) 35.yaş günüymüş. doğum gününde böyle bir ödüle layık görülmek epey gururlandırıcı olsa gerek.
3933 entry daha
hesabın var mı? giriş yap