• "ailevi tremor" olarak da anılır.

    genç yaşta ki kişilerde bir çekingenlik ve hatta depresyona neden olabiliyormuş.

    bu hastalığa sahip birisi ve yukarda ki bulguyu kaynak alarak çıkarımım şudur ki; hastalıktan çok herkesin bu titremeleri sorgulaması daha rahatsız edicidir.
  • toplum içerisinde davranışlarınızı her zaman bir gözün izlediğini düşünmenize neden olan çoğunlukla genetik faktörlerle ortaya çıkan rahatsızlık. kendimi bildim bileli ellerim titrer. adrenalimin üst seviyeye çıktığı durumlarda ise tüm vücudum titrer. genellikle boyna ve bacaklara kramplar girmeye başlar. nefes almakta güçlük çekebilirsiniz. bir nevi astımınız varmış gibi hissettirir. topluluk önünde konuşma yaparken ellerinizi cebinize atmanıza sebep olur. mikrofon veya kağıt tutamazsınız. birine çok sinirlenirsiniz, kavga etme ihtimaliniz ortaya çıkar ancak elleriniz o kadar çok titrer ki karşınızdaki insan korktuğunuzu sanar, halbu ki yoktur öyle bir şey. çorba içemezsiniz çünkü kaşık hiçbir zaman net bir şekilde yerinde durmaz daima artçı sarsıntıları olan depremleri çağrıştırır size.

    şu videodan detaylıca görüntülere de ulaşabilirsiniz.
  • vedat milor'un tan sağtürk'e verdiği röportajında, ellerinin titremesine sebep olduğunu söylediği hastalık. kendisindeki titremenin sebebi cıvaymış. yersen öyle löp löp kabuklu ve dip balıklarını...
  • kendisinin türkçe meali sebebi bilinmeyen titremedir. genellikle ellerde belirgin şekilde görülür.

    ama kendisine illet gözüyle falan bakmamak gerek. sonradan farketmişseniz kendisiyle yaşamak çok zordur. ben sonradan farkedenlerden değilim. ailemde olduğu için kalıtsal olduğunu düşünüyorum. elinizdeki titremeyi farkeden insanlar heyecanlandığınızı ya da sinirli birisi olduğunuzu düşünebilirler. bu hastalığa sahipseniz çay, çorba içmek ıstırap olur, destek almadan kağıda bir çember çizmeye çalışırsanız çizdiğiniz şey çemberden daha çok buluta benzer. alkol alındığında şiddetinin azaldığı görülmüştür. şiddetini geçici süreyle azaltan diğer madde dideral'dir.
  • bu hastalığın en nefret ettiğim yanı kendinden emin, güçlü bir imaj sergilemen gereken yerlerde en ufak bir şeyde elin titremesidir. masaya koyuyorum orada da titriyor şerefsiz it. karşındaki başka bir şey sanıyor. olmamalı ya. genç yaşımda yaşamamalıyım yani bunu. hayat zaten çekilmezdi bu hastalıkla iyice bok oldu. thanks god.

    tanım: motor nöron hastalık.
  • kanlarında bol miktarda harmin ve harmalin içeren beta-karbolin alkoloidlerine rastlanan hastalık türü. harmalin ise bir çeşit maoi. yani kısaca bu kişilerde bol miktarda dmt sentezlenmesi işten bile değil. titremenin sebebi de bu olabilir mi?

    http://docs.google.com/…d7hbyibwpiyhenllyrxwu3bn_yw
  • el titreten gene suçüstü!

    dünya nüfusunun yaklaşık %1’inin elleri titriyor. avrupa birliği ülkelerinde 14 milyon kişi, abd’de 10 milyon kişi, ülkemizde ise 1,5-2 milyon kişi bu dertten muzdarip. hepsinin ortak özelliği esansiyel tremor yani el titremesi hastalığı.

