*

  • epicharmus da denir. m.ö. 540-450 arasında bir ara yaşadığı düşünülüyor. koslu epikarmus. herkesin bir kere adını anması lazım. bu adamın komedinin öncüsü olduğu düşünülüyor. filozof falan da ama komedi meselesi daha ilginç geldi şimdi. kendisi dorlu (doğru mu dedim ne yaptım. dor yani. komik oldu bak bu da.) komedinin kimden çıktığına dair atinalılarla dorlar arasında tartışma bile çıkmış. (bu dor lafı da başa bela.) hakkında bildiklerimiz, kendinden sonraki muhtelif yazarların yazdıklarından.

    komedinin öncüsü dedik ya açalım biraz. gülmenin, eğlenmenin, insanın içine kaçan şeytanın (gülmeyi şeytanla özdeşleştiren öküzlere hitaben yazdım bunu. çok yaşayın eskinin mal katolikleri) öncüsü değil elbet. komik olay örgüleri yaratan ilk kişi. hadi iddialı olmayalım. aristo'ya göre phormis ile birlikte öncülerden.

    peki epikarmus, söyle bana. acı acı gülmek nasıl çıktı? sen mi yazdın onu da? küçük hayatlarımızda, tarihte bir iğne ucu kadar bile iz bırakmadan geçip gidecek küçücük hayatlarımızda bir nefes mutluluk ve huzur peşinde koştururken, yaptığımız, yapamadığımız herşey için bir gün durup acı acı güldüğümüzde sen de bir yerlerden bize gülecek misin? "hepinizi kalemimin ucuna dolamıştım ben ama dinlemediniz beni ve kardeşlerimi" diyecek misin?

    bugün gelseydin pek süksen olurdu senin. yarımız acı acı gülerken, kalan yarımız kendini yok etmek ister gibi patlarcasına gülüyor. gülüşler eksik değil, acıdan ya da hazdan. tam senlik bir ortam epikarmus, salla lahdini kaldır kapağını. gözün görebileceği heryerde bir komedi var bugünlerde; eşeklerin başrolde olduğu.

    http://www.ancientlibrary.com/smith-bio/1137.html
  • fragmanlar'ı, cengiz çakmak tarafından çevrilip alfa yayıncılık tarafından basılan kitap.
  • "bunu kendi bildiğimce söylemem, bir mucize değil,
    ve onlar, kendi kendilerini beğenerek, kapılırlar kuruntusuna övgüye değer olduklarının:
    bu yüzden görünür köpek, köpeğe en güzel varlık olarak, öküz de öküze,
    eşek de eşeğe ve domuz da domuza..."
  • fragmanlar kitabının arka sayfasından:

    epikharmos, erken dönem yunan edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. mitolojik kahramanları, sıradan insanları hicveden bir yergi üstadıdır. asklepiosoğulları soyundan gelen hekim bir babanın oğlu olarak kos’ta dünyaya açar gözlerini, ancak gelişip serpildiği, olgunluk çağlarını geçirdiği, eserlerini verdiği, hatta ölüp defnedildiği yer, sicilya’nın verimli toprakları olur.

    babasından aldığı hekimlik terbiyesiyle yetişse de, bu mesleğe pek heves etmez. daha çok pythagorasçı çevre içinde yoğrulur gençliği, hatta bir rivayete göre bizzat pythagoras’ın öğrencisi olur ve felsefeyle donatmaya çalışır zihnini.

    daha sonra syrakousai kentine gelip yerleşir ve bu kentin sanata ve edebiyata düşkün yöneticisi hieron’un sarayında yer bulur kendine. burada simonides, pindaros ve bakkhylides gibi lirik şairlerden aiskhylos gibi tragedya şairlerine, ksenophanes gibi şair/filozoflara kadar pek çok şairle kesişir yolu. felsefeyle donanmış zihni adeta kabından boşanır burada, felsefi ve ahlaki vecizelerle örülü dizeler, birbiri ardınca hicviyeler dökülmeye başlar kaleminden. daha antikçağda onu “komedyanın mucidi” olarak taçlandıracaktır bu eserler.

    aristoteles komedya tarzı şiiri onunla başlatacak, platon adını homeros’la birlikte anacak ve yeri geldiğince ondan alıntılar yapacak, hatta atinalı krates’ten romalı plautus’a kadar antikçağın büyük komedya şairleri kendisine öykünecektir.

    ölümünden sonra eserleri incelenince filozof olarak anılmıştır.

    fragmanlar'dan bazı alıntılar:

    *çünkü hazlarına mahkûm olanlar doğrudan doğruya hazların denizinde boğulurlar.

    *talihli bir yaşamı olup da ruhuna güzel ve iyi bir şey veremez ya insan; böyle birine ben mutlu değil, başkalarının malının bekçisi derim ancak.

    * bilgece bir şey arıyorsan geceleri düşün.

    * iyi kalpli değilsin. bir hastalığın var, sen sadece vermekten hoşlanıyorsun.

    * ben bir cesedim. ceset gübredir; gübre de toprak. eğer toprak bir tanrıysa, ben bir ceset değil, tanrıyım.

    *epikharmos'a göre geceden sabah yemeğine çağrılmış biri davetsiz gelir yemeğe, çünkü çağıran ve çağrılan aynı adamlar değildirler artık, başka birer adam olmuşlardır. ölümlü bir nesne iki kez aynı halde bulunamaz çünkü fark edilmez anlık bir değişmeyle bir dağılır, bir toplanır.

    bir gider bir gelir. öyle ki,doğmaya başlayan şey hiçbir zaman tam varlığına erişemez; çünkü bu doğuş zaten hiç bitmez, bir sona varır gibi durmaz, tohum halinden başka hallere, bir o yana bir bu yana doğru hep değişir durur. ınsan tohumu ana karnında biçimsiz bir meyve olur önce.

    sonra çocuk biçimi alır; karından çıkınca memelik bebek olur; sonra bir küçük oğlandır, sonra bir delikanlı, sonra olgun,sonra yaşlı bir insan, sonra çökmüş bir ihtiyar. öyle ki yaş ve ona bağlı oluş hep bir önceki hali bozup dağıtarak yürür.

    * başkalarının üflediği solukla ancak ses çıkarabilirsin.
    çıkardığın ses, aslında senin değil başkalarının sesidir.

    *bence hiç kimse aklı başından gitmedikçe, çıldırmadıkça isteyerek kötü olmaz, kötülüğe katlanmaz.

    şubat 2018'de çıkan yeni bir kitap, fragmanlar
  • montaigne,denemeler kitabında,kendisi hakkında kısa bilgiler verir:
    epikharmos'un,varlığı,su gibi akışkan ve değişken olarak gören pythogoras felsefe okulundan çıktığını söyler.epikharmos'a göre,dün verilen borç,bugün borç olmaktan çıkar,dün,dünde kalmıştır.bu bilgilerin öncesinde homeros'un,okyanus'u,tanrıların babası,thetis'i de anası yapmasını,bize her şeyin değişmekte,akmakta,renkten renge girdiğini açıklamak konusunda örnek olarak göstermiştir.platon'un:"bedenler doğar ama var olmazlar."sözü geliyor bundan da önce. verilen bilgilerin devamında,montaigne,stoacılara göre şimdinin olmadığını,geçmiş ve gelecek arasında bir geçiş olduğunu söylemiştir şimdinin.
  • pisagor okuluna bağlı bir filozof.

    "insan düşünce ile görür ve duyar; her şeyden faydalanan, her şeyi düzene sokan, başa geçip yöneten düşüncedir; geri kalan her şey kör, sağır ve cansızdır."
  • "oynaşan şu köpek yavrularını görüyorsun; birbirleriyle gerçekten dost gibi görünüyorlar. küçük bir kemik at, o zaman gerçeği göreceksin. kardeşlerin, babaların ve çocukların dostlukları işte böyledir.ele geçirilmesi gereken bir servet, bir tarla ya da bir metres ortaya çıksın; ne baba, ne kardeş, ne çocuk kalır."
  • platon'un esinlendiği filozof/şair.
    birçok eski felsefe tarihçisi platon'un kökenlerini epikharmos'a dayandırır. günümüzde de pisagor (pythagoras) ile platon'un bağlantısı artık bilinen bir gerçek. diogenes laertios elindeki kaynakların bu bağlatının epikharmos ile olduğunu söyler.
  • bilgece bir şey arıyorsan, geceleri düşün!"

    epikharmos, fragmanlar.
  • lafa gelince senden iyisi yok, ama işe gelince berbatsın.

    epikharmos fragmanlar
hesabın var mı? giriş yap