• özet ve yorum: savcılar hakimler polisler hekimler mühendisler öğretmenler ........ bırakın bu memurluğu girişimci olun! mesela politikaya atılın müteahhit olun yaratıcı reklamlar yapın osmanlıca öğrenin onu da malzeme edersiniz
    ayrıca koltuk sevdalısı değilmiş çok önemli değil ama bir dipnot

    haberin detayı:

    “bize tuttuğunu koparan bir gençlik lazım. sizlerden beklentimiz, memur olmak ile değil girişimci olmak ile ilgilenmenizdir.”

    cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, bu vatanı kimsenin bölmeye gücünün yetmeyeceğini belirterek, “bölmeye çalışanların üzerine, hep beraber bizler de gabar’da, tendürek’te, cudi’de, bestler deresi’nde, kandil’de f-16 olur, oraya doğru gideriz” dedi.
    cumhurbaşkanı erdoğan, 2023 gençlik şûrası’nda yaptığı konuşmada, “siz siz olun, gençliğinizi öldürmeyin. unutmayınız, bizim gençlik konusunda bir kızıl elmamız var. biz, imanına, inancına sahip bir gençlik istiyoruz” ifadelerini kullandı.
    erdoğan, gençlerin, “bir gece ansızın gelebiliriz” sloganları üzerine ise, “şu ana kadar olduğu gibi nerede, nasıl bir çalkalanma var, nerede bize yönelik bir taciz varsa, evet bir gece ansızın vurabiliriz. ‘acaba birileri izin verir mi?’ artık yok, geçti o işler. bizimle stratejik ortak olanlar, bizimle beraber hukukumuza saygı duydukları sürece, biz de onlara saygı duyarız. aksi takdirde kusura bakmasınlar” diye konuştu.
    koltuk sevdalısı değiliz
    gençlere desteğini sürdüreceğine vurgu yapan erdoğan “gençler, mücadeleden korkmayın kendinizi asla küçümsemeyin. ben size güveniyorum damarlarınızda akan deli kanın hakkını vereceğinize inanıyorum. ömrüm yettiğince, bu can, bu tende olduğu müddetçe yanınızda olmaya da devam edeceğim. tabii bizler bu yola, koltuk sevdasıyla, makam sevdasıyla değil, hizmet sevdasıyla çıktık. bunun için de biz, gençlerden korkan, gençlerden çekinen, yerine gençleri bırakmayı düşünmeyenlerden asla olmadık. aziz milletimizin emaneti olan bu görevleri, vakti, saati geldiğinde sizler devralacaksınız” ifadelerini kullandı.
    konuşmasında “girişimcilik olmazsa olmazdır” diyen erdoğan, “gençlerimizden beklentimiz memur olmak ile değil girişimci olmak ile ilgilenmeleridir. girişimcilik ise bazı kelimeleri art arda sıralamak değildir. istediğiniz kadar inovasyon, girişimcilik ruhu, sinerji deyip durun yeterli bilgiye, çalışma azmine sahip değilseniz sonuç hüsran olur” ifadelerini kullandı.
    gençlere tavsiyelerde bulunan erdoğan, “bize tuttuğunu koparan bir gençlik lazım. o gençliği de karşımda görüyorum. en az bir yabancı dil öğrenin. sadece ingilizce değil mutlaka ikinci bir dili öğrenin” diye konuştu.
    gençlere, “osmanlıcayı en azından yüzünden okumasını bilmeniz gerekiyor” diyerek konuşmasına devam eden erdoğan, “eğer siz 600 yıllık kitaplarımıza, belgelerimize, kitabelerimize fransız kalırsanız, fransızca bilmeniz bir işe yaramaz” dedi

    kaynak
  • her zamanki gibi sözde teşviktir.
    sen bilime katkıda bulunacak birşey ile gidersin boş dönersin. yandaş "drone uçurcam ben" der alır teşviği.
  • ben yine de memurlukta ısrarcıyım... sokakta bir sürü girişimci avel avel dolaşıyor zaten ...
  • bence yersiz bir açıklama olmamış. ben hak verdim sayın cumhurbaşkanına.

    zaten bir avuç seçilmiş, belirlenmiş isim harici memur olmak , olabilmek artık çok zor. bence de gençler. bırakın kpss'yi, memurluğu, kendi işinizin, hayallerinizin peşine koşun.

    işe yeterliliğin sahip olduğunuz ''referans'' ile belirlendiği bu zamanlarda emeğinizi karşılığını bulabileceğiniz yere yönlendirin.
  • dürüst oynamayın, herkesi düşünmeyin yoksa kazanamazsınız.
  • "allah'ın reza'sı üzerinize olsun"
  • bir cumhurbaskani boyle bir sey (ve yazida gecen diger seyleri) nasil diyebilir ?
    "hepiniz girisimci olun" derken yanlis yonlendirme ile verimliligi dusurebilir ve "ikinci dil" derken osmanlica neye dayanarak oneriliyor?