    elleri titreyen biriyle karşılaştığımızda aklımıza ilk gelen hastalık genellikle parkinson hastalığıdır. pek çok ünlü isimde bu hastalığın görülmesi bu tahminin önemli nedenlerinden biri olabilir. oysa insanlarda en sık görülen hareket bozukluğu özellikle bir iş yaparken ellerin titremesi yani esansiyel tremor. parkinson hastalığı ise hareket bozuklukları listesinde ikinci sırada. tüm dünyada yaklaşık 7 milyon parkinson hastası var. nörodejeneratif olarak adlandırılan bu tür hastalıklarla ilgili araştırmalar sürüyor. bu çalışmalardan biri de bilkent üniversitesi, washington üniversitesi, hacettepe üniversitesi tıp fakültesi ve ankara üniversitesi tıp fakültesi araştırmacılarından oluşan bir ekip tarafından yapıldı. proceedings of the national academy of sciences dergisinde yayımlanan çalışmada araştırma ekibi parkinson ve esansiyel tremor hastalıklarından sorumlu geni buldu. uluslararası işbirliğiyle gerçekleştirilen bu projenin belki de en önemli parçası, kökenlerinin 400 yıl öncesine gittiği bilinen ve orta anadolu’da yaşayan bir aileydi. bilim insanlarının bulmaya çalıştığı cevap bu ailedeydi. araştırmacılar yaklaşık 5 yıl süren projenin sonucunda mitokondrilerde görev yapan bir serin proteaz olan htra2 geninin her iki hastalığın da ortak nedeni olduğunu gösterdi.

    genom projesinin açtığı kapılar

    proje sürecini ve elde edilen bu önemli sonuç ile ilgili merak ettiklerimizi proje ekibinden bilkent üniversitesi fen fakültesi dekanı ve moleküler biyoloji ve genetik bölümü öğretim üyelerinden prof. dr. tayfun özçelik’e ve ulusal nanoteknoloji araştırma merkezi’nden doç. dr. ayşe begüm tekinay’a sorduk. prof. dr. tayfun özçelik ilk aşaması 11 yıl önce biten genom projesinin sağlık sektörü açısından önemli iki kapı açtığını belirterek başlıyor sözlerine. bunlardan biri hastalıkların sebeplerine ulaşma şansı, bir diğeri de sebebi bulunan hastalıklar için tedavi geliştirilebilmesi. prof. özçelik hâlihazırda bilim insanlarının 2020-2025 yılına kadar -belki de daha önce- insan genom bilgisi sayesinde pek çok hastalığın sebebinin bulunacağı konusunda hemfikir olduğunu vurguluyor. ancak tahmin edileceği gibi bu süreç hiç de kolay değil. her şeyden önce insan genomunun çeşitliliği ve karmaşıklığı süreci zorlaştırıyor. özellikle hastalıklarla ilgili genlerin bulunmasında toplum yapısı büyük önem taşıyor. örneğin akraba evliliklerinin fazla olduğu bir ailenin dört, beş ya da altı nesil öncesine ulaşıldığında, özellikle de bu ailelerin çok sayıda çocuğu varsa, bu ailenin genom dizilimleri incelenerek hastalıklarla ilgili genler ortaya çıkarılabiliyor. bu yöntem çoğunlukla nadir görülen hastalıklara neden olan genlerin tespitinde kullanılıyor. binlerce kişinin sahip olduğu ve toplumu çok etkileyen şeker, hipertansiyon ve nörodejeneratif hastalıklarda ise akraba evliliği yaklaşımının kullanıldığı ve başarılı olan çalışma çok az. prof. özçelik ve doç. tekinay projelerinde bu yaklaşımı kullandıklarını belirtiyor. diğer yandan prof. özçelik hastalığa neden olan geni tespit etmek için on binlerce ya da binlerce aileyi incelemeye gerek olmadığını, onun yerine 100 aileyi derinlemesine incelemenin kendilerini sonuca götüren asıl etkenlerden biri olduğunu düşünüyor. tabii bunu, daha önce başka araştırmacılar tarafından yüz binlerce, on binlerce ailenin incelendiği ancak herhangi bir sonuca ulaşılamayan çalışmalardaki dezavantajları ve sorunları bilerek söylüyor. her ailenin öyküsünün kendisine özgü olduğunu söyleyen prof. özçelik özellikle kompleks hastalıklara neden olan genleri araştırırken, kendi projelerinde olduğu gibi, büyük bir ailenin geçmiş nesillerinin, örneğin altı neslinin derinlemesine incelenmesinin daha verimli ve doğru sonuçlara ulaşılmasını sağladığını düşünüyor.

