• tüm otoritelerin ikinci dünya savaşı'nın en parlak beyni olarak kabul ettiği alman feldmareşal. haliyle lost victories olarak yayımladığı anıları paha biçilemez derecede satırbaşı içeriyor:

    - kara kuvvetlerinin başı olan ludwig beck'in, adolf hitler'in zoruyla görevden el çektirilmesini hiç hoş karşılamadığını,

    - komutanı günther blumentritt için olaylar karşısında müthiş soğukkanlı olduğunu ve de telekomünikasyona bu kadar değer veren çok general olmadığını,

    -komutanı gerd von rundstedt'teki askeri cazibeye adolf hitler'in bile dayanamadığını, onu iki kere azletmesine rağmen üçüncü kez göreve çağırmasının önemini,

    - savaş öncesinde hitler'in açıkça silaha başvurmadan kazandığı toprakları gördüklerinde şaşırdıklarını,

    - danzig koridoru için savaşa girmeyeceklerini bizzat adolf hitler'den duyduklarını, (dış güçler, kandırıldık vs. bölümü)

    - polonya'nın haksız yere versay antlaşması ile koridor'a sahip olduğunu bunun da ordudaki herkeste büyük bir yara açtığını,

    -her şeye rağmen polonya'nın işgal edilmesindense sscb ile aralarında tampon görevi görmesinin kendisine daha mantıklı geldiğini fakat aşırı silahlanmanın ve gelişen olayların polonya'nın yutulacağını da gösterdiğini,

    - fransa'nın yine her zaman olduğu gibi almanya'nın sürekli arkasından bir şeyler çevirdiğini ve sırtını yaslayacak bir müttefik bulduğu halde savaşmaya hazır olacağını, *

    - alman fobisi olan iki cepheli savaştan korktuğunu, (polonya'ya saldırınca fransa'nın da almanya'ya direkt girebileceği endişesi hemen hemen tüm wehrmacht kurmaylarında görülür.)

    - obersalzberg'te yetkili kurmayların hepsini toplayan adolf hitler'in polonya'nın imhası üzerine yaptığı konuşmaların nuremberg mahkemesi'nde, aleyhine olarak kullanılmasının doğru olmayacağını,

    - sscb ile yapılan saldırmazlık paktının tüm orduda şok etkisi yarattığını,

    - leh mareşal pilsudski ve bir ya da iki aklı başında politikacı dışında, polonya'da muhtemelen hiç kimse, komşu sscb ve almanya'ya haksız toprak taleplerini dayatarak ülkenin ne kadar tehlikeli bir duruma düştüğünü tam olarak anlayamağını,

    - polonya'nın berlin'e yürüme gibi bir hayalinin olduğunu, (lehler'in savaş öncesindeki kafa yapılarını göstermesi açısından çok önemlidir.)

    - bzura muharebesi'nin, daha sonra rusya'da yapılan büyük kuşatma muharebelerinin fiili sonuçlarını karşılamasa da, o güne kadar türünün en büyüğü olduğunu,

    - ordu grubunun başta varşova'yı luftwaffe'ye bombalatmadığını (sivil kayıp korkusu) fakat ilerleyen günlerde grubunun buna mecbur kaldığını, (kendini temize çekme telaşı var.)

    - eğer biz, polonya'ya saldırırken rakiplerimiz almanya'ya saldırsaydı yenilmemiz mümkündü, der. hitler'in kumar oynadığını, en iyi birliklerin polonya'da olduğunu,

    - bir zamanlar birçok insan tarafından küçük görülen küçük reichswehr'imiz, 1918 yenilgisinin ardından almanya'nın büyük eğitim ve liderlik geleneğini taşıdıktan sonra yeniden canlandı, diyerek adolf hitler'in katkısını belirtir ama en önemli olanın kurmay sınıfın olduğunu,

    - daha sonra adı 20 temmuz 1944 darbesine karışacak olan henning von tresckow'u sürekli kurmay subay olarak yanında istediğini fakat üstlerin bunu uygun görmediğini, (anlayabildiğim kadarıyla darbede parmağım yok ama muhaliflerle içli dışlı olmam adolf hitler ile ilişkimi gösterir, demek istiyor okuyucuya.)

    - ren'in buzla kaplı olduğu dondurucu kışta bile, gerd von rundstedt hâlâ sadece ince bir yağmurluk giyiyordu. soğuktan hasta olacağını şiddetli şekilde söylediğimde, sadece hayatında hiç paltosu olmadığını ve kesinlikle bu yaşta bir palto satın almayacağını söyledi, der. *

    - alman genelkurmayı'nın feshinin aslında hitler'e bağlandığı 1941 sonunda değil polonya seferinden hemen sonra gerçekleştiğini ve wehrmacht'ın artık çok da bağımsız davranamadığını,

    - 1943'te adolf hitler ile olan bir görüşmede genelkurmay başkanlığını, wehrmacht'ın iyiliği için bırakmasını tavsiye ettiğini,

    - daha sonra ordunun başı olacak walther heinrich alfred hermann von brauchitsch'in özellikle diyalektik olarak hitler'in dengi olmadığı için, sıkıntısını ve öfkesini sürekli içine attığını ve de birçok konuda wehrmacht'ı susturduğunu,

    - kariyerlerine bavyera genelkurmay başkanlığı'nda başlayan subayların çoğu gibi, franz halder'in de personel görevlerinin her yönünü dikkate değer bir kavrayışa sahip ve yorulmak bilmeyen bir işçi gibi olduğunu hatta moltke'nin 'deha çalışkanlıktır.' sözü ile onun büyüklüğünü,

    - general heinrich von stülpnagel tarafından hazırlanan batı'da savaşın devamı hakkında bir makale olduğunu, alman ordusunun 1942'den önce maginot hattı'nı geçmek için yeterli donanıma sahip olmayacağı yönündeki bir görüşe 1942'ye kadar beklenilseydi batı'nın hiçbir zaman ele geçirilemeyeceğini,
    (batı'nın düşüşü için 1940 bahar ayının en iyi zaman olduğunu aksi takdirde bu işin artık imkansız olabileceğini söyler.)

    - ingilizler'in, almanya'nın kısmen çökmesi dışında, 1941'den önce büyük bir taarruza katılmaya ya da girişmeye hazır olamayacağını,

    - sonbahar ya da kış ayında yapılan saldırıların wehrmacht'ın hızını ve de luftwaffe'nin vurucu gücünü etkilediği için harekat planlarının buna göre hazırlandığını,

    - batı'nın düşüşünü sağlayacak planın, alfred von schlieffen gibi bir kurmayın elinden çıkmış olmasına rağmen artık düşmanlarca bilindiğini ve de bu planı tekrar kullanmanın kendisine biraz küçümseyici geldiğini ve de o gününün koşullarına göre de bu planın artık geçersiz sayılabileceğini,

    - fransa ordusu başkomutanı general maurice gustave gamelin'in, wehrmacht subaylarınca takdir edilen birisi olduğu için fransa'ya saldırdıklarında bu kadar çuvallamasını beklemediklerini,

    - arden ormanlarından geçip sedan'a inme planını heinz guderian ile paylaştığını ve onun da bu plan karşısında adeta deliye döndüğünü, - olumlu anlamda- *

    - heinz guderian'ın planına gösterdiği büyük alakanın kendisini çok rahatlattığını çünkü guderian'ın tanklarıyla birlikte manş kıyılarına kadar gidebileceğini hesap ettiğini * belirtir.
  • 2. dünya savaşı sırasında hitler’in emrindeki generallerin en iyisi şüphesiz erich von manstein’dır. geniş çaplı mekanize birlik operasyonları konusunda bir uzman olduğu kabul görmekle birlikte, alman askeri liderleri arasında şartların gerektirdiği yeteneğe ve dehaya sahip tek kişidir.

    özellikle dnieper nehri’ndeki savunma hattına çekilirken yaptığı destansı mücadele olmak üzere, savaş boyunca kızıl ordu’ya karşı defalarca üstün gelmesini bilmiştir. kabul gören askeri yetenekleri dışında, en tehlikeli dönemlerde bile hitler’e karşı çıkabilecek ve hatasını yüzüne vuracak kadar ahlaki değerlere ve cesarete sahip bir askerdir.

    bu özelliğe sahip olan ve hitler’e karşı çıkma cesaretini gösteren diğer generaller sadece heinz guderian ve walther model’den ibarettir. bu özellik, ocak 1944'ten itibaren oldukça riskli hale gelmiştir zira hitler, kendisine muhalefet eden en iyi generallerini bile kovmuştur. bunlar arasında von rundstedt(sonradan batı cephesi’nde görevlendirilmiştir), von bock ve von leeb de bulunmaktadır. gerçekten de von manstein bu nadir türün bir örneğidir. schlieffen, von moltke ve ludendorff ayarında gerçek bir prusya subayıdır.

