• yazarı çok iyi anlıyorum, ciddi ilişkiden kasıt evlilik değildir. artık değer veren, hödüklük yapmayan erkek yok. bunun parayla da ilgisi yok. her türlü fedakarlığı yapsanız da olmuyor, bi rahatlık geliyor ve barzolaşıyorlar. rahatsız olduğun şeyi söyleyince "çok söylenen kadın", söylemeyince de "trip yapıyor" oluyorsun. her türlü öküzlüğü yaptığınızda bile altınıza yatmamızı, sizi pamuklara sarıp ses çıkartmamamızı bekliyorsunuz. hoşlandığın insanla beraber olsan "kolay kadın", olmasan "kezban" (nefret ettiğim bir söz ama kullanılıyor ne yazıkki) oluyorsun.

    erkekler kategorize etmeyi bırakmadıkça hep mutsuz olacağız ya da mutlu taklidi yapacağız çoğu insan gibi. kadınlar yapmıyor mu diye diklenenler olacak, sizin kadar olmasa da tabiki var ama bizi siz delirttiniz sevgili hanzolar. yoksa bir kadın seviyorsa savaşır, ilgi ve değer görüyorsa bırakmaz.
  • şimdi iyi güzel erkekleri analiz etmişsiniz ve bir çoğunu da doğru analiz etmişsiniz de, sorun şu ki ilişkiler tek taraflı olmuyor. ıssız adam dönemlerinde başlayan ve günümüze kadar gelen bu modada, moda demek daha doğru sanırım, kızların böyle erkekler istediğini gören veya böyle hissettirilen hem cinslerim de ne yapsınlar, kendilerini böyle hissetmeye veya böyle değilseler bile karşı cinse karşı böyle yansıtmaya başladılar. ee zaten bunu yapanların bir çoğu da ilişkilerini iyi kötü yaşadı ancak bu furya bitmedi ve günümüze kadar geldi. bugün ise sosyal medyanın geldiği durum ise sevgiliyi aldatmayı normalleştirmek yönünde bana kalırsa, herkes aldatabilecek kapasitede birini arıyor ve o kişinin kendilerini aldatmaması için ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. saçma sapan bir kısır döngü içine girmiş durumda günümüz ilişkileri. bunun erkeği kadını yok maalesef, günümüzde adam gibi seven erkek yoksa; çileye, cefaya katlanıcak kadın da yok. çünkü herkes bi yedek yarışı tutturmuş gidiyor. yeni evlenen arkadaşlarıma bakıyorum, fakiri de zengini de bir şekilde lüks içinde yaşıyor. çünkü mütevazi bir eve veya eşyaya tahammülü olan insan kalmadı, herkes her şey hemen olsun derdinde ki evlilik konusunda kadınlar bu yönde daha baskın. hemen geniş geniş, sıfır yaşında daireler tutuluyor, 4k televizyonlar alınıyor, gösterişler yapılıyor. sonucunda ise biriken borcu ödemek yine kendilerine kalıyor, bırakın tatili gezmeyi, hobilerini yapmak hatta kitap almak bile pahalı gelmeye başlıyor bu insanlara, böyle bir ilişkiden hayattan kime ne hayır gelebilir ki ? ardından peşi sıra psikoloji sorunları, ayrılıklar başlıyor ve her şey en başa dönene kadar yine aynı samimiyetsiz hayat tarzı izlenmeye devam ediyor. bu durumun mesleklerle veya üniversiteyle de ilişkisi yok ne yazık ki, mühendis olsa da tekniker olsa da bir kişi kendini yetiştirmediği sürece bu sorunlarla sürekli olarak karşılaşıp duracaktır. olay aslında hayatı anlamaktan, bu amaçla da bol bol okumaktan geçiyor ancak günümüz türkiyesinde kitap okuma süresi bile kişi başına 15 saniye; bu toplumdan sosyoekonomik, ekonomik veya sosyokültürel anlamda bir yozlaşma beklememek akıl tutulması olurdu. tüketim toplumu diyoruz ya işte biz her açıdan tüketim toplumu olduk, artık ilişkilerimiz bile 1 ay dayanmıyor tükeniyor. bunun sorumlusu yine erkeğiyle kadınıyla, genciyle yaşlısıyla bizleriz maalesef.
  • düz adam mantığıyla evlilik bana daha akılcı geliyor. otuz yaşını devirdiğimden olsa gerek. haliyle olgunluk zamanları.
  • geçenlerde blu tv'de dijital flörtleşme belgeselini izledim. belgeselde genelde tinder üzerinden gelen mesajları ve bu mesajların o kişilere neler düşündürdüğünü, kişide bıraktığı izlenimi konuşuyorlar. spor salonunda konuşan 2 erkek vardı gerçekten dünyanın en boş insanı izlenimini verdi bana yani tamam bu insanlar kendileri de söylüyor ciddi ilişki aramadıklarını ama üslup yine de rezil. belki böyle insanların varlığı zorlaştırıyordur. zaten bu tiplerle uzun süreli ilişki de ömür tüketir.
  • ota boka burun kıvıran kadınları gördükçe gülüyorum bunlara.
  • ya bayanlar boş yapmayın sanki siz çok şeysiniz aşktan sevgiden soğuttunuz be. sizin yüzünüzden hicbir konuda emek verip yol katedemiyorum. haketmiyorsunuz. genellemek yanlış ama başlık genelleyici olduğu için empati yapmanıza yardımcı oluyorum. havaisiniz. zorsunuz. ne eğlenmeye ne evlenmeye geliyorsunuz bir ortanız yok. daha iyi seçeneklere her zaman açıksınız o yüzden asla güven vermiyorsunuz. hal böyleyken günü birlik takılıp yaşamak kimseyi üzmeyeceği için erkekler de bunu tercih ediyor. ki sizden de bunu tercih eden akıllı olanlarınız var.
  • (bkz: kadınla ciddi ilişki kurmanın aşırı zorlaşması)

    erkekte de hata var. kadında da hata var. kimse kimseye bok atmasın. herkes özeleştiri yapsın önce sonra kavga başlasın. kimse sorumluluk almıyor. çoğu insan bencil ve pragmatist. bu da her geçen gün artıyor. insanlar tıpkı hazır yemek gibi hazır ilişki istiyor. günümüz ilişkileri çoğunlukla yapay. organik değil gdo’lu resmen.

