• (bkz: ben aslında yoğum lan)

    nah yokum amk. 3 senedir babalar gibi hem xy kromozomlarımla, hem diplomamla erkek ingilizce öğretmeni olarak çalışmaktayım. amk otopark'ta gel gel yapmıyoruz. örselendim sözlük, güceniyorum.
  • çalıştığım özel okulun en kalabalık zümresini ingilizce öğretmenleri oluşturmakta. okulda 15 ingilizce öğretmeni var ve hepimiz kadınız. işe başladığımda sormuştum zümre başkanına bu özel bir tercih mi yoksa tesadüf mü diye. biraz yuvarlak ifadelerle geçiştirmişti ama arada ağzından şöyle bir ifade de kaçmadı değil: "... yabancı dil öğretmenlerimiz aynı zamanda okulun makyajıdır ...". diğer kurumları vs bilemem fakat okulumdaki ingilizce öğretmenleri olarak biz, öğretmen olmanın yanı sıra çalıştığımız ticarethanenin pazarlama departmanının vitrin ürünleriyiz ve bizim vitrinimizde nedense erkek ingilizce öğretmenlerine yer yok.
  • gençtirler. yaşlanan erkek ingilizce öğretmenlerine ne oluyor diye düşünüyorum bazen. büyük bir okulda çalışıyorum ve erkek ingilizce öğretmenlerinin hepsi genç ve yakışıklı. yaşlananları kırpıp kırpıp yıldız mı yapıyorlar anlamadım ki
    *
  • dersime girmiş olan bütün ingilizce öğretmenleridir. evet, bütün eğitim-öğretim hayatımda bir 3 ay hariç hep erkek ingilizce öğretmenleri girdi dersime ve gözlemlerim şu yöndeki en şükela öğretmenler de onlardır. tonton ve kaprissizdirler. kendimden de bildiğim üzere, ingilizceci kadınlar güruhu olarak biraz dengesiz oluyoruz. ama erkekler hep bir şeker, hep bir tatlı. üstelik hocalarımın çoğu edebiyat bölümü mezunu oldukları için genel kültür anlamında da çok fazla şey katmışlardı zamanında çünkü dil kıvraklığını çok iyi yakalayabiliyorlardı. mesela o 3 aylık kadın ingilizce hocama internette gördüğüm "bottle time" kalıbını sorduğumda "bu ne ya, şişe zamanı mı demek şimdi bu" diye homurdanmış, sonra bana "bunu sen yanlış görmüşsündür" demişti. bu kadın gidip de, asıl hocam askerden döndüğünde aynı soruyu ona sormuştum, anında "zamanı şişelemek bu" demişti. sırf bu yüzden bile çok sevilesi varlıklardır. sayıları azalıyor, kıymetlerini bilelim.
  • erkek anasınıfı öğretmeni kadar az değildir.
  • bazı zamanlarda, daha esaslı olabilen.

    bayan ingilizce öğretmenleri sınıfta tom kruz ve bred pit'ten bahsederken erkek ingilizce öğretmeni lisede sınıfta deli gibi test çözdürüp, fireyzıl vörbs ezberletip, test esnasında da yanında taşıdığı teypten bbc international'ı ingilizce olarak dinletmekte idi.

    bu süreç sonrasında şahsım yds de full çekerek dtcf'ye transfer olmuştu.

    keza bu yüzden, bazılarına saygı sonsuzdur, hep hatırlanacaklar.
  • erkek dişçi gibidir. işini iyi yapabilir fakat kafalardaki fotoğraftan dolayı sürekli bir tedirginlik veya kadın olsaymış işini daha iyi yapabilecekmiş izlenimi verir.
  • eğitim hayatımda gördüğüm en kaprissiz öğretmenlerdi kendileri. ilginçtir 2 tane denk geldi bana ki toplamda 10 kadar ingilizce hocam oldu. ayrıca bende mi bir gariplik var bilmiyorum ama bir tane erkek resim öğretmenim ve bir tane de erkek müzik öğretmenim oldu eğitim hayatımda.
  • az sayıdadır. ingilizce öğretmeni hep kadın olur. kadın olmakla da kalmaz güzel olur. hatta ortaokulda 3 sene arka arkaya o kadar güzelleri dersime girmişti ki o dönem ileride ingilizce öğretmeni olmak yegane hedefimdi. güzelliğin default atandığını düşünüp bölümden mütevellit onlar kadar güzel olacağımı sandım sanırım.

    edit: ya ben böyle bir açıklama ilk kez yazıyorum ama gerçekten çok çok merak ettim bu entry'i kim niye kötüledi? erkek ingilizce öğretmenleri mi alındı, güzel olmayan ingilizce öğretmenleri mi, onların sevgilileri mi kim yani?
hesabın var mı? giriş yap