    suçluya nasıl ulaşıldı?

    doç. tekinay esansiyel tremor hastalığının toplumda en yaygın görülen motor hastalıklardan biri olduğunu söylüyor. nörodejeneratif bir hastalık olan esansyiel tremorun şiddeti yaşlandıkça artıyor. bazı kişilerde yaşlanınca ortaya çıkarken bazılarında çocuklukta ya da gençlikte de görülebiliyor. kişinin günlük hayatını son derece zorlaştıran bu hastalığın tedavisi için bir kaç ilaç olsa da doç. dr. ayşe tekinay bu ilaçların önemli yan etkileri olduğunu belirtiyor. bir diğer tedavi seçeneği de cerrahi yöntemler, ancak onlar da kesin sonuç vermiyor ve özellikle yaşlılarda pek fazla uygulanamıyor. doç. dr. ayşe tekinay gen terapisinin ve geliştirilebilecek küçük moleküllerin tedavi amacıyla kullanılabileceğini söylüyor.

    ancak gen terapisinin henüz dünyada bir uygulaması olmadığını da sözlerine ekliyor. yani bu yöntem henüz emekleme aşamasında. kalıtsal hastalıkların tedavisinde akla gelen diğer yöntem ise küçük moleküllerin geliştirilmesi, bu da ilaç şirketlerinin çalışma alanı. yani kalıtsal hastalıkların moleküler mekanizmasının ortaya çıkarılmasıyla atılan temelin üzerine, ilaç sektöründeki araştırmaların oturtulması gerekiyor. bu çalışma moleküler mekanizmanın ortaya çıkarılması ve dolayısıyla ilaç geliştirilmesi için atılması gereken ilk adımlardan biri.

    esansiyel tremor çok erken yaşlarda çok kötü etki göstermediği için olsa gerek parkinson kadar bilinmiyor. birden fazla genin etkisiyle ortaya çıktığından yani kompleks hastalıklar sınıfında yer aldığından, bu hastalıkla ilgili araştırma sayısı da hayli az. daha önce yapılan araştırmalarda esansiyel tremor ile ilgili bir gen bulunmuş. ancak her esansiyel tremor hastasında bu gen yok. yani “asıl suçlu” bu gen değil. prof. tayfun özçelik ve doç. dr. ayşe tekinay’ın yer aldığı projenin sonucunda işte “asıl suçlu” bulundu. ülkemizde akraba evliliklerinin, aynı yöreden kişilerin evliliklerinin sık görüldüğü bilinen bir kültürel olgu. bu olgu, bir anlamda bu projeye önemli bir katkıda bulunmuş. projede incelenen aile, hacettepe üniversitesi tıp fakültesi’nin son 30 yıllık arşivi incelenerek belirlenmiş. başlangıçtaki binlerce kişilik liste incelemesi sonunda sayı 100’e inmiş. bu epidemiyolojik ön çalışmanın ardından seçilen, 400 senelik bir tarihe ve esansiyel tremor hastalığına sahip ailenin incelen bireylerinden 25-30’unda “asıl suçlu” genin varlığı tespit edilmiş. işte bu gen sayesinde artık esansiyel tremor ve parkinson hastalığının moleküler temeli açıklanabilecek.

    psikolojik travma ve genlerin işbirliği

    prof. özçelik ve doç. dr. tekinay bir kişinin esansiyel tremor hastalığına sahip olmasının bu kişinin parkinson hastası olacağı ya da parkinson hastalığının belirtilerine sahip olacağı anlamına gelmediğini söylüyor ve şunu ekliyorlar: “her genin iki kopyası vardır ve biri anneden, biri babadan gelir. hastalığa neden olan gen kişiye örneğin sadece anneden ya da sadece babadan geldiyse bu kişide 40-50 yaş civarında el titremesi başlıyor, ama o kişi parkinson hastalığına hiç yakalanmıyor. ancak bir kişi hastalığa neden olan bu geni hem anneden hem de babadan aldıysa 10-20 yaş civarında el titremesi başlıyor ve o kişi maalesef 50-60 yaşına geldiğinde parkinson ile tanışıyor”.

