• becerikli, cesur, kendi gibi olabilen kadınların genellikle içine sokulmaya çalışıldığı kategori. erkek gibi olmakla ilgileri olmayıp sadece bir takım iyi özelliklerin erkeklerin tekelinde sayılmasından muzdarip, anlaşılamamış kadınlardır.
  • cinsiyet itibarıyla kadın olup hal tavır hareket konuşma tarzı olarak erkek gibi olan kadınlardır. kabataş erkek lisesi'nde bir bayan hocamız vardı ki bu özelliği yüzünden kendisine "taşaklı" derdik. ve işin en ilginç tarafı kadının bu lakaptan haberdar olması ve hatta bir öğrenciye kızdığı zaman "ulan sen benim lakabımı biliyor musun" diye azarlamasıydı. kulakları çınlasın
  • kadin gibi kadinin yaninda lafi olmaz. illa karakterli, duzgun vs olmasi icin erkek gibi davranmasi gerekmiyor. kadin olsun biraz, gerektiginde lafini cekinmesin, kaba konusana yakin uslupla karsilik versin, ama dogal halinin bu olmadigini, gereken yerlerde cins-i latif oldugunu hissettirsin. etraf kadin gibi kadin dolu, o yuzden zor zulum saymiyorum bu dediklerimi.
  • yanında erkek gibi erkek olmadığı için böyle davranmaya mecbur kalmış kadın.
  • berbattir. turkiye'de guclu kadin demek yerine kadinlari ovmek icin kullanilir bu tabir. bu yuzden kadinlar erkeksilestikce guclu olacaklari yanilgisina dusuyorlar. kufur etmek, estetikten uzak tavir, davranis ve yurume, ayi gibi konusmak, erkek gibi giyinmek, erkek gibi dusunmek sizi sadece itici yapar. bunlari yapinca rahat, guclu ya da ozgur degil kotu gorunuyorsun bayan. yorumum bitti.
  • genelde bana soylenen sozdur. oyle surekli argolu kufurlu konusan bir tip degilim. aslinda oyleyim ama cocuklara kotu ornek olmamak icin sansurliyorum surekli.

    bunu soylemelerin sebebi her isi kotarabilmem. evdeki tamir isleri ( oturup yapmiyorum ama ustalari ben ayarliyorum filan) , arabanin sanayi isleri/ muayene isleri (sanayide kocamdan cok usta tanirim), cocuklarin her turlu isi ( okul, hastane), vs vs. kocam sadece ise gider gelir. hayata dair geri kalan tum isler bendedir. o zaman da ister istemez oluyorsun erkek gibi kadin.

    edit: gelen mesajlara cevaben yazayim. oyle cefakar turk kadini filan degilim. esim bu yaptiklarimin gayet farkinda ve kiymetini bilen biridir. hayati paylasiyoruz ve benim yuklendiklerim kadar o da yukleniyor. zaten o kiymetini bilmiyor olsa asla parmagini kimildatacak biri degilim.
  • bir övgü ifadesi oluşuyla, kadının, toplumsal zihniyette erkek karşısındaki konumunun ne olduğunu -tersi yöndeki benzetmenin aşağılayıcı işlevi de dikkate alındığında- gözler önüne seren teşbih sözü. daha da üzücü olan ise, birçok kadının, gerisinde yatan anlamı düşünmeksizin bu benzetmeyi memnuniyetle karşılaması, gurur vesilesi saymasıdır.
  • önceleri sokak çocuğuydum (sokaktan içeri girmezdim anlamında), büyüdüm ve herşeye olduğu gibi takacak bir kaç kulp buldular. el bileklerim öbür kızlarınki gibi ince zarif değildi ya da omuzlarım diğerlerine göre daha gelişmiş vs vs... sonra arkama döndüm baktım ve kendimle barıştım. ince el bilekleri narin yapılı kategoriler doğada hep karşı cins tarafından korunan, okuldan sonra direkt evlenen yani birinin boyunduruğu altına giren vs vs... dedim ki "allah yazımı doğmadan yazmış, yalnız yaşayacağımı, her işimi kendim göreceğim için sağlam gövde vermiş kimseye muhtaç kalmamak için" aynı zamanda erkek gibi olarak yeri geldiğinde bitirim, yeri geldiğinde ağzı bozuk; işimi yapıp paramı alıp kimselere eyvallahım olmadı, böylelikle patronlar beni kazanç kapısı (ya da hep sahip olmayı istedikleri bitirim, hiç büyümeyen çocuk) olarak gördü hiçbiri de şükür bu yüzden metres falan eylemedi beni kendine.

    herkesin sınavı kendine bu hayatta...
  • yaşadığı hayat yüzünden erkek gibi olmuş kadındır.

    kızlar sokakta ip atlardı, ben büyük bir şişe torbasını sürükleyip satmaya götürürdüm. daha 8 yaşında cılız bir çocuktum, kıza da hiç benzemiyordum. babamın içtiği bira şişelerini biriktirir sonra da satıp harçlığımı çıkarırdım. sık sık kavgaya karışırdım, evdeki şiddet dayak psikolojimi bozduğu için dışavurumum bu şekilde oluyordu. hırçındım, sinirliydim, nefret doluydum. komşu kızları tertemiz giyinir annelerinin yanında otururdu, bense ağaç tepelerinden inmezdim. her gün şikayet gelirdi, ya birini döverdim ya da yaralanırdım. kulağım sesi algılamaya başladığından beri hep küfür kavga bağırışma duydu. ilk gördüğüm şey tekme, tokat oldu. ilk hissettiğim moraran bacaklarımın kolumun acısı oldu. etrafımda sadece cinsi farklı birileri oldu, erkek değildiler. çünkü erkeklik onların sandığı kadar ucuz bir şey değil. erkek gibisin deyiminden asla utanmadım, çünkü ben o kişilerden daha erkektim.
hesabın var mı? giriş yap