• adı doktora tezi olan ancak içeriğinin doktora teziyle alakası olmayan müsvettedir.

    meriç aybar'ı merak ediyorsanız linke tıklayınız.

    meriç beyin ilgili konuda hiç bir kabahati yoktur. asıl kabahat bu tezi kabul eden, altına imzasını atan akademisyenlerdededir. söz konusu akademisyenlerin doktora tezleri de merak konusudur.
  • kaynakcasinin mose sağ tuş dahi olmadığı tez.
  • bu başlıkta korkularını belirten arkadaşlara söyleyeyim de içleri rahatlasın:

    ortalama bir devlet üniversitesi olan yıldız teknik üniversitesi kimya bölümü mezunuyum. bunun benzerini bırak lisans tezi olarak sunmayı, okulda çantamda yakalasalar beni bir daha okula sokmazlardı.

    şu anda da ortalama bir özel üniversitede (yeditepe) yüksek lisans yapıyorum. danışmanım "eğer 80 makale okumayacaksan hiç tez için çalışma" dedi. şu anda 12 tanesini ancak tamamladım.

    yani batıdaki üniversitelerimizde eğitim seviyesi öyle rezil yerlerde değil, bu eser sadece "her ilde 30 üniversite!" kampanyası sonucu üniversite eğitim seviyesinin özellikle doğu illerinde ortaokul seviyesine indirilmesinin sonucu.

    not: biraz edep, ahlak olur insanda. tamam böyle bir şeyi sen tez olarak sundun. hadi karşındaki jüri de "ulan emekliliğime kalmış 6 ay, uğraştırmayayım çocuğu" dedi ve seni bu tezle onayladı ve bu sikko eserle doktoranı aldın.

    ulan bari eğitmen olma da toplum senin gibi araştırma yoksunları tarafından eğitilmesin. şimdi benim çocuğum bana bu elemanın öğretim üyeliği yaptığı "erzincan üniversitesi'ni kazandığını" söylese, "siktir git nalburda çalışmaya başla, belki tesisatçılığı falan öğrenirsin" deyip mesleğe veririm. bu herifin öğretim görevlisi olduğu yerde alınan eğitim, nalburdan alınan eğitimden daha değerli değildir.
  • ben de salak gibi o kadar yurt dışına gidip deli gibi araştırma yaptığım yüksek lisans tezimden sonra doktoraya başvurayım, yalak bölüm başkanlarından biri "yeaaa bu senin fikir türkiye'de çok uygulanmıştır" desin. ha araştırma yaptıgımda konumla ilgili bundan çok da farklı şeyler bulmadım ve o yalağın dediği gibi veritabanında başka bir örneği yoktu.

    akademisyen olmayı deli gibi istememe rağmen işte bunun gibi başarısız, kompleksli tipler yüzünden tamamen farklı bir alana yönelmek zorunda kaldım. bu ülkeden iğrenmek için bir neden daha.
  • umarım trolldür lan diye diye baktım, ulusal tez merkezinde aradım... doğru imiş.
    sonra önümdeki yüksek lisans tezime baktım, harcadığım iki yıl...
    ağlamamak için kendimi güç tutuyorum.
  • sığır eti yerine şığır eti yazarak imla hatası yapmış
  • imza atanların adı ve soyadı kısımları aynı el yazısıyla yazılmış gibi yoksa bana mı öyle geldi dediğim tez.
  • bu nasıl ingilizce'dir yiğidim. kör oldum. cidden böyle doktara tezi ile insanlar akademisyen oluyorsa sokaktan alalım büyük resmi gören muhittin abi'yi o da tezini sunsun bu komisyona kesin kabul ederler.
  • doktora tezimi boşuna büyütüyormuşum.

    meğerse türkiye'de tez yazmak bu kadar kolay bir olaymış.

    ayrıca ekleme:

    ctrl + f komutunu ve işlevini bilen her canlının bir doktora tezi yazabileceğini göstermektedir.
  • bir doktora öğrencisi olarak gözlerim kanadı. bilim falan bitmiş bu ülkede. kadrolar adrese teslim, tezler uyduruk, jüriler kolpa, burslar torpil, yayınlarda intihal...
    sonra vay efendim beyin göçü oluyor. geçmiş olsun anam, bu saatten sonra üniversiteler ıslah olmaz.
    (bkz: karamanoğlu üniversitesi şeytanla mücadele timleri)
hesabın var mı? giriş yap