    1- piyasada acilan isletmelerin ilk sene batma orani 80%'i askin, 90% bandinda. (2013-2015 bu seviyelerdeydi, daha sonrasinda tum dunyada sirket omurleri azalmaya devam etti.)

    herkes erdogan'in dedigi gibi plansiz programsiz girisimcilige girerse hem bir sene icinde hicbir sey uretemeyen bir suru firma ortaya cikip, ekonomiye belli bir deger katmadan sirketleri kapatacaklar (bir seyleri yanlis yapmislar ki kapatıyorlar), hem de bu girişimleri yapan kisileri mevcut donanimlari ile daha iyi noktalarda kullanamamis olacagiz.
    & insanlari durduk yere gaza getirdigi icin; az cok isleyen isletmelerin duzenli elemanlari, olcup bicmeden isten cikacaklar ve once ayrildiklari sirketlerde bir sureligine verimsizlige neden olacaklar (ayrildiklari firmalar, yeni eleman gelip ayni tempoya alisana kadar kucuk bir dengesizlik yasar, bir firma icin pek onemli gozukmeyebilir ama 10.000 firma icin toplarsan sezonluk buyuk rakamlara tekabul edebilir) ve acilan sirketler de muhtemelen 1 sene icinde batacak. (istatistik bu.)

    bu cok liberal bir yaklasim olabilir, batmalar olsa bile gelisimler ulkeyi kalkindirabilir diye dusunulebilir ama burada iki buyuk sorun karsimiza cikiyor:
    *turkiye'de sermaye ve tasarruf az olduğundan (kisisel tasarruf tuzelde sermaye olacaktir) borclanma artacak (mecburen)
    *borclanma ve batan sirketler beraber arttikca odenemeyen borclar cogalacak, hak ettigini alamayan diger sirketler de zor durumda kalacaklar ve bu bir domino etkisiyle finans sektorunu (bankalari) ve genel piyasayi sikintiya sokacak.

    senin ulke insaninin ne sermayesi (tasaraffu) guclu, ne de genel halk kitlesi olarak girisim yapildiginda muvaffak olunabilecek yeterli donanim var. bile bile lades. bu kadar bilincsizce "hadi girisin!" denilebilir mi?
    (sanırım borclanma ile ekonomi sissin istiyor.)

    2- girisimcilik diyorsun. nereye girisecekler? yonumuz ne taraf?
    evet, gencler sabit maas istemiyor; cikip ticaret yapmak istiyorlar (herkesin kafasinda bu var) ama ulkede ureten yok. herkes kisa yoldan para kazanmak derdinde (hakli olarak), katma deger uretmek derdinde degil. bir cumhurbaskani katma deger uretmeye yonlendirmeli, kolay para kazanmaya degil! (daha acik olmali.)

    verdigi gazla zaten ender olan uretim merkezlerinden isci kaybedilecek (onlara kan kaybettirecek), millet kisa yoldan para kazanma yoluna gidecek.

    acik secik: "çip, yazilim vs. sektorlerine yatirim yapiyoruz (bkz: subsidy)" deseydi ve spesifik genclere yonelseydi bir sey demezdim ancak bu aciklama cok bilgisizce ve bilincsizce; gencler arasinda ve piyasada "hurraaa" diye karambol yaratabilecek bir durum. ( onun lafiyla dusunmeden is yapan bir suru insan oldugu dusunulurse.)

    3- insan yasaminda zaman bu kadar degerliyken osmanlica nedir ya?

    tarihci vs. degilsen osmanlica ne isine yarayacak, buna zaman ayirmak aptalliktan baska ne olabilir? onu ogrenecegin zamanda git iktisat kitabi vs. oku cok daha yararli olur.

    bu devirde ingilizce bile cogu yerde yeterken (ben dis ticaretle ugrasiyorum ve yetmedigi bir yere denk gelmedim diyebilirim, onemsiz ayrintilar var tabii az bilen bir cinli, vietnamli gibi) , insanlar almanca ve ispanyolca gibi dilleri pas gecip "cince mi?" ogrensem diye dusunurken sen kalkmis kayda deger kimsenin ve hicbir toplumun konusmadigi osmanlica diyorsun?

    cince, vietnamca veya rusca osmanlicadan cok daha yararli olur. latince dahi. tartisilmaz bile. osmanlica ne ya? ikinci dil olarak osmanlica ogrendim diyen biri olursa once acirim, sonra suratina gulerim herhalde (eger zaten isini yoluna koymus, zevkine ogrenen biri degilse). fanatizm insani boyle sacma sapan konusturuyor iste.

    cumhurbaskani mi konusuyor, kiraathanede kafasina estigi gibi dusunmeden konusan ilkokul mezunu amca mi belli degil. bu aciklamalara trudeau gibi adamlarin basta oldugu ulkelerde aciyarak gulerler bu ne siglik diye. trajikomik.
  • reisim bence mısır hiyeroglifleri okumayı öğrenelim , farkımız tarzımız olsun. dış mihraklar kudursun.
  • ...
  • kırk tane bakanlık açıp herkesi memur yapan ben olmadığım için kendisine hak veriyorum.
hesabın var mı? giriş yap