    24 nisan 1887 yılında berlin’de erich von lewinski adıyla dünyaya gelmiştir. teyzesinin çocuğu olmadığı için ailesi onu teyzesine vermiştir. teyzesinin eşi sonradan generalliğe kadar yükselecek olan binbaşı von manstein’dır. bu asker ailesinde büyüyen erich von manstein 1906 yılında berlin gross lichterfelde’deki harp okulu’na girmiştir. 1. dünya savaşı başladığında 2. reserve-regiment(2. ihtiyat alayı) bünyesinde kurmaylık almış bir üsteğmen olarak görev yapmaktadır. kasım 1914'te ağır şekilde yaralanana dek bu alayla hem batı, hem de doğu cephesinde görev almıştır. savaşın geri kalanını karargahlarda kurmay subay olarak geçirmiş, verdun, somme muharebelerinde bulunmuş ve batıdaki son alman taarruzuna katılmıştır. savaştan sonra çeşitli karargahlarda görev alarak atılgan ve bilgili bir kurmay subay olarak kendini ispatlamıştır. 1932'de yarbay rütbesiyle rusya’ya gitmiş ve kızıl ordu’nun manevralarını izlemiştir. 1935'te ise alman ordusu’nun önemli mevkilerinden olan harekat şube başkanlığı’na atanmıştır. 1936'da tümgeneral rütbesine terfi etmiş ve tank ve hücum toplarını geliştiren ekipte yeralmıştır.

    şubat 1938'de ordu içerisinde yapılan tasfiye hareketi ile genelkurmay başkanı freiherr von fritsch ordudan atılınca, manstein da 18. piyade tümeni komutanlığına atanmıştır. burada büyük bir birlikte kıta tecrübesi kazanmıştır. 1938 sonlarında orgeneral von rundstedt’in ordusunun kurmay başkanlığına getirilmiştir ve polonya’nın işgaline katılmıştır. daha sonra batıya yapılacak seferde, fransız savunma hatlarını ardennes ormanları içinden yarma fikrini ortaya atmıştır. bu fikir üstleri tarafından beğenilmemiş ve kendisinden kurtulmak için korgeneralliğe terfi edilerek doğudaki 38. kolordu komutanlığına atanmıştır. yeni görev yerine gitmeden önce hitler’in katıldığı bir yemekte bulunmuş ve ona planını anlatmıştır. sıradışı planları her zaman destekleyen hitler, bu fikri kabul etmiş ve fransa işgalinde bu plan uygulanmıştır. fransa’nın işgaline manstein da 38. kolordu ile katılarak önemli hizmetler vermiştir. onun ardennes’ten taarruz planı sayesinde müttefik savunması perişan olmuştur. buradaki başarıları sonucu ritterkreuz(şövalye haçı) ile ödüllendirilmiş ve temmuz 1940'da orgeneralliğe terfi ettirilmiştir.

    mart 1941'de yaklaşan barbarossa harekatı’nda görev alacak olan kuzey ordular grubu bünyesinde yer alan 61. panzer kolordusu komutanlığına getirilmiştir. operasyonun başlangıç safhasında doğu prusya’dan hareketle ılmen gölü’ne ilerlemiş ve neredeyse leningrad kapılarına dayanmıştır. 2 ay sonra beklenmedik şekilde güney ordular grubu’na gönderilmiş ve 11. ordu’nun komutasını üstlenmiştir. kırım yarımadasını ele geçirme görevi verilen manstein ve ordusu temmuz 1942'de sivastopol kalesi’ni ele geçirmiştir. askerler arasında sivastopol fatihi ünvanını alan manstein bu başarısı sonucu mareşal rütbesine terfi etmiştir. ağustos 1942'de karargah personeli ile birlikte leningrad’a gönderilmiş ve bu şehri ele geçirmesi emredilmiştir. burada sovyetler’in karşı taarruzlarını durdurabilmesine ve karşı taarruza kalkan bir sovyet ordusunu imha etmesine rağmen, güneyde durum kötüleştiği için şehre yapılan taarruza son verilmişti.

    von manstein aralık 1942'de don ordular grubu komutasına getirilmiş ve kendisine daha zorlu bir görev verilmişti: stalingrad’da kuşatılan 6. ordu’yu kurtarma. zorlu kış koşulları, korkunç ikmal sorunları ve kızıl ordu’nun devamlı saldırılarına rağmen, o ve emrine verilmiş derme çatma ordular grubu neredeyse başarılı olmak üzereydiler. öyle ki, bulundukları mevzilerden steplerin ufuklarına baktıklarında stalingrad’da devam eden savaşın patlamalarını ve namlu ateşlerini bile görebiliyorlardı. ancak paulus kuşatmayı kendi inisiyatifiyle yarmayı reddedince 6. ordu’nun kaderi belli olmuş oldu. von manstein ve elindeki yardım birliği geri çekilmeye zorlanırken, tek yapabildikleri şey 6. ordu’nun başına gelenleri çaresizce seyretmekti.

    bu sıkıntılı durumdan çok etkilenen von manstein, emrinde bulunan ve ismi güney ordular grubu olarak değiştirilen birliği ile general vatutin’in voronezh cephesi’ni (kızıl ordu’da ordu grupları cephe olarak adlandırılıyordu) kuşatıp, mart 1943'te kharkov’u yeninden ele geçirerek rusya’daki alman ordusu’nun sağ kanadını kurtarmıştı. bu harekat, bugün tüm askeri tarihçiler tarafından 2. dünya savaşı’nın en parlak icra edilen harekatı olarak kabul edilir. von manstein da şövalye haçı’nın meşe yaprakları ile ödüllendirilmiştir.

    1943 yazında kursk muharebeleri’nde von kluge komutasındaki merkez ordular grubu’ndan kat be kat daha fazla mesafe katederek sovyet savunma hatlarına girmiştir. bu muharebelerden sonra, eylül 1943'te dnieper nehri’nin batısına çekilmiştir. bu çekilme harekatı da dahice icra edilmiştir. geri çekilme düzeni bozulmamakla birlikte, savaşarak çekilen von manstein ruslar’a korkunç kayıplar verdirmiştir. şubat 1944'te cereyan eden korsun cebi(cherkassy cebi diye de bilinir) muharaebeleri kariyerinin en çetin dönemini oluşturacaktır. burada kendinden dört kat büyük bir sovyet gücü tarafından kuşatılan 11. ve 42. kolorduların geri çekilme emrini -hitler’in tüm itirazlarına rağmen- vermiş ve ikinci bir stalingrad’ı önlemiştir.

    bu olaydan sonra hitler ile arası iyice açılmıştır. hitler’in askeri komutasını açıkça eleştirmiş ve savaşın profesyonellere bırakılmasını açıkça savunmuştur. bundan kaygı duyan heinrich himmler ve hermann göring gibi kişiler von manstein’ı bozgunculukla itham etmişler ve en sonunda mart 1944'te görevden alınmasını sağlamışlardır. buna rağmen von manstein görevinden alındıktan sonra şövalye haçı’nın kılıçları ile ödüllendirilmiştir. manstein bir daha görevine dönmemiş ve kısa süre sonra emekli olmuştur. temmuz 1944'te hitler’e suikast düzenleyen subaylar kendisiyle de temasa geçmişler ama von manstein onlara şu cevabı vermiştir: “preussische feldmarschälle meutern nicht – prusyalı mareşaller isyan çıkarmaz.” buna rağmen suikastçi subayları da ele vermemiştir.

    savaştan sonra nürnberg’de savaş suçlarından yargılanmıştır. kendi emriyle savaş suçu işlenmemesine rağmen, kendi görev yaptığı bölgelerde ss birliklerinin yaptığı katliamlardan sorumlu tutulmuştur. mahkemede savunma masraflarını bernard law montgomery, liddel hart ve winston churchill de dahil olmak üzere kendisine saygı duyan ingiliz ordusu subayları karşılamıştır. manstein, hitler tarafından verilen ve komünist parti üyelerinin yargısız infazını öngören meşhur komiser emri’ni almış ancak uygulamamıştır. ancak yine de sivilleri mağdur duruma düşüren ve yahudileri tehdit olarak kabul eden emirler yayınlamıştır. diğer yandan, askerlerine bölge halkının kutsal değerlerine özellikle kendi bulunduğu güney ordular grubu’nda yaşayan müslümanların inançlarına karşı saygısızlık etmemesi konusunda emirleri vardır. von manstein yine yahudilerin katledildiğinden haberi olmadığını ifade etmiştir. kulağına muhakkak duyumlar gelmiştir ama kesin bir bilgisi yoktur. von manstein’ın yaveri alexander stahlberg, kendisine çok sayıda yahudinin katledildiğini bildirmiştir. mareşal ona bakmış ve “buna gerçekten inanıyor musun?” diye sormuştur. stahlberg inandığını söylemiştir. manstein ise cevaben “eğer bu gerçek olsa bile, öldürülenler altı üstü yahudiler.” demiştir. bu arada belirtmek gerekir ki manstein’ın gerçek ailesi olan von lewinski ailesinin yahudi olduğu çoğu kez iddia edilmiştir hatta von manstein’ın yakın çalışma arakadaşlarına bunu itiraf ettiği söylenmiştir ama buna kesin bir delil yoktur. von manstein nürnberg’de 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

