• tam adı mustafa bin yusuf bin ömer al-darîr al-erzenî al-rumî olsa da bu kadar uzun ismi kimse sallamayacağından kısaca erzenî veyahut da darîri demişler. bu son kısa isminin nedeni erzeni'nin doğuştan kör, yani gözsüz (darîr) olmasından mütevellit. nitekim kendisi de kendisine gözsüz demiş:
    "işidenler, görenler, bilenler, bu gözsüzü mâzûr tutalar, kendinin âmlığına ve sözünün ibâreti eksüklüğüne nazar etmiye ve anın gönlünden gelen sözleri gözden bıkramıyalar"

    kör olmasına rağmen peygamberin hayatını en fazla resimle anlatan bir siyer-i nebî yazarı darîr. aslında bu biraz da mısır'da intisab ettiği memluk hükümdarı kölemen atabeg berkuk'un emri:

    gel ey gözsüz, bize bir sîre söyle,
    kim onda sîret ü hem sûret olsun.
    ....
    bize eğlence olsun dinlemekde,
    yüreğimize dahi kuvvet olsun.

    görüleceği üzere sultan berkuk, şairden sadece sîret değil, sûret de (yani resim de) istiyor, zira eğlenerek hidayete ermek istiyor. anlaşılacağı üzere yobazlık henüz o kadar keskin değil. zira türklerin 751'de talas kıyısında müslümanlığa ihtida etmelerinin üzerinden şunun şurasında 500 yıl falan geçmiş. yani türklerin şaman adetleri halen hafızalarda olduğundan sureti, resimi, heykeli o kadar da dert etmiyorlar, şiarları "relax man, have fun and edutain me".

    (bkz: osmanlı zamanından kalan şaman türbesi)

    gözsüzlüğüne aldırmayan darîr, hak çalap'ın gönlüne verdiği nûr ile arapçadan türkçeye siyer şerh etmeye başlar. ortaya çıkan eser öylesine kıymetlidir ki bırak berkuk'u, darîr'i, taaa 18.yya kadar rûm'ı, şâm'ı sözle doldurmuş.

    bu eserinin resimli olmasına ilaveten içinde doğum ve miraca yaptığı çoşkulu vurgularla mevlid ve mirac kandillerinde bazen müzik eşliğinde kullanıldığı düşünülmekte. süleyman çelebi'nin mevlidine daha neredeyse 100 yıl vardır.

    kendisinin resmettiği melekler bugün konya ince minareli medrese taş ve ahşap eserler müzesi’nde bulunan ve konya kalesi’nden gelme 13.yüzyıla ait kanatlı melek figürlü kabartmaların birebir aynısı nerdeyse.
  • isminden de anlaşılacağı üzere doğuştan iki gözü de kör bir şairdir. 14.asırda yaşamıştır. arapçayı iyi bildiğinden mısır'a gitmiş ve ömrünün geri kalanını mısır sultanına şiirler yazarak geçirmiştir. şairin kendisi hakkında da güzel bir sözü vardır:

    "gerçi gözsün kişinin gözü yoktur ,ancak hafızası kuvvetli olur ; sözü gönlünde toplamaya , hatırda tutmaya kuvvetinin tesiri olur."
  • erzurumlu kadı mustafa darir.

    bizde yanlış bir kanı olarak ilk mevlid'in süleyman çelebi'ye ait olduğu düşünülür. galat-ı meşhur bir mevzu bu tabi ki.

    kendisinin yazdığı siretü'l nebî adlı eseri ilk mevlid eseridir. (14. yy.)

    ardından ahmedi'nin iskendernamesinde mevlid örneklerine rastlarız. (14. yy.)

    ardından süleyman çelebi geliyor ki en ünlü mevlid onun mevlididir. (15.yy)
hesabın var mı? giriş yap