    tabii aklımıza hemen şu soru geliyor: bu hastalığın tek nedeni genler mi? çevresel faktörlerin hiç etkisi yok mu? araştırmacılarımız çevresel etkenlerin de bu hastalıklara bir miktar katkısı olduğunu belirtiyor ve nörodejeneratif hastalıklarda, örneğin beslenme gibi etkenlerin yanı sıra asıl önemli çevresel etkenin psikolojik faktörler olduğunu sözlerine ekliyor. psikolojik bir travma nörodejeneratif bir hastalığın başlangıcını öne çekebiliyor ya da ciddiyetini artırabiliyor.

    esansiyel tremor hastalığına neden olan gen sayısı belki yüzlerce. bunlardan ilki bulundu. doç. dr. ayşe tekinay tübitak destekli projesiyle 100 ailedeki, hastalık nedeni olabilecek yeni genleri araştırmaya devam ediyor. amaç bu hastalığın moleküler haritasını çıkarmak. prof. dr. tayfun özçelik’i ve doç. dr. ayşe tekinay’ı bu başarılarından dolayı kutluyor, bir sonraki başarılarını öğrenmek için en kısa zamanda tekrar görüşmeyi umut ederek yanlarından ayrılıyoruz.

    projede yer alan araştırmacılar

    proje, bilkent üniversitesi’nden doktora öğrencisi hilal ünal gülsüner, doktora sonrası araştırmacı onur emre onat, doç. dr. ayşe begüm tekinay, prof. dr. tayfun özçelik; hacettepe üniversitesi’nden prof. dr. haluk topaloğlu, prof. dr. bülent elibol, prof. dr. tülay kansu; ankara üniversitesi’nden prof. dr. cenk akbostancı ve dr. nazlı mercan; mersin üniversitesi’nden prof. dr. okan doğu; university of washington’dan dr. süleyman gülsüner, dr. tom walsh ve prof. mary-claire king; filistin bethlehem üniversitesi’nden dr. hashem shahin’in katkıları ile gerçekleşti. tübitak-113s959 (a.b. tekinay), tüba (t. özçelik), tüba-gebip (a.b. tekinay), tübitakbideb
    2214/a (h.ü. gülsüner) ve king lab. fonu (m.c. king) tarafından araştırma desteği sağlandı.

    -dr. özlem ak ikinci / bilim ve teknik
  • insanlara fiziksel olarak yakınlaşmanıza pek müsade etmeyen hastalık.

    mesela özlediğiniz sıkıca sarılma gafletine düşerseniz, size ne oldu niye titriyorsun diye sorar. yok efendim hasta mısın? hastayım da sen doktor musun, sarıl geç işte.

    mesela alengirli bir pozisyona niyetlendiniz, bacaklarınız, omuzlarınız müsade etmez, titremeye başlarsınız.

    en ufak bir adrenalin hareketlenmesinde, eller cebe girmeli.

    askerde kıtaya geçmeden acemi birliğinde tüfek hareketleri yaptırırdı komutanlar, herkes gülerdi efenim titremelerime. ben tabi zayıflıktan/güçsüzlükten sanıyordum değilmiş. bir kaç sene sonra öğrendim bu hastalığın bende olduğunu. o da omzum çıktı diye hastaneye gittiğimde ortopedi doktoru sağ olsun farketti.

    neyse şimdi seneler oluyor tabi, alıştım bu durumlara. düzenli spor yapınca titremeler azalıyor gün içerisinde. tabi yerçekiminin tersine her harekette titremeye devam.

    insanların ne düşüneceğini önemsemeyi bir kenara bırakıp, kendinizi titremenin kucağına bıraktığınızda psikolojik olarak