    1953'te geçirdiği bir göz operasyonu sonrası hapisten tahliye edilmiştir. hitler’in mareşalleri arasından, yeni kurulan alman ordusu’nun(bundeswehr) kuruluşunda yardımı istenen tek kişidir. yeni alman ordusu’nun gayrı resmi genelkurmay başkanı gibi görülmüştür. öyle ki, doğumgünü partileri bile ordu generalleri ve nato yetkililerinin katıldığı devlet resepsiyonu gibi cereyan etmiştir. erich von manstein 9 haziran 1973'te münih’te geçirdiği bir kalp krizi sonucu 85 yaşında ölmüştür. cenazesi dorrmark’ta yapılan bir askeri törenle toprağa verilmiştir.

    von manstein’ın 1955'te yayınladığı anı kitabı verlorene siege – kayıp zaferler, savaşla ilgili en önemli anı kitaplarından biridir. von manstein kitabında, savaşın generallerin eline bırakılmış olması durumunda, doğuda savaşın kazanılacağı tezini ortaya atmıştır.

    kaynaklar:

    - german commanders of world war 2 – anthony kemp – osprey publishing
    - hell’s gate: the battle of the cherkassy pocket january-february 1944 – douglas nash – rzm publishing
    - 2. dünya savaşı tarihi – liddel hart – yapı kredi yayınları
    alıntı
  • birçok tarihçi manstein'ın ikinci dünya savaşı'nın en iyi cephe komutanı olduğunu söylemektedirler. birinci dünya savaşı'nda hindenburg'un eski birliği olan 3.muhafız ordusunda piyade subayı olarak görev yapmıştı. 1939'da yarbay rütbesine yükseltildi, polonya seferi sırasında güney ordular grubu komutanı gerd von rundstedt'in kurmay subaylığını yaptı. genelkurmayın hazırladığı fransa'ya saldırı planı "schlieffen planı"nın düşman eline geçmesi üzerine hazırladığı "operation sichelschnitt" planını bizzat hitler'e sunma şansı buldu. genelkurmay geleneksel muhafazar havasıyla bu plana karşı çıktı, ancak yenilikçileri ve orjinal fikirleri her zaman desteklemiş olan hitler manstein'ın planını dahice buldu ve uygulamaya konulmasını emretti. bu planıyla manstein müttefiklerin beklemediği bir yer olan ardenler ormanlarından taaruzu başlatmayı düşünmüştü. 1 şubat 1940'ta generalliğe terfi ederek fransa savaşları sırasında 38. piyade kolordusu'nu başarıyla yönetti. başarısından ötürü "ritterkreuz - şövalye haçı" ile ödüllendirildi. şubat 1941'de von leeb'in kuzey ordular grubuna bağlı olan höpner'in 4.panzer ordusunda 56.panzer kolordusunun komutanlığına getirildi. bu kolorduyla 22-26 haziran 1941 arasında 320 km ilerleyip leningrad önlerine geldi. eylül 1941'de 11.ordu komutanı oldu ve kırım'ı aldı. kasım 1942'de don ordular grubu manstein'ın komutasına verildi. bu tarihten sonra manstein taktiksel dehasını konuşturacaktı. zorlu rus karşı-taaruzlarına göğüs gerdi. stalingrad'da sıkışan 6.ordu'ya 50km kadar yaklaştı. bu harekat sırasında elindeki en iyi tankın az sayıdaki panzer iv d olduğunu, karşısında ise kışı arkasına alan rusların t-34'leri olduğunu belirtelim. mantsein 6.ordu'yu kurtarmak için başladığı harekatta çir nehrine kadar geldi ancak inanılmaz kalabalık olan ruslar yüzünden karşıya geçemedi. oysa ki paulus'un talihsiz 6.ordusu ile arasında sadece 50 km kalmıştı. bu noktadan sonra bir savunma savaşına girişmek zorunda kaldı. şubat 1943'te almanların en başarılı karşı-taaruzunu yönetti ve harkov'u geri aldı. mart 1944'e kadar don ordular grubu komutanlığında kaldı ancak bu tarihte görevinden alındı. hitler'in statik ve son adamına kadar savunma prensibini benimsemiyor, bunun almanları kesin yenilgiye götüreceğini biliyordu. manstein sayıca çok üstün ruslar karşısında en uygun savunmanın almanların üstün yönü olan "hareket kabiliyeti"ni ön plana çıkaran "esnek savunma" ilkesini savunuyordu. fakat hitler için esnek savunma savaşmadan toprak bırakmak demekti. manstein gibi parlak bir generalin görevinden alınması almanlardan ziyade rusların işine yaramıştır.

    azicik olsa da ilgili olarak:
    (bkz: türkenübung)
  • 1887-1973. alman mareşali. 1906 yılında orduya katıldı ve birinci dünya savaşında görev aldı. özellikle verdun ve somme muharebelerinde çok başarılı oldu. 1937 yılında tümgeneralliğe yükseltildi ve kara kuvvetleri kurmay başkan yardımcısı oldu. fransaya düzenlenecek saldırının ardenneslerden geçerek yapılabileceğini ilk kez öneren kişi olması ve planın başarıyla uygulanarak fransanın 7 hafta içinde ele geçirilmesi ona hitlerin gözünde büyük nüfuz kazandırdı. fakat en büyük başarısı olarak rusyanın işgalinde 1942'de rusların kırım ve sivastopolde gösterdikleri çetin direnişi kırması ve 1943'de 6. ordunun stalingradda teslim olmasından sonra alman cephesini toparlaması ve bir kanat harekatıyla harkovu ele geçirmesi gösterilir. stalingraddan geri çekilmeyi savunduğu için mart 1944'de görevinden alındı. 1950 yılında ingiliz savaş suçları mahkemesi tarafından 18 yıl hapse mahkum edildi, fakat 6 mayıs 1953'de serbest bırakıldı.
  • hindenburg'un yeğeni. fransa seferinin başarılı operasyon planını hitlere kabul ettirdi. stalingrad yenilgisinden sonra güney kanadının çökmesini önlemiş ama sonra hitler ile anlaşmazlığa düşerek 1944 martında görevinden alınmıştır. 1945'te ingilizler tarafından gözaltına alındı. bir ingiliz mahkemesi tarafından 1950'de 18 yıl hapse mahkum edildi ama 1953 mayısında serbest bırakıldı. 10 haziran 1973'te öldü.
  • "a war is not lost until you consider it lost."
    field marshal erich von manstein

    edit: bu laf wikiquote'de unsourced ("kaynak belirtilmedi" tadında) geçiyor. yani manstein'a yamanmış bi söz olabilir ama öyle bile olsa tamda adamına yakıştırılmış laftır.
  • lost victories - the war memoirs of hitler's most brillant general isimli savaş anılarını anlattığı çok güzel bir kitabı vardır. bu kitap ingiliz kraliyet harp okullarında ve meşhur westpoint harp akademisinde serbest okuma olarak verilir. serbest okuma deyince aklınıza bize yazın okursan iyi olur diye verilen cin ali ve berber fil gibi hikayeler gelmesin. bu okullarda serbest okuma ciddi anlamda dikkate alınır ve not ortalamasına etki eder.
  • taktiksel deha nazi partisi üyesi olmadığı halde ikinci dünya savaşı sırasında mareşalliğe kadar yükselmiştir. von manstein'ın, fransa'nın işgali için düşündüğü plan daha sonra sichelschnitt* olarak kabul edildi, daha sonra doğu cephesi'nde kırım'daki ve leningrad'daki birlikleri komuta etti ve sonunda güney ordular grubu'nun komutanlığına atandı.

    stalingrad'da kızıl ordu tarafından kuşatılmış olan 6. ordu'suyla temas sağlayabilmek için oluşturulan don ordular grubu'nun komutanı olarak kızıl ordu kuşatmasına taarruz etmiştir. kızıl ordu'nun birkaç savunma hattını yarmış ancak, giderek sertleşen direniş karşısında taarruzu durdurmak zorunda kalmıştır.

