erkut taçkın
-
erkut taçkın, türk rock şarkıcılarının babasıdır. hatta ilk türk elvis'i bile denebilir. deniz harp okulu mezunudur. (sözlükte ersan erdura'nın olup erkut abimizin unutulmuş olması ayıbını temizlemekten gurur duyuyorum)
-
çok güzel bir moog synthesizer partisyonu ile başlayan beyaz ev isimli bir şarkısı vardır. şarkının bulunduğu long play'in kapağında ata binmiştir.
4,5 yıl sonra gelen edit: hakkında sadece beyaz ev yazarak geçiştirdiğim için utanç duyuyorum sayın okurlar. kendisi 1967 tarihli türk filminin tekinde geçen bir pavyon sahnesinde o dönemler takıldığı kült grup kontrastlar ile kanlı canlı motown okumaktadır. evet, kendisi 60ların detroit sound'unu adeta nadide bir siyahi gırtlak kullanımıyla memleketimize taşımıştır. ayrıntılı bilgi; (bkz: reach out i'll be there/#9807770) -
kendisi amiral cocugudur. rokcu olmak icin bahriyeyi tepmistir.
-
püro içen, bonjour diyen, bakıp görmeyen, görüp eğlenmeyen biri olamayacak bir adam.. yüzü gülmeli, kalbi çarpmalı, yanında sevdiği dostları olmalı onun.. her gün yeniden doğmalı.. her zaman "a bizden geçti" demeyecek kadar janti..
-
beyaz ev şarkısını si murg dostumun hatırlatmasıyla andığım şarkıcı.
bir dönemin önemli erkek vokallerindendir.
beyaz ev şarkısının ise hem benim için hem de yayınlandığı yıllar için ayrı bir önemi vardır.
zira, sacha distel in o harika melodisi la casa d'irenenin bu uyarlaması çok ama çok iyi örneklerdendir.
daha çok bu şarkıdan bahsettim, farkındayım.
oysa beyaz ev i aynı başlıkta yazabilirdim.
lakin o başlığa da baktım az önce.
gördüm ki daha çok mahalle isimleri, site isimleri, mekan isimleri var.
içim elvermedi oraya yazmaya.
sahibinin başlığı altında olsun istedim.
işte o şarkı;
http://www.youtube.com/watch?v=9ww70wcgxhw
ve sözleri;
bir balıkçı köyünde
seninle bir yaz
o evde kalmıştık
duvarları bembeyaz
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
o ev beni çagırır
gel gör gidemem sensiz
tavandan sarkan balıkçı ağları
yemeğimizi paylaşan o küçük kedi
gözümün önünde daha dün gibi
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
sen güneşin doğuşunu ilk kez o evde gördün
senin yüzünü bir ben güldürdüm
şimdi ise o ev çok uzak
çok uzak o yaz
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
o ev beni çagırır
gel gör gidemem sensiz
hatırladın mı
o balıkcı köyünde seninle bir yaz
küçücük bir evde kalmıstık
duvarları bembeyaz -
programı sırasında "bu kadar alkışladığınıza göre bizi çok sevdiniz ama esas bizi 25 yıl sonra görün" diyerek yerlere yıkılmamıza sebep olan sempatik solist.
-
eskiden kalkan'da otel işletirdi. ayrıca sabahın köründe, o sıralar 5 yaşında olan bendenizle birlikte yunusları izlediği gün ilk aşkım olmuştur. sen adlı şarkısı ayrı bir güzeldir.
-
-
yıllar mıllar geçmemişçesine, hala aslanlar gibi müzik yapan adam..bir its a men's world söyleyişi var ki, eyvah denilesi..genç yaşına rağmen (hepimizden gençtir kendileri) olgun tavırlarıyla gönlümüzde taht kurmuştur* kendisi ile ilgili bu gece sahneyi paylaşma şerefine nail olduğum büyük müzisyen demekle kalmayıp sözlükte ve dünyadaki anlamlarını bilmeme rağmen, hadisenin yüksek derecede gerçekliği sebebiyle eklemeden geçemeyeciğim ki;
kendisi son derece içki masasında dünya tatlısıdır bir insandır. -
ülkemizin ilk hakiki rock'n roll'cularından. trt'de 70'li yılların ikinci yarısında, akşam eğlence programlarında görürdük. çıktığı her programda, beyaz ev ile birlikte banko söylediği bir parça daha vardı; the animals'ın don't let me be misunderstood şarkısı. ispanyol paça dar pantolonları, aşağıya hafif sarkan* bıyıkları, tepesi hafiften açılmış saçları ve yandan çarklı çapkın tebessümüyle hatırlarız. yaş kemale ermiş olmalı. sesini soluğunu duymuyoruz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap