• “anneannem, ‘kürtçe kalbin dilidir’ derdi. türkçe ise müziktir; bir şarap deresi gibi akar, yumuşak, tatlı ve parlak. bizim dilimizse acının dilidir. ölümü tattık hep; dilimizde nefretin ve acının yükü var.”
    amerikan edebiyatının en güçlü kısa öykü yazarlarından olan william saroyan, 1938’de yazdığı ‘yaşayanlar ve ölüler’ adlı kitabında böyle der.
  • türkçedeki gibi belirli bir soru ekine sahip olmayan dildir. sorular tamamen vurguyla belirtilmektedir, bu durum klasik ermeni aksanının sebebidir aslında.örneğin ermeniceye hakim olan ve sık konuşan kişiler, "gidelim mi?" demek yerine "gidelim?" der tıpkı yeşilcamın tanıttığı "gelorsun?" kalıbı gibi. ayrıca, kendine has bir alfabeye sahip olmanın yanı sıra kendine has noktalama işaretlerine de sahiptir. cümle sonlarına "." yerine ":" konur, soru işareti de latin alfabesindekinden daha farklı bir semboldür. bir de bu dilin en önemli özelliklerinden biri de kendini yabancı kelimelere karşı koruyabilmiş olmasıdır, örneğin televizyon, telefon, bilgisayar, faks, radyo vs. gibi teknolojik terimler henüz dile orjinal halleriyle yerleşmeden bu kavramları başarılı bir şekilde karşılayacak ermenice karşılıkları bulunmuştur.

    bir şekilde ermenice konuşabiliyor ve okuyabiliyorsanız anadoluda her daim süprizlerle karşılaşmanız mümkün. bu dil sayesinde; izmit'te yeni kurulmuş olan etnografya müzesinde mezar taşları çevirisi yapabilir, anadolunun ücra bir köşesinde yolda bulduğunuz bir taşın üzerinde yazanları okuyabilirsiniz. tabi okuduklarınız her zaman hoş şeyler olmuyor ne yazıkki.

    son olarak tamamen öznel bir yorum, tüm ermenicede en güzel kelime "varunk"tur *. şöyle ağız dolusu bir varunk'un verdiği zevki başka hiç bir kelime vermiyor.
  • enayi kelimesini aldigimiz dil
  • ermenice hint-avrupa dil ailesinde 38 harflik özel alfabesiyle bagimsiz bir dal meydana getirmistir. hint-avrupa dillerinin doguda bulunan son dallarindan biri ermenicedir. (yerli dilde: hayeren ) ermeniler khaldes’lerden birçok kelimeyi ödünç almislardir. eyalet ve genis ölçüde yer adlarinin hepsi urartu kökenlidir. er , ner iar gibi ortaçag’da çok kullanildiklari halde modern ermenice’ye geçmis sonekler yine urartu kökeni tasir.
    ermenice’nin phygien (friyka dili) ile iliskisi : eski cografyaci ve tarihçileri ile bositonius (m.ö. i yy. ) ermeniler , araplar ve suriyeliler arasinda dil, fiziksel yapi , örf ve adetler bakimindan benzerlikler bulmuslardir. etienne de byzance (vi yy.) ermenice’yi phrygien diline benzetirdi. phrygien dili hakkinda elde bulunan pek az bilgi ermenice’nin , eskilerin dedigi gib phrygien bir çesidi olduguna dair düsünceyi ne red ne de kabul etmeye yeterlidir.