    izleyen dönemde manstein, modern savaş tarihinin en büyük zaferlerinden birine imza attı. stalingrad zaferinin ivmesiyle ileri atılan kızıl ordu (6. ordu ve popov mekanize grubu) birliklerinin ikmal merkezlerinden fazlasıyla uzaklaşmış olmaları, kanat güvenliklerini ihmal etmeleri gibi zaaflardan yararlanan manstein, sovyet saldırısını durdurduğu gibi kendi karşı atağıyla harkov'u ele geçirdi.*

    her ne kadar adolf hitler'in başkomutan olarak otoritesine itiraz etmese de birçok durumda, diğer generallerin önünde hitler'le tartışmıştır. normalde bu durum derhal görevden alınmayla son bulurdu ancak manstein kendisini hitler'in gözünde defalarca kanıtlamış bir generaldi. sonunda, strateji konusunda hitler'le düştüğü farklılıklar nedeniyle görevden alındı.* savaş sonrasında, nürnberg mahkemesi tarafından savaş suçları işlemek suçundan 18 yıl hapse mahkum edildiyse de sağlık nedenleriyle 4 yıl sonra serbest bırakıldı. daha sonra, batı alman hükümetine askeri danışman olarak yardımcı oldu ve federal ordu'nun* şekillendirilmesinde görev aldı.

    manstein, berlin'de prusyalı bir aristokrat olan topçu general eduard von lewinski'nin onuncu çocuğu fritz erich von lewinski olarak dünyaya geldi. küçük teyzesi, tümgeneral georg von manstein ile evliydi ve çocukları olmuyordu. bu nedenle, doğacak çocuğun teyzesine evlatlık verilmesine karar verildi. böylece küçük erich, hayata bir manstein olarak başlamış oldu.

    erich von manstein'ın her iki babası da prusya generali olduğu gibi, büyük babalarından ikisi ve dayısı da prusya generaliydiler ve müstakbel almanya cumhurbaşkanı paul von hindenburg ile de akrabalığı vardı. böylece prusya ordusundaki kariyeri daha doğuştan kesinleşmişti. 1907 yılında teğmen olmuş ve 1913'te harp akademisine girmiştir.

    birinci dünya savaşı
    birinci dünya savaşı'nda almanya'nın hem batı cephesinde (belçika/fransa; 1916: verdun, 1917/18: champagne) hem de doğu cephesinde (1915: kuzey polonya, 1915/16: sırbistan, 1917: estonya) savaştı. kasım 1914'te polonya'da ağır şekilde yaralandı ve 1915'te göreve yüzbaşılığa terfi etmiş ve kurmay olarak döndü ve savaş sonuna kadar kurmay olarak kaldı. 1918'de breslau'daki cephe savunma kuvvetindeki kurmaylık pozisyonu için gönüllü oldu ve 1919'a kadar bu görevde kaldı.

    iki savaş arası
    savaş sonrasında orduda kaldı ve 1920'lerde versailles anlaşması ile 100.000 askerle sınırlandırılan weimar cumhuriyeti'nin kara kuvvetlerinin* yapılandırılmasında görev aldı. 1920'de bölük komutanlığına, 1922'de tabur komutanlığına atandı. 1927'de binbaşılığa terfi ederek genelkurmay'a katıldı ve diğer ülkelerin ordularını incelemek üzere gezilere katıldı. nazi partisi 1933'te iktidara gelerek weimar dönemine son verdi. amaçlarından biri de versailles anlaşması'nı yok sayarak geniş çaplı bir silahlanma başlatmak ve ordunun genişletilmesiydi.

    1 temmuz 1935'te alman yüksek komutasının bir parçası olarak genelkurmay harekat dairesi başkanlığına getirildi. bu dönemde, sturmgeschützlerin geliştirilmesini önerdi. bu silahlar, saldırı sırasında piyadeye ağır ateş desteği sağlayarak tank birliklerini bu lüzumsuz işten kurtaracaktı. bu fikrin ürünü olan stug serisi ikinci dünya savaşı'nda almanya'nın en başarılı ve uygun maliyetli silahı oldu.

    1 ekim 1936'da terfi ederek genelkurmay başkanı general ludwig beck'in altında genelkurmay başkan vekili* oldu. beck ve manstein ordu üzerinde giderek artan nazi etkisine karşı savaştılar. yeni oluşturulan wehrmacht yüksek komutasında kara kuvvetlerinin, diğer kuvvetlerin üstünde olmasını da savundukları için hava kuvvetleri* komutanı hermann göring ile karşı karşıya geldiler.

    kısmen bu çatışmalar nedeniyle kısmen de nazi partisi'ne üye olmadığı için hitler tarafından uyumsuz ilan edildi ve berlin'deki komuta karargahından uzaklaştırılarak liegnitz, silezya'daki 18. piyade tümeni komutanlığına atandı.

    ikinci dünya savaşı
    polonya
    18 ağustos 1939'da polonya'nın işgaline hazırlık aşamasında gerd von rundstedt'in güney ordu grubuna, kurmay başkanı olarak atandı. burada, rundstedt'in harekat başkanı albay günther blumentritt ile harekat planı üzerinde çalıştılar. rundstedt, ordu grubunun zırhlı birliklerinin çoğunluğunu walther von reichenau'nun 10. ordusunda birleştirerek kesin bir yarma hareketiyle vistül nehrinin batısındaki polonya birliklerinin sarılması yönündeki manstein planını kabul etti. manstein'ın planında, güney ordu grubunu oluşturan diğer iki ordu, wilhelm list'in 14. ordusu ve johannes blaskowitz'in 8. ordusu, reichenau'nun varşova'ya doğru zırhlı saldırısının kanatlarını koruyacaktı. aslında manstein, polonya harekatına karşı isteksizdi. polonya'nın, sovyetler'le almanya arasında tampon olarak kullanılmasının daha uygun olacağını düşünüyordu. üstelik, polonya seferi başlayınca müttefiklerin almanya'nın batı kanadına saldıracağını, bunun da almanya'yı iki cephede birden savaşmak zorunda bırakacağını düşünüyordu.

    1 eylül'de işgal başarılı bir şekilde başladı. güney ordu grubunun sorumluluk bölgesinde, 10. ordunu zırhlı birlikleri kaçan polonyalıları kovalayarak savunma hattı oluşturmalarına izin vermezken kanattaki 8. ordu dağınık polonya birliklerinin lodz, radom ve poznan'da toplanarak daha güçlü bir direniş oluşturmalarını engelledi. doğrudan vistula nehrine ulaşarak oradan varşova'ya yönelmek şeklindeki ilk plandan saparak manstein, rundstedt'i, radom bölgesindeki polonya birliklerinin çembere alınması konusunda ikna etti. çember başarıyla sonuçlandı ve varşova'ya güneyden girişe direnebilecek ciddi bir polonya birliği kalmadı.

    fransa
    27 eylül'de polonya resmen teslim oldu ve aynı gün hitler, ordu yüksek komutasının başı general franz halder'e batıda fransa ve benelüks ülkelerine karşı bir harekat planı geliştirilmesi emrini verdi. genelkurmayın önerdiği değişik planlar manstein ve rundstedt'e getirildi ve onlar da plana son şeklini verdiler. bu plan hitler'in dikkatini çekti ve sonunda hitler planı onayladı.

    ekim sonlarına doğru alman ordusunun esas bölümü batıya kaydırılmıştı. manstein, batı almanya'daki rundstedt'in komutasındaki ordu grubu a'nın kurmay başkanlığına getirildi. o sıralarda fransa'nın istilası için schlieffen planı üzerinde durulmaktaydı. ordunun birçok genç subayı gibi manstein da bu planı yaratıcılıktan yoksun olması nedeniyle eleştiriyordu. ayrıca, yüksek komutanın zırhlı birliklerin önemini ve heinz guderian'ın ortaya attığı yıldırım savaşı kuramını anlayamadığını düşünüyordu. manstein ayrıca, schlieffen planı'nın tekrarlanarak belçika'dan saldırılmasının müttefiklerin beklediği bir şey olduğuna ve zaten bu bölgeye güçlü birlikler konuşlandırdıklarına işaret ediyordu. dahası, zamanlamanın da yanlış olduğunu, ilkbaharda saldırmanın alman ordusu için daha avantajlı olduğunu düşünüyordu.

    manstein kendi planını geliştirdi. önerisi şuydu: tank birlikleri kimsenin onları beklemediği ardennes ormanlarından saldırıya geçerek meuse nehri üzerindeki köprüleri ele geçirmeli, yeniden toparlanıp güney yönünde saldırmadan önce ingiliz kanalı'na kadar ilerlemeli, böylece maginot hattı'nı ekarte ederek belçika ve flanders'teki güçlü fransız ve müttefik kuvvetlerinin fransız ana güçleriyle olan bağlantısını kesmeliydi. plana orak darbesi kod adı verildi.

    wehrmacht yüksek komutası planı reddetti ve halder, manstein'ı rundstedt'in karargahından alarak 38. kolordu komutanlığına gönderdi. fakat daha yenilikçi savaş metotları arayan hitler, manstein'ın fikirlerinin biraz değiştirilmiş halini onayladı. bu plan, manstein planı ya da sedan planı olarak bilinmektedir.