    hemen şununla olayım kafasında bir ilişki anlayışından ciddilik beklemek anlamsız zaten. şansınız varsa organik ilişkiniz olur. yoksa da çok takılmayın. ciddi ilişkilerin maalesef modası geçti. devir geçici ilişkiler devri. o yüzden neden olmadı diye kafaya takmayın. sorun sadece sizde değil çoğunluk böyle. herkesin var benim neden yok gibi bir argümanla etrafa saldırmanıza ve inzivaya çekilmenize de gerek yok. büyük ihtimal dışarıda size göre bir şeyler vardır. çıkıp arayın ama bulamayınca da çokta takılmayın. ha aramak istemiyorsanız da kimseye çemkirmeyin. içinizde umut yoksa ve uyuşuksanız olmaz. tavsiyem kendinizi bozmayın ve kendi kalibrenizde birini doğru yöntemlerle bulun. sosyal medya olur, iş hayatı olur, sokakta kaderin cilvesi biriyle olur ama hepsinde de ilk etapta çok bağlanmayın. baktınız kafanız uyuşuyor. vitesi artırırsınız. ha olmadı mı tak vitesi boşa kontağı kapat gitsin.

    kendini geliştir, geleceğe yatırım yap. bir şekilde biri çıkar karşına, aşk evliliği olmaz da mantık evliliği yaparsın en kötü. dürüst olalım zaten. günümüz insanlarının çoğu ulan çalışıyorum, hayatım yolunda ama seks eksik kafasıyla evleniyor genellikle. ha aşk evliliği de olur ama zor kardeşim o hem de baya zor. gerçekçi olalım. çoğu kimse aşık olduğu insanla evlenmiyor. en azından ikisi de birbirine aşık olan insan çok az. mantıklı olun ve bu gerçeğin farkında olup evlenin. yoksa evliliğin ilerleyen dönemlerinde hayal kırıklığına uğrarsınız. sevin ama abartmayın. karşınızdakinin tolerans seviyesini bilerek hareket edin. yoksa sizden sıkılır, sizi üzer ve canınızı sıkar bu. yani demem o ki %100 bir sevgi beklemeyin.
  • ilişki diyalektikleri dünya çapında değişiyor/değişti, mgtow gibi uç akımlar yayılmaya başladı. türkiye gibi ülkelerde ilişki ve evliliğin temel sebeplerinen biri cinsellik idi bundan 10 yıl önce. artık cinsellik görece serbest yaşanabiliyor. e geriye "erkek maddi manevi bakar koruyup kollar" kültürü ile yetişmiş kadınlarla maddi ve manevi yönden büyük yükler getiren ilişki ve evlilik kurumuna soğuk bakmalarına yol açıyor.

    kadın ile erkek ilişki kulvarında neredeyse tamamen eşit. kadının erkeği seçtiği ve korumasıyla yaşadığı bir kültürle yetişen kadınların, erkeklerin artık kimseyi seçmiyor olmasını algılayamıyor olması tamamen normal.

    avrupada 30 üstü çiftler var beraber yaşayan, hukukun partner olarak kabul ettiği belli başlı haklar tanıdığı. olay zamanla buna evrilecek. artık şu dünyada kimse kimseye tahammül etmek istemiyor, ilişkilerden bir beklenti kalmadı. evli olmayı savunan bir tane evli erkek tanımadım mesela. artık tamamen eşit olduğumuz bir devre giriyoruz, bir kişiye bağlanmanın komik görüldüğü yazılar okuyoruz, işin doğasına aykırı görünse de artık mağaralarda yaşamıyoruz. tahammül gerekliliği olmadığı için herkes istediği gibi davranıyor, gevşeklik buradan kaynaklanıyor. ciddi ilişkilerin devri şimdilik bitti. ülkemiz geçişini tamamlayınca, avrupadaki gib işini gücünü oturtmuş, entellektüel ve ekonomik açıdan denk çiftlerin hayat arkadaşlıklarına şahit olmaya başlayacağız. ama geçiş süreci "centilmen" erkek arayan kadınları üzecektir.

    uzun ilişkilerin kimseye pek bir getirisi yok, aksine çok sorumluluğu var. kadınların bu duruma üzülüyor olmalarının sebebi, evlilik/hayatının anlamı/ruh eşi kavramlarıyla yetiştirilmiş olmalarından kaynaklanıyor. zor bir durum.
  • ciddi olunca tamamdır bu cepte diye düşünüp ama bir taraftanda o içinizi kemiren, ulan ben bunun daha iyisini bulurum güdüsüyle sağa sola sinyal vermeye çalıştığınızdan dolayı olmasın sevgili kadınlar. hı?

    tabi ki bütün genellemeler gibi bu da yanlıştır değil mi.. öyleyse ne yapıyoruz, önce kendimize bir çeki düzen veriyoruz.
hesabın var mı? giriş yap