• bir romandaki ikinci dereceden olaya verilen ad.
  • bir eserde ana temaya bağlı ikinci derece tema.
  • eski yunan tragedyalarındaki şarkılar arasındaki dialoglara verilen ad.
  • kundera ölümsüzlük adlı romanının bir bölümünde değinir epizota.aristoteles ten sözü açar.
    -ona göre-bütün olgular arasında en berbat olanların (şiir açısından) epizot değeri taşıyan olaylar olduğunu söyler. epizot kendinden önce gelenin zorunlu bir sonucu olmadığından ve hiçbir etki yaratmadığından bir hikayenin nedensel akışının dışında yer alır. hiçbir yere varmayan bir tesadüf gibi çıkarılıp atılabilir ve hikaye bu yüzden hiç de anlaşılmaz hale gelmez;epizot kişilerin hayatında hiçbir iz bırakmaz... aristoteles in tanımını şu şekilde tamamlayabiliriz:hiçbir epizot peşinen sonsuza kadar epizot olarak kalmaya mahkum değildir, çünkü her olay, hatta en önemsizi bile içinde ilerde başka olayların nedeni olma olabilirliğini taşır, bir anda bir hikayeye bir maceraya dönüşüverir.epizotlar maden yatakları gibidir. çoğu asla patlamaz, bununla birlikte, en sıradan ve kendi halinde olanının sizin için mukadderat haline geleceği bir gün gelir.
  • (bkz: dilim)
  • hikayelerin bölümlerinden bahsederkende kullanılır.
  • (bkz: episode)
  • bölüm bazen. bazen olay/olgu. her zaman her şekilde karşılayacak, cuk oturacak tekil bir türkçe karşılık atanması zor.
  • bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. bugünkü perde karşılığı.
  • bir roman, öykü ya da destanda, ana olaydan ayrı olarak yer alan ve başlıbaşına konusal bir bütünlük gösteren ikinci derecede olay ya da olaylar.
hesabın var mı? giriş yap