    manstein'ın birlikleri fransa savaşı'nda günther von kluge'nin 4. ordusu altında küçük bir rol oynadı. yine de amiens'in doğusunda ilk yarma hareketinin gerçekleşmesine yardımcı oldu ve seine nehri'ne ilk ulaşan ve nehri geçen birlikler onunkiydi. işgal, olağanüstü bir başarıydı ve manstein planından ötürü şövalye haçı aldı ve generalliğe terfi etti.

    barbarossa
    şubat 1941'de manstein 56. tank kolordusu komutanlığına atandı. barbarossa harekatı general erich hoepner'in komutası altında iştirak etti. 22 haziran 1941'de başlayan saldırısında manstein'ın birlikleri iki günde 160 kilometreden fazla ilerleyerek dvinsk'te, dvina nehri üzerindeki iki hayati köprüyü ele geçirdi. ertesi ay demyansk ve torjok'u ele geçirdi.

    kırım
    eylül 1941'de manstein alman 11. ordusu komutanlığına atandı ve kırım'ı fethetme görevi verildi. kızıl ordu sivastopol'u savundu ve bu önemli karadeniz limanı haziran 1942'ye kadar alınamadı.

    leningrad
    1 temmuz'da mareşalliğe terfi ettirilen manstein leningrad cephesine gönderildi ve kuzey ışıkları operasyonunu yönetmekle görevlendirildi. hitler, 15 eylül'de başlaması planlanan saldırının ciddi miktardaki topçu desteği ve yeni tiger tank'ı sayesinde inatçı sovyet savunmasına son darbeyi vuracağından emindi. ancak manstein daha karamsardı ve kesin zafer için finlerin de kuzeyden eş zamanlı bir saldırı başlatmaları gerektiğini ileri sürüyordu. ama 27 ağustosta sovyetler, lagoda gölü'nün batısındaki dar cepte konuşlanan georg lindemann'ın 18. ordusuna bir saldırı başlattılar. manstein, imhayı önleyebilmek için kuvvetlerini bölmek zorunda kaldı. takip eden birkaç ayda zorlu savaşlarda manstein'ın çabaları, 60.000 asker kaybına engel olamadı.

    stalingrad
    21 kasım 1942'de stalingrad muharebesi sırasında adolf hitler, manstein'ı yeni oluşturulan don ordu grubu'nun komutanlığına atadı. bu ordu grubu yorgun asker ve malzemelerden alelacele oluşturulmuştu ve hermann hoth'un 4. panzer ordusu ve yardımcı rumen birlikleriyle beraber kuşatma altında kalan friedrich paulus'un 6. ordusunu kurtarma görevi verilmişti*. 12 aralıkta başlayan kış fırtınası operasyonu başlangıçta oldukça başarılıydı ve manstein 3 panzer tümenini ve destek birliklerini 20 aralık'ta şehre 50 km mesafeye kadar ilerletmişti. ancak birlikler aksay nehrinde güçlü rus savunması tarafından durdurularak geri püskürtüldü. bu noktada manstein, 6. ordunun bir yarma harekatı yapması gerektiğini öne sürdü ama hitler böyle bir emri vermeyi reddetti. aksine friedrich paulus'un son kurşuna, son askere kadar kenti savunmasını emretti. paulus, hitler'in bu emrine uyacak ve birliklerine kuşatma altındaki şehirde kalmayı emredecektir. altıncı ordunun yarma harekatı için yeterli gücü olup olmadığı da şüpheliydi. tanklar ve kamyonlar için yeterli yakıt ve askerler için yeterli yiyecek yoktu. stalingrad'daki yenilgi, birçokları tarafından hitler'in, 6. ordunun şehirde kalması yönündeki yanlış emrinden kaynaklandığı şeklinde değerlendirilmektedir.

    satürn operasyonu, cephenin en güneyinde, rostov'u geri almak ve böylece hala kafkaslardan geri çekilmeye çalışan ordu grubu a'nın kaçış yolunu kapamak isteyen güçlü bir sovyet saldırısı olarak kendini gösterdiğinde manstein, ordu grubu a'nın tamamen yok olmasını (ki bu, bütün cephenin çökmesi anlamına gelecekti) engelleyebilmek için kuvvetlerini bölmek zorunda kaldı. saldırı aynı zamanda general von knobelsdorff komutasındaki 48. panzer kolordusunun planlanan şekilde 57. panzer kolordusuyla birleşmesine de engel oldu. bunun yerine kolordu çir nehri boyunca bir hattı tutmak zorunda kaldı ve art arda gelen rus saldırılarını başarıyla püskürttü. özellikle general hermann balck emrindeki 11. panzer tümeni ile rus ceplerine karşı çok parlak karşı saldırılar düzenledi. ancak kanatlardaki rumen, italyan ve macar kuvvetleri çok çabuk ezildi ve 48. panzer kolordusu geri çekilmek zorunda kaldı. bunun sonucunda da kuzey kanadı savunmasız kalan 4. panzer ordusundan geriye kalanlar da geri çekilmeye zorlandı.

    harkov harekatı
    şubat başlarında alman orduları yeniden düzenlenmeye başladı ve manstein'ın don ordu grubu ile ordu grubu b birleştirilerek güney ordu grubu olarak manstein'ın emrine verildi. 21 şubat'ta aşırı derecede açılmış olan sovyet kanatlarına bir karşı saldırı başlattı. saldırı büyük bir başarıydı, manstein'ın birlikleri hızla sovyet topraklarında ilerlediler ve ilerlemiş sovyet birliklerini izole ederek kızıl ordunun tüm hücum harekatlarını durdurmasına neden oldular. 2 martta hoth'un 4. panzer ordusu ve kempf ordu grubu buluşarak sovyet güneybatı cephesinde büyük parçalar kestiler ve 9 mart'ta wehrmacht krasnograd ve barvenkovo'da sovyetlere ağır bir yenilgi tattırdı.

    manstein, ileriye doğru harekatını devam ettirdi ve paul hausser'in 2. ss panzer kolordusunun oluşturduğu mızrak başı üçüncü harkov muharebesi olarak bilinen kanlı sokak çatışmalarının ardından 14 martta harkov'u geri aldı. manstein bu harekat nedeniyle şövalye haçı ve meşe yaprakları aldı. 2. ss panzer kolordusu daha sonra ilerleyerek 21 martta belgorod'u da ele geçirdi. bu noktada manstein yaz harekatı için çok cesur bir öneride bulunarak rostov'daki kızıl ordu'yu azak deniziyle birlikte kuşatma altına almak istedi. ancak hitler, daha konvansiyonel olan ve kursk'taki ileri çıkıntıyı imha etmeyi hedefleyen citadel harekatı'nı destekledi.

    kursk savaşı
    citadel harekatı sırasında manstein kıskacın güney koluna komuta etti ve çok iyi düzenlenmiş savunma mevzileri karşısında -tank engelleri, mayınlı arazi bantları, yoğun ve isabetli topçu atışları sonucu- başarılı olamadı. yine de, kursk'taki sovyet savunmasını yöneten mareşal georgi jukov hatıralarında manstein'a övgüler yağdırıyor ve güney sektöründeki alman birliklerinin komutanı olarak manstein'ın elindeki birlikleri çok ustaca kullandığını anlatıyor. fakat günther von kluge ve walther model komutasındaki kuzey kolunun neredeyse tamamen başarısız olması, kronik piyade yetersizliği ve müttefiklerin italya'yı işgali* hitler'in saldırıyı durdurma emri vermesine neden oldu. manstein protesto ederek zaferin neredeyse avucunun içinde olduğunu, bölgesel üstünlüğü ele geçirdiğini ve çok az bir gayretle sovyetler yedek birliklerini getirmeye fırsat bulamadan savunmayı çökertebileceğini iddia ettiyse de, kursk muharebesi, alman zırhlı birliklerinin "ölüm şarkısı"dır.

    citadel'in başarısızlığının ardından sovyetler, yorgun alman birliklerine karşı geniş çaplı bir karşı-saldırı başlattılar.

    dinyeper cephesi
    eylül ayında manstein birliklerini dinyeper nehri'nin batı yakasına çekerek sovyet kuvvetlerine direnmeye devam etti. ekim 1943'ten ocak 1944'e kadar manstein cepheyi durağanlaştırmayı başardı. sovyetler kiev'den bir çıkıntı oluşturmayı başardılar ve stratejik önemdeki zitomir şehrine oldukça yaklaştılar. fakat almanlar bir karşı saldırı başlattılar. ss panzer tümenleri leibstandarte adolf hitler ve das reich ile birlikte 1, 7, 19 ve 25. panzer tümenleri ve 4. panzer ordusunun 68. piyade tümeni zitomir önlerinde sovyet kanatlarını çevirdiler. general balck komutasında brussilov, radomişl ve meleni'de bazı başarılar elde ettiler ancak 4. panzer ordusunun yeni komutanı general rauss'un yetersizliği yüzünden kiev çıkıntısı imha edilemedi. ocak sonlarında sovyet saldırıları karşısında manstein daha da batıya çekilmek zorunda kaldı. şubat 1944'te hitler'in emirlerine karşı gelerek güney ordu grubunun stemmerman grubu'nu oluşturan 11. ve 42. kolordularına (6 tümende 56.000 askerden oluşuyordu) çerkasi - korsun cebi'nden çemberi yararak çekilmelerini önerdi. hitler bu hareketi reddettiyse de cephe komutanı stemmerman, kendi inisiyatifiyle bu yönde emir vererek yarma hareketini başlattı.

