sosyalist feminist kaktüs'ün ikinci sayısında güzel bir
ekmek ve gül çevirisiyle karşıma çıkan kişi.
okuyucu mektupları
sosyalist feminist kaktüs'e
özgül mücadele alanlarının varlığına inancı sizinle paylaşan ve erkekegemen bir toplumun yavanlığından bezmiş bir destekçinizden, abd'de kadınların yüzyıl başlarında haykırdığı bir marşın aşağıdaki çevirisini kutlama armağanı olarak kabul etmenizi diliyorum:
omuz omuza yürüyerek gelirken biz, bu güzel günün içinden,
aydınlanıyor tüm parlaklığıyla aniden çıkan bir güneşin
bir milyon kararmış mutfak ve bin gri fabrika çatısı hep birden,
çünkü şarkısını söylediğimizi duyuyor halk 'ekmekle güllerin'.
omuz omuza yürüyerek gelirken biz, erkekler için de savaşımız.
kadınların çocuklarıydı onlar, biz yine onların analarıyız.
doğumdan yaşamın sonuna kadar ter dökmekle geçmeyecek günlerimiz,
yürekler de aç gövdeler gibi: ekmek verin ama gül de isteriz.
omuz omuza yürüyerek gelirken biz, geçiyor şarkımızdan
sayısız ölmüş kadın haykırarak eski türküsünü ekmeğin,
kölelikten tadını bilmedi ruhları sanatın, sevginin, güzelliğin.
evet, hem ekmek için savaşımız, hem de güller için.
daha güzel günleri getiriyoruz, omuz omuza yürüyerek.
kadınların başkaldırması insanlığın başkaldırması demek.
artık yok kölelik ve tembellik, bir yatana on kişilik emek.
paylaşılacak güzellikleri yaşamın, ekmekle güller, güllerle ekmek.
erhan acar 10 mayıs 1988