    dilcilerin düsünceleri : modern zamanlarda lacrase (1661 - 1739) ermenice’yi medes’lerin dili ile birlestirmistir. daha baskalari ise , derin incelemeler sonucunda onu iran dilleri arasinda tasnif etmislerdir. böylece bopp ( 1791 - 1867 ) yazdigi hint-avrupa dilleri gramerinde ona ayri bir yer vermistir. petermann ( 1801 - 1876 ) ve windischmann ( 1811 - 1861 ) ermenice’yi hint-avrupa dilleri arasina koymustur. daha sonra f.r. müller ( 1823 - 1900 ) de la zarte ( 1827 - 1894 ) ve daha baska dilciler bu düsünceyi paylasarak arastirmalarini o yana dogru yönettiler. bu bilginler ermenice’yi iran grubuna sokuyorlardi çünkü iran yaylasi hint-avrupali milletlerin besigi sayilmaktaydi.hübschmann kurami : ilk kez hübschmann ermenice’nin hint-avrupa dilleri ailesinde bagimsiz ve ayri bir dil oldugunu kanitladi. ( 1875 ) alman dil bilimcisi ermenice’yi yabanci kelimelerden arindirdiktan sonra vokalizi ile aryen dillerine degilde , avrupa dillerine baglandigi sonucuna varmistir. boylece bu dilin fonetik ve morfolojik karakterlerini ortaya çikarmistir. hübschmann’in kuramlari dilcilerin büyük bir bölümü tarafindan kabul edilmistir.
  • türkiye ermenilerinin zaman içerisinde ne yazık ki deforme ederek kullandığı bu dil, bambaşka bir hale bürünmüştür.
    araya türkçe kelimeler eklenmesi ancak bu kelimelerin ermeniceleştirilerek söylenmesi bunun en yaygın örneğidir.

    ör: patlamiş ıllas!
    türkçe meali: patlayasın / patlamış olasın.

    bu laf genelde komik veya afacan insanlara, espri yapanlara filan gülerken "ölme emi" manasında kullanılır.
    kulağa çok komik gelir...

    "gınig abla" lafı da efemine tipler için genelde yaşlılar tarafından kullanılmaktadır. gınig: kadın abla: bildiğin abla.

    ermenistandan gelenler ve türkiye ermenileri genelde ilk başlarda uyum sorun yaşarlar. ardından ermenistandan gelenler buradakilere ayak uydururlar:)
  • şiir gibi dil.

    düzeltme: ulan niye zamanın ötesine gönderdiniz bunu? hıyarlar sizi.
  • müziğin çok yakıştığı bir dil olması, ya da anadili türkçe olanlara böyle gelmesi, kanımca türkçe ile olan fonetik benzerliğinden kaynaklanır.

    tanıdıktır, ama anlamazsınız, anlamla meşgul olmaz ya da anlamın daralttığı alana sıkışmaz, tanıdık bir müzikle birlikte insan sesinin o tanıdık tınısını istediğiniz gibi algılayıp yorumlarsınız.
  • dünyanın her yerinde yöresel dillerden etkilenendir. bunun en önemli nedeni ermenilerin ufak nufüslarla dünyanın bir çok yerine yayılmış olması.
    yöresel farklılıkların başında aksan bulunmakta, misal bir fransız ermenisi ve amerikan ermenisi aynı kelimeyi bulundukları ülkenin aksanlarıyla söylemekte böylece ermeniceyi hiç bilmeyen birisine sanki 2 faklı dil konuşuluyomuş gibi hissettirmekte.
    bir de tabi yine yaşanılan yere göre ek kelimeler de dile eklenmekte, örneğin "you know" veya "oui".

    türkiyede konuşulan ermenicede de yapılan bir kaç önemli hata var. bunlardan en önemlisi, sanıyorum türkiyedeki ermenilerin türkçeden gelen bir alışkanlıkla -yor ekini ermenicede kullanması. örneğin gidiyorum kelimesini ermenice gertam(gor) olarak kullanmakta çoğu zaman ermeniler.

    bire bir çeviri de sanırım çok büyük bir problem günlük ermenice için, yine türkçeden bire bir yapılan çevirilerden biri;
    o zaman- ayn aden
    "o zaman" anlamını karşılayan tek bir kelime mevcut ermenicede; uremın. ancak ermeniler "o" ve "zaman"ı tıpkı chicken translate'deki gibi çevirmekte. bu yanlışa düşmeyenler ermeni okullarında ermenice öğrenenlerden çok ermenice konuşulan bir evde yaşayanlar. burada da en temel eğitimin aslında evde alındığı sonucu çıkar aslında, biraz zorlamak lazım belki..

    aslında bir şekilde biraz biraz bildiğim 4 dil içinde gerçek anlamda en zengin kavram ve kelime hazinesine sahip dil olmasına rağmen etrafımda ermenice konuşan insanların neredeyse tamamı toplam 70-80 kelimeyle hayatlarını geçirmekte, bu biraz acı verici.