    azledilme
    manstein, doğu cephesindeki genel durum hakkında hitler'le tartışmaya devam etti. o, hareketli bir savunma anlayışını savunuyordu toprak kaybetmeyi göze alarak sovyet kuvvetlerinin ya çok ince bir hat halini almasını ya da çok fazla ilerleyerek kanatlardan sarılabilecek hale gelip kolayca çembere alınabileceğini öne sürüyordu. hitler ise daha çok statik bir yıpratma savaşından yana idi. bu süre giden tartışmalar nedeniyle manstein, hitler'in komuta yetkisini profesyonel askerlere devretmesi gerektiğini ve doğu cephesi başkomutanlığı adıyla bir makam oluşturarak işe başlayabileceğini açık açık söylemeye başladı. hitler, gücünün zayıflayacağından korkarak bu teklifi defalarca reddetti.

    bu tartışma hitler'in yakın adamları göring ve ss şefi himmler'i de rahatsız etti, zira ikisi de yetkilerinin kısıtlanmasından endişe ediyordu. himmler, manstein'ın bağlılığını açık açık sorgulamaya başladı ve komutanlık için uygun olmayan zayıf bir kişiliği olduğunu iddia etti. manstein'ın sürekli itirazları ve bu suçlamalar sonucu hitler mart 1944'te onu görevden aldı ve yerine 2 nisan 1944'te sadık bir nazi olan walter model'i güney ordu grubu komutanı olarak atadı (citadel harekatı'nda kuzey koluna komuta eden ve tam bir başarısızlık gösteren aynı walter model'di). yine de manstein, şövalyelik haçı'na kılıçlar eklenerek onurlandırıldı. bu, almanya'nın en yüksek ikinci şeref madalyasıydı.

    azledilmesinin ardından manstein, breslav'daki bir göz kliniğine yattı. sağ gözündeki kataraktın kaldırılması için liegnitz'deki evinde ve de dresden yakınlarında iyileşmesini tamamladıktan sonra emekliye ayrıldı. bir enfeksiyon geçirmiş ve bir süre sonra görme yetisini kaybetme tehlikesi vardı. 1944 temmuzundaki hitler'e suikast girişimine katılmadı. daha 1943'te henning von tresckow ve diğerleri onunla temasa geçmişti ancak o, değişimin gerekliliğine inanmakla beraber onlara katılmayı reddetti. o kendisini bir prusya mareşali olarak görüyordu ve "prusya mareşalleri isyan etmez" prensibine bağlı kalıyordu. yine de, gestapo'nun gözetimi altında evine yerleşti. ayrıca bir iç savaş çıkmasından da endişe ediyordu. yine de tertipçilere katılmamakla birlikte onları ele de vermedi.

    hitler'in onu yeni bir göreve atamaması bariz olunca, manstein, ekim 1944 yılında doğu pomeranya'da bir arazi satın aldı. sovyet kuvvetleri bölgeyi istila edince orayı terk etmek zorunda kaldı. liegnitz'deki evini 22 ocak 1945 tarihinde tahliye ederek ailesi ile beraber berlin'deki arkadaşlarının evine geçici olarak sığındı. ailesini batı almanya'ya götürdü. manstein, sağ gözünde daha fazla komplikasyonlar yaşamaya başladı. 23 ağustos'ta ingilizlere teslim oldu ve heiligenhafen'de bir hastanede tedavi edildi. 26 ağustos'ta lüneburg'daki esir kampına transfer edildi.

    savaş sonrası
    manstein, ekim 1945'te nürnberg'e götürüldü. 1946 yılında nürnberg'de yargılanırken, 132 sayfalık bir savunma belgesi hazırladı. ingilizler manstein'ı savaş suçları iddiasıyla defalarca sorgulamışlardı. sovyetler ise manstein'ın sscb de yargılanmasını istiyorlardı. ingiltere, biraz da sovyetlerin baskısıyla manstein'ı yargı önüne çıkardı. savaş sırasında yayınladığı bir emirden dolayı 1949 yılında 18 yıl hapse mahkum edildi. ingiltere'de, manstein'a sempati ile bakan birçok insan vardı ve bunların arasında mareşal montgomery ve winston churchill de vardı (hatta churchill de dahil olmak üzere bunlar manstein'ın mahkeme masraflarını karşıladılar). manstein taraftarları kararı şiddetle protesto edince ceza 12 yıla indirildi. churchill mevcut hükümeti sovyetleri memnun etmek için manstein'ı mahkum etmekle itham etti. 1953'te sağlık nedenleriyle serbest bırakıldı.

    almanya şansölyesi konrad adenauer tarafından yeni kurulan federal ordu'ya danışmanlık yapmakla görevlendirildi.

    erich von manstein, on kişilik diğer eski üst düzey görevlileri ile birlikte, alman ordusunun yeniden kurulması için federal savunma bakanlığı tarafından 1955 yılında davet edildi. 20 haziran 1953'te bundestag'ta bir konuşma yaparak, stratejik güç düşüncelerini analiz ederek ve ülkenin savunma ve ülkenin profesyonel orduya ya da askere sahip olup olmadığı hakkında konuştu. onun görüşüne göre bundeswehr'e, erbaş ve erler için hizmet uzunluğunun en az 18 ay, tercihen 24 ay olması gerekmekteydi. manstein'ın yedek kuvvet oluşturulması fikri daha sonra uygulanmıştır.

    anıları 1955'te almanca olarak, 1958'de ise ingilizceye çevrilerek lost victories adıyla yayınlandı. kitabında manstein, eğer savaş stratejisini hitler değil de generaller belirleseydi doğu cephesindeki savaşın kazanılacağını iddia etmiştir. kitabında, hitler ve onun liderlik tarzını eleştirmiş ve çok beğenilmiştir.

    manstein ve eşi, hapisten çıktıktan sonra 1958 yılında münih yakınlarındaki yeni bir eve yerleşmeden önce bir süre essen ve bonn'da yaşadılar. anılarının ikinci kısmı olan ve 1887-1939 dönemini kapsayan, aus einem soldatenleben* 1958 yılında yayımlandı. karısı, jutta von manstein sibylle 1966 yılında öldü.

    manstein, 9 haziran 1973 gecesi, irschenhausen'de felç geçirerek hayatını kaybetti. hayatta son kalan alman mareşali olarak, bütün rütbelerden yüzlerce askerin katıldığı tam bir askeri cenaze töreni ile toprağa verildi. 13 haziran 1973 tarihli the times onun için: "onun gücü ve nüfuzu askerleri üzerinde kurduğu baskı ve otoriter tavırlardan değil, zekanın gücünden ve bilginin derinliğinden geliyordu" demiştir.

    "o sadece en iyi stratejistimiz değildi, aynı zaman da iyi bir politik zekaya da sahipti. böyle bir lokma hitler'in kolay yutabileceği cinsten bir şey değildi. birçok defalar diğer generallerin önünde hitler'e karşı geliyor, hatta bazen hitler'in önerdiği şeyin saçmalık olduğunu söyleyecek kadar ileri gidebiliyordu." günther blumentritt

