ercan taner

• en efsanevi dönemi galatasarayın avrupada tarih yazdığı dönemlere denk gelir. şu an galatasaraylı olanların en az yarısı bu adamın anlattığı maçlar sonrası galatasaraylı olmuştur. kendisi gs li olmamasına rağmen gs nin hakkını mikrofon başında fazlasıyla vermiştir. bir fenerli olarak ercan taner deyince aklıma " kim attı, kral attı " cümlesi aklıma geliyorsa galatasaraylılar kendisine haksızlık ediyorlar.
• sözlük ten tecrübesi olmayan biri anlatsa daha zevkli olur maçlar
• kime ne kardeşim, adam istediği tweeti beğenir. size mi soracak? bu ülkede niye herkes kendini bir şey zanneder. adam doğru söylüyor. senin babanın çok ciddi bir sağlık sorunu varken, niye hemen koşup sosyal medyaya koşuyorsun. ne düşündüğünü, ne hissettiğini insanlara anlatmaya çalışıyorsun. koskoca ingiltere veliahtı da yakalandı bu illete, onun çocukları da sosyal medyaya koştular mı ? acınızı anlıyor ve paylaşıyoruz. ama bu sizi eleştirenleri onaylamamıza karışmanızı sağlamadığı gibi, bizi de kötü bir birey yapmaz
• maç içinde de sürekli hata yapıp özür dilemeyen adam. herifte böyle bir alışkanlık yok. bir kere diagne’nin penaltıdan attığı gol için “belhandaaaa!!!!” diye bağırırken birden “bıraktı diagne attı...” demişti. belhanda topa on metre uzakta, diagne penaltı kullanıyor. nasıl bıraktı? pozisyon da burada. bakabilirsiniz. penaltıyı diagne kullanıyor. ortada belhanda yok, ama sen önce belhanda diye bağırıyorsun, sonra sıçtığını anlayıp “bıraktı... diagne attı.” diyorsun. her maç böyle üç dört hatası var. özür? tabii ki yok. beyimiz hata yaptığını göstermeden kıvırma derdinde. bence sürekli yaptığı bu çakallık ciddi de bir kişilik zaafı. bugün gördük ki günlük hayatında da böyle. özeleştiri yeteneği yok. kendisi hata yaptığında kendisine değil, hata yaptığını söyleyen insanlara kızıp, küsüp darılıyor. çocuk gibi. insan biraz olgun olur.
  
  mesela “hakem ahmet’e kırmızı kartını çıkarıyor!” diyor, oysa kabak gibi görüyoruz ki o kırmızı kart mehmet’e. ahmet kadrajda bile yok. hiç özür falan dilemeden “hakem fikrini değiştirdi, kart mehmet’e!!!” diye bağırıyor sonra. yine özür mözür hiçbir şey yok. hakemin fikrini değiştirdiği de yok. adam ahmet’i görmüyor bile.
  
  adamın özeleştiri yeteneği yok bir kere. şimdi de yaptığı saçma sapan şey için çıkıp “kedim öldü, üzülmediniz.” demiş. pardon ama bu da artık iyice sünepelik. “canını sıktıklarımdan özür dilerim.” demek bu kadar kolayken kalkıp “beni çok üzdünüz:(“ diye tweet atmış. hata yaptığını kabul etmek bu kadar mı zor? ya da “kötü bir niyetim yoktu.” demek bu kadar mı zor? iletişimin bu kadar mı zayıf?
  
  bu adam zaten maç anlatmak yerine bir şeyler hakkında yorum yaptığı zaman ne kadar yetersiz, donanımsız ve demode olduğu belli oluyor. twitter’a yaklaşımı da böyle. tamamen demode. kendisine gelen tepkiler de bu yüzden bence. bu adamın günümüzü anlayamamasından. futbolda da böyle. bir futbolcudan örnek verecekse bildiği tek şey 70’ler almanya’sı. müller... başka da futbolcu bilmiyor zaten. o kadar maç izliyor, maç anlatıyor, ama modern futbol hakkında da hiçbir fikri yok.
  
  yazdığı herhangi bir yazıya bakın. en basmakalıp yargılar neyse onu yazıyor. ne bir fikir, ne akıl yürütme... hiçbir şey yok. ekranda entelektüel pozları kesiyor, ama beğenileri falan çok arkaik. çok sınırlı. donanımı zayıf. karakter olarak da özür dileyemeyecek kadar özgüvensiz. eskiden de sevmiyordum kendisini, bugün itibarıyla gözümdeki değeri sıfırlandı. bu kadar zayıf kişilikli, ego sorunu olan, medeni bir biçimde özeleştiri yapamayan insanlara değer veremiyorum maalesef. umarım bundan sonra galatasaray maçı anlattırmazlar.
• çoccuk gibi küsüp triplere giren zat. kendi üzdüğü kişileri hiç düşünmeden "beni üzdünüz" diyor. bireyler değil, millet önemlidir ercan. oyna, devam. hadi.
• dünyanın en gerekesiz, en boş, en kibirli taraftarın hedefi olmuş spiker. allah kimseyi galatasaraylı ile sınamasın.
  
  bunların ne olduğunu cümle alem biliyor, siklemeyin ercan beycim.
• evde durduğu için bunalımda sanırım. sürekli kedim öldü, tavşanım dağa kaçtı gibi abdürd paylaşımlar yapıyor.
  
  (bkz: ercan taner'in kedisinin ölmesi)
• hayatta beş kuruş değeri olmayan tipler tarafından linç edilmeye çalışılan güzel insan, spor spikeri.
  bu amk gs trolleri iyice azıttı.
  (senin o saçmaladığın klavyeni cik cik yapan ağzına sokayım)
• maç anlatırkrn suni bağırmasından nefret ettiğim sunucudur.
• yahu adamın tavrını, huyunu, suyunu, karakterini, tweetlerini, görüşlerini, taraftarlığını ya da ne bileyim görünüşünü sevmezsiniz ama maç anlatımına laf etmek için ne içiyorsunuz anasını satayım.
  
  hagi'nin rapid maçında attığı golü, hakan şükür'ün leeds deplasmanında attığı golü, sneijder'in juventus'a, meireles'in monchengladbach'a alex'in samsun maçında attığı golü kendisinin sesi bir basamak daha yukarı çıkartmış, efsaneyi efsane yapmıştır.
  
  sırf şu anlatımı bile piyasadaki adamları üst üste toplamaya yeter.