    bir de bu dilin doğu ve batı aksanları vardır, ki çok bağımsız iki dil gibi olmasa da ciddi farklılıklar bulunur iki kısım arasında. sanıyorum kilise burada bağlayıcı kurum rolünde, yani ermenistan hükümetinin dil üstünde yapacağı bir değişiklik hindistandaki yada amerikadaki ermeniceyi bağlamazken, kilise kendi kullandığı dilde bir değişikliğe, bir yeniliğe gittiğinde bu dünyanın her yerinde bağlayıcılık taşımakta.
  • öğrenmek isteyenler için ermeni kültürü ve dayanışma derneğinde kursu verilen dil.

    --- spoiler ---

    ermeni kültür’ün ermenice atolyesi yeni döneme başlıyor.

    eylül’ün dördüncü haftası başlayacak olan kurslar için, yeni kur kayıtları başladı.

    – başlangıç kuru, cumartesi günleri 15:00- 17:00 saatleri arasında gerçekleşecektir.

    – kurs 3 aylık olup, bir sonraki dönemde yeni kura devam edilecektir.

    – yeni kur kontenjanı 10 kişiliktir.

    – kayıt ve ayrıntılı bilgi için, 1-13 eylül tarihleri arasında, 12-22 saatleri arasında, derneğimize uğrayabilirsiniz.

    adres: hüseyinağa mah., istiklal cad., sahne sok., no: 5a d:5 34430 balıkpazarı beyoğlu / istanbul
    telefon: 0212 245 79 91
    e-mail: info@ermenikultur.org

    bilgi: ermeniceye giriş” niteliğindeki ilk kurda 38 harflik alfabenin tanıtımı, okuma kuralları, yazı çalışmaları, ermeni harfleriyle türkçe metinlerin deşifresi, alfabe öğrenildikten sonra; temel bilgiler olan sayılar, aylar, günler, renkler, selamlaşma, yiyecekler, meslekler, fiiller ve fiillerin şimdiki zaman ve gelecek zamanda çekimi, yaş ve saati söyleme gibi bilgilerin öğretilmesi planlanmaktadır.

    ermenice hint-avrupa dil ailesine mensup bir dildir. alfabesi m.s.405 yılında bir din adamı olan aziz mesrob maşdots tarafından bulunmuştur. ermeni alfabesi daha sonra iki harfin de eklenmesiyle son halini almıştır. batı ve doğu olmak üzere iki lehçesi vardır. batı ermenicesi türkiye ve batı ermeni diasporası’nda, doğu ermenicesi ise ermenistan ve eski sovyet coğrafyasında kullanılmaktadır.
    --- spoiler ---

    http://www.ermenikultur.org/…nice-atolyesi-2014-09/
  • bu toprakların üzerinde konuşulmuş, konuşulan onlarca dilden biri.

    çocukluğuma ait anıların içinde güvercin teyzenin ( sanırım adı virgin idi ama biz tüm çocuklar güvercin teyze derdik. onun bundan hiç rahatsız olduğunu görmedim. aksine mutlu olurdu sanki.) niko amcayla kavga ederken veya kızına kızarken kullandığı ermenice kelimeleri haricinde, kulaklarım bu dili hiç duymadı. yine de kendimi şanslı azınlıktan sayıyorum ben. kavga için bile olsa en azından konuşulduğunu daha doğrusu bağırıldığını duydum ben.

    güvercin teyzenin asabiyetinden mi, yoksa dilin kendinden mi bilemiyorum ama bana oldukça korkutucu gelirdi ermenice.

    allah rahmet eylesin, güvercin teyze ayrıldı bu dünyadan niko amca ile birlikte. çocukları ayrıldı gitti semtimizden. kimbilir nerdeler? keşke hala komşumuz olsalardı da aklıma gelen bir iki soruyu sorabilseydim onlara. güvercin teyze ki, benim altımı değiştirmiş kadın. ona soramayacağım da, kime soracağım?

    sahi ben aklıma gelen ermenice ile ilgili soruları kime soracağım?
    nasıl olacak?

    * niko amca ermeni değil, rumdu. evet ben de hikayelerini merak etmiyor değilim.
hesabın var mı? giriş yap