    "o, sahip olduğumuz en iyi stratejist ve savaş komutanı" wolfram von richthofen

    "1945'te nürnberg'te görüştüğüm alman generalleri arasındaki ortak kanı manstein'ın sahip oldukları en iyi general olduğu ve başkomutan olarak onu görmeyi istedikleridir. görünüşe göre o, operasyonel ihtimaller hakkında çok iyi bir sezgiye ve eşit derecede iyi çarpışma yönetme becerisine sahipti. aynı zaman da tankçı olarak yetişmeyip de mekanize birliklerin potansiyelini onun kadar iyi görebilen başka bir general de yoktu. kısacası o askeri bir dehaya sahipti." b.h.liddell hart
  • sovyet ordusu, 19 kasım 1942 tarihinde başladığı uranüs harekâtı ile, 3 gün gibi kısa bir sürede, stalingrad'da şehir muharebeleri bataklığını batmış olan 6. orduyu kuşatır.
    durumu düzeltmesi için 24 kasım 1942 tarihinde, kırım fatihi manstein don ordular grubu komutanı olarak atanır. (aslında, güney cephesinde bırakın "orduları", tam teşekküllü bir ordu bile yok!)
    manstein, kuşatmayı "wintergewitter" (kış fırtınası) kodlu bir harekâtla, dışarıdan yarmayı planlar. plana göre 6. ordu'da aynı zamanda, içeriden kuşatmayı yarmak için saldırıya geçecektir. gerekli kuvveti bir araya getirmesi, neredeyse 3 hafta sürer. general hoth komutasındaki 4. tank ordusuna, 2 romen ordusunun destek verdiği harekât, 12 aralık günü başlar. ancak, yetersiz askeri güç, kötü hava koşulları, güçlü sovyet direnişi, harekâtın stalingrad'a 48 km. kala, 23 aralık günü durmasına neden olur. (bunda, hitler'in, 6. ordu'nun yarma harekâtı yapmasına izin vermemesi de, çok önemli bir rol oynar.)
    o gün manstein'ın yorumu: "die lage ist beschissen, aber nicht hoffnungslos!"
    "durum boktan, ama umutsuz değil!"
  • erich von manstein, yalnız almanların değil bütün dünyanın gördüğü en büyük kumandanlardandır. prusya'nın en iyilerden birisi olduğu subay sınıfı konusunda, içlerinde en iyisiydi. polonya seferi, fransa seferi, maksim gorki tahkimatı, barbarossa harekatı, kırım seferi, leningrad savaşı, stalingrad savaşı, kursk savaşı, satürn harekatı ve sayısız harekatta muazzam stratejiler geliştirdi ancak öyle bir üçüncü harkiv savaşı stratejisi vardı ki dünya tarihi böyle bir manevra görmemiştir. savaşın sovyetler lehine döndü dendiği anda aldığı inisiyatifi ile kaderi değiştirmişti. ancak yapısında isyan yoktu ve hitler'e karşı çıkmayarak cittadelle harekatına uydu. pek tabii doğu cephesi almanlar için felaketle sonuçlandı.

    von manstein başlığı altında 2 entry ile kendisi hakkında bilgi eklemeye çalışmıştım ama şu yazı için; (bkz: ikinci dünya savaşı'nın büyük komutanları/@beren and luithen) bu harbin komutanları hakkında bir derleme yaparken, von manstein hakkında da kapsamlı bir tanıtım yazısı yazma fırsatı buldum ve buraya da eklemeyi uygun gördüm.

    prusya'da köklü bir subay ailesine mensup olan von manstein, kendisinden beklendiği gibi bir subay oldu. gençliği birinci dünya savaşı'na denk gelmişti ve bu savaşta hem batı hem de doğu cephesinde bulunarak savaşı bizzat tecrübe etme şansı buldu. polonya'da büyük bir yara aldıktan sonra yüzbaşı olmuş ve kurmaylık almıştı. versailles antlaşması sonrasında, gururu incinmiş ve almanya'nın yeniden toparlanması için var gücüyle çalışmıştır. 1933 yılında naziler iktidarı ele geçirdiğinde tehlikeli olduklarını fark etmiş ve elinden geldiğince engellemeye çalışmıştı. sonraki senelerde hitler'e claus von stauffenberg ile birlikte suikast* düzenleyen o zamanların genelkurmay başkanı ludwig beck ile birlikte ordudaki nazi yayılmasına karşı çabaladı. hitler'in gözüne batan bu yetenekli subay, nazi partisine asla üye olmadı ve bizzat hitler tarafından uyumsuz ilan edilerek silezya bölgesine sürüldü. yeniliklere açık olup bizzat kendi yeniliklerini yapan manstein, ordunun hızını, dayanaklılığını, vuruş gücünü ve operatifliğini arttırmak için her an yeni stratejiler hazırlıyordu. hitler'in kendisine muhalefeti ile tanıdığı bu subayı ordudan ihraç etmemesinin sebebi, hem köklü ailesi hem de potansiyeliydi.

    1 eylül 1939'da ikinci dünya savaşı polonya işgali ile başladığında von manstein da bu cephedeydi ve polonya sefer planının hazırlayıcılarından birisiydi. işgale aslında sıcak bakmıyordu çünkü polonya, sovyetler birliği ile almanya arasında tampon olarak kalmalıydı ama gelen emirler doğrultusunda stratejiyi belirleyip ikinci dünya savaşı'nın açılışını yapmak durumundaydı. bir karargah masasında hazırlanmış stratejinin muazzam şekilde sahada uygulamaya konulduğu bu sefer, sert bir polonya direnişi görse de 26 gün gibi kısa bir sürede zaferle sonuçlandı. aslında bir tankçı olmasa da tankın önemini erken kavramış olan von manstein, polonya seferi'nin kritik planında zırhlı birlikleri bir orkestra şefi gibi yönetmiştir. bu sefer sırasında başlangıçtaki stratejiden bir nebze kopması gerektiğini fark edip, üstü gerd von rundstedt'in izni ile inisiyatif alarak savaşın kilidini çözmüştür. muharebe sahasını, askerlerini, düşmanını ve sonraki hamlesini muazzam şekilde gözlemleyen bir general, savaşı bir sanata dönüştürerek kazanır. polonya bunun ayaklı kanıtıydı ve artık tuhaf savaş sonrasında sıra fransa'daydı.

    fransa seferi, polonya'nın ardından almanya için umut dolu bir harp olacaktı. avusturya*, çekoslovakya, danzig ve polonya'nın işgalleri ile birinci dünya savaşı'nın utancı bir nebze olsun silinmişti ama en büyük utancı silmek adına artık büyük hedefe sıra gelmişti. fransa'nın işgali için birinci dünya savaşı'nda kullanılan schlieffen planı ve benzerleri gündeme gelmişti ama savaşın şekli değişmişti ve karşılarında maginot hattı vardı. buna karşılık olarak da ellerinde heinz guderian'ın geliştirdiği blitzkrieg gibi bir taktik ve von manstein gibi dahi subaylar vardı. von manstein, fransa seferi için hazırlanan plana von rundstedt ile derhal itiraz etti. batıda fransa'yı hemen çökertip doğuya ağırlık verme fikri en doğru strateji olacaktı ama bunu yaparken hattın kuzeyinden saldırmak, fransa'nın beklediği şey olacaktı. bunun üzerine manstein, sedan planı* ile kendi işgal planını hazırladı ve yüksek karargaha sundu. plan başta reddedildiyse de hitler'in onayı ile birkaç ufak noktada değiştirilerek uygulamaya koyuldu. plan, manstein'ın dehasını barındırıyordu. anılarında en sevdiği derslerden olan coğrafya'ya ilgisinden bahsetmiş olan manstein, ardennes ormanlarının bulunduğu bölgeyi incelemiş ve engebeli arazinin fransızlar tarafından tedbirsiz bırakılacağını öngörerek planını bu bölge üzerinde kurdu. yapılan keşif ve istihbaratlar da bu öngörüyü onayladı ve birinci dünya savaşı'nın rövanşı burada başladı. çetin bir direniş göstermesine rağmen statik bir savunma düzeni oluşturan fransızlar, bu bölgeden gelişen zırhlı blitzkrieg saldırıları ile neye uğradığını şaşırdı ve önce manş denizine kadar kuzey fransa, sonrasında da paris çok kısa bir süre içerisinde schelschnitt* sonucu düştü. birinci dünya savaşı'nda çamur cephesine dönüşüp yıllarca siper savaşları yapılan fransa cephesi, ani ve zeka dolu bir plan ile kısa sürede düştü. manstein'ın birlikleri fransa savaşı'nda günther von kluge`'nin 4. ordusu altında küçük bir rol oynadı. yine de amiens'in doğusunda ilk yarma harekatının gerçekleşmesine yardımcı oldu ve seine nehri'ne ilk ulaşan ve nehri geçen birlikler onunkiydi. işgal, olağanüstü bir başarıydı ve manstein planından ötürü şövalye haçı aldı ve generalliğe terfi etti.

    barbarossa harekatı ile savaşın doğu cephesi açıldığında, harekatın güney kolunda hızlı bir biçimde ilerleyerek görevini yerine getirdi. hızlı ilerleme konusunda heinz guderian ile yarışacak kadar hareketli olan manstein, kısa sürede net sonuçlar elde etmişti. romanya petrol sahasını vuran sivastopol limanındaki sovyet deniz gücü varlığı, kırım'ı ikincil hedeften birincil hedef kafkasya kadar önemli bir pozisyona yükseltmişti. manstein için yeni bir görev verildi ve kırım'ı fethetmesiv istendi. hızı, bu bölgede süren sivastopol kuşatması ile yavaşlatılmıştı çünkü şehir güçlü bir tahkimat olan maksim gorki tahkimatı ile korunuyordu. manstein günlerce saldırdı, bütün ağır topları ve zırhlı birlikleri bünyesinde topladı ve o zamana kadar görülmüş en büyük ateş gücüne sahip ordu ile o dönemin en iyi korunan şehirlerinden olan kırım'ı fethetti. barbarossa harekatı güneyde yıpranmasına rağmen operatif hedeflerinin birçoğunu tamamlamıştı ama kuzey ve merkez yönünde duraklayınca, hitler en yetenekli generalini generalfeldmarschall rütbesine yükseltip derhal kuzeye gönderdi ve leningrad şehrini almasını istedi. burada ise durum vahimdi. leningrad'ı almak için manstein'ın elindeki birlikler yeterli olmayacaktı ve fin ordusunun desteği gerekiyordu. bu esnada artık savunma pozisyonundan kısmen çıkan sovyetler, bir taarruza başladı. bu taarruz sonucunda georg lindemann'ın emrindeki 18. ordunun yok olmasını engellemek için elinden geleni yapan manstein, zor da olsa taarruzu durdurmuştu ama 60.000 askerin kaybedilmesini engelleyemedi. nordlicht harekatı ile alınması beklenen leningrad şehrine, sovyetlerin karşı taarruzu sayesinde almanların tekrar saldırı yapacak gücü kalmamıştı. stalingrad muharebesi için tekrar güneye dönen manstein, sovyetler tarafından kuşatılan 6. ordu'yu kurtarmakla görevlendirildi. karşısında devasa bir rus ordusunu gören manstein, 6. ordu komutanı friedrich paulus'un yarma harekatı düzenlemesini ısrarla istiyordu çünkü ordunun orada kalması artık mümkün değildi. katı sovyet savunmasına çok iyi bir şekilde saldırdı hatta şehrin 50 km. dışına kadar girebildi ama paulus hitler'den aldığı emir ile yarma harekatı düzenlemedi ve ordusunu orada tuttu. manstein'ın yapabileceği hiçbir şey kalmamıştı ve paulus ile 6. ordu ruslara teslim oldu. bu, doğu cephesinin dönüm noktasıydı. satürn harekatı ile ruslar güneydeki alman gücünü tamamen yok etmek için taarruza geçtiğinde, manstein yine oradaydı ve alman birliklerini korumak için bütün maharetlerini sergiledi. katı bir savunma uygulayan manstein ve birlikleri, almanların müttefikleri rumen, italyan ve macar kuvvetlerinin kısa sürede çökmesi yüzünden geri çekilmek durumunda kaldı. her geçen gün büyüyen ve güçlenen sovyet ordusuna karşı elindeki kısıtlı donanım ve asker ile büyük kayıplara rağmen doğu cephesi'nin güney kanadını yok olmaktan kurtarmıştı. bu süreçten sonra, manstein'ın komutanı olduğu don ordu grubu ve bir diğer alman kuvveti ordu grubu b birleştirilerek güney ordu grubu oluşturuldu ve bu ordunun başına manstein getirildi. ilerleyen sovyet ordusu, kanatlara iyice açılmıştı ve bunu gören manstein, sovyetler hiç beklemezken bir taarruza girişti. sovyetlerin avcı birlikleri bu taarruz sonucunda elimine edildi ve manstein durmadan ilerleyişini sürdürdü. sovyetler ağır bir yenilgi almıştı ve harkiv tekrar almanların eline geçmişti. sovyetlerin öne atılması ve manstein'ın harkiv taarruzu ile oluşan kursk çıkıntısı, almanların bir anda yeni hedefi olmuştu. manstein rostov'a bir saldırı istiyordu ama emir hitler'den geldi ve kursk çıkıntısındaki ruslar yok edilmeliydi. citadel harekatı, kursk'taki rusları çembere almayı amaçlıyordu ve manstein bu muharebenin güney kanadını yönetiyordu. kuzeydeki başarısız alman girişimleri, harekatın felakete dönüşmesine neden oldu ve manstein'ın güneydeki bütün başarıları sonuçsuz kaldı. alman zırhlı birliklerinin ölüm şarkısı olan, tarihin gördüğü en büyük tank muharebelerinden birinde, manstein diğer unsurlar yüzünden bu muharebeyi kazanamamıştı ve alman ordusu iyice çökme noktasına gelmişti. artık manstein'ın elinde tek seçenek vardı; rusları mümkün olduğunca yavaşlatmak ve fırsatları değerlendirmek. saldırı savaşında uzman olduğu kadar savunma savaşında da işinin ehliydi. sovyet vuruş gücü
    muazzamdı ama manstein bu saldırıları imkansıza yakın bir durumdayken engelliyor ve kademeli olarak batıya çekiliyordu. şubat 1944'te hitler'in emirlerine karşı gelerek güney ordu grubunun stemmerman grubu'nu oluşturan 11. ve 42. kolordularına (6 tümenlik 56.000 askerden oluşuyordu) çerkasi-korsun cebi'nden çemberi yararak çekilmelerini emretti. hitler bu hareketi reddettiyse de cephe komutanı stemmerman, kendi inisiyatifiyle bu yönde emir vererek yarma hareketini başlattı. manstein artık hitler ile karşı karşıya geliyor ve kimsenin cesaret edemediği şekilde kendisini ve o saçma fikirlerini eleştiriyordu. manstein, hareketli bir savunma anlayışını savunuyordu toprak kaybetmeyi göze alarak sovyet kuvvetlerinin ya çok ince bir hat halini almasını ya da çok fazla ilerleyerek kanatlardan sarılabilecek hale gelip kolayca çembere alınabileceğini öne sürüyordu. hitler ise daha çok statik bir yıpratma savaşından yana idi. bu süre giden tartışmalar nedeniyle manstein, hitler'in komuta yetkisini profesyonel askerlere devretmesi gerektiğini ve doğu cephesi başkomutanlığı adıyla bir makam oluşturarak işe başlayabileceğini açık açık söylemeye başladı. hitler, gücünün zayıflayacağından korkarak bu teklifi defalarca reddetti. bu tartışma hitler'in yakın adamları göring ve ss şefi himmler'i de rahatsız etti, zira ikisi de yetkilerinin kısıtlanmasından endişe ediyordu. himmler, manstein'ın bağlılığını açık açık sorgulamaya başladı ve komutanlık için uygun olmayan zayıf bir kişiliği olduğunu iddia etti. manstein'ın sürekli itirazları ve bu suçlamalar sonucu hitler mart 1944'te onu görevden aldı ve alman ordusu, savaşın en önemli komutanı ile yollarını ayırmış oldu.

    1944 temmuzundaki hitler'e suikast girişimine katılmadı. daha 1943'te henning von tresckow ve diğerleri onunla temasa geçmişti ancak o, değişimin gerekliliğine inanmakla beraber onlara katılmayı reddetti. o kendisini bir prusya mareşali olarak görüyordu ve "prusya mareşalleri isyan etmez" prensibine bağlı kalıyordu. yine de, gestapo'nun gözetimi altında evine yerleşti. ayrıca bir iç savaş çıkmasından da endişe ediyordu. yine de tertipçilere katılmamakla birlikte onları ele de vermedi. savaştan sonra nürnberg mahkemeleri'nde yargılanıp yanlış bir karar ile 18 yıl hapis cezası alsa da, kendisine hayran olan churchill ve montgomery tarafından mahkemede desteklendi. hapisten sağlık sebepleri ile çıktıktan sonra federal orduya danışmanlık yaptı ve fikirleri ile stratejileri hem o orduya hem de bütün devletlerin ordularına mihmandar oldu. manstein, 9 haziran 1973 gecesi, irschenhausen'de felç geçirerek hayatını kaybetti. hayatta son kalan alman mareşali olarak, bütün rütbelerden yüzlerce askerin katıldığı tam bir askeri cenaze töreni ile toprağa verildi. 13 haziran 1973 tarihli the times onun için: "onun gücü ve nüfuzu askerleri üzerinde kurduğu baskı ve otoriter tavırlardan değil, zekanın gücünden ve bilginin derinliğinden geliyordu" demiştir. onu bu kadar iyi anlatabilen bir baska söz de liddell hart tarafından söylenmiştir; "1945'te nürnberg'te görüştüğüm alman generalleri arasındaki ortak kanı manstein'ın sahip oldukları en iyi general olduğu ve başkomutan olarak onu görmeyi istedikleridir. görünüşe göre o, operasyonel ihtimaller hakkında çok iyi bir sezgiye ve eşit derecede iyi çarpışma yönetme becerisine sahipti. aynı zamanda tankçı olarak yetişmeyip de mekanize birliklerin potansiyelini onun kadar iyi görebilen başka bir general de yoktu. kısacası o askeri bir dehaya sahipti."

    tam bir centilmen, savaş kurdu, dahi, bütünü ve parçaları iyi gözlemleyen bir kumandandır manstein, savaş sanatı tarihine adını altın harflerle kazımıştır.
hesabın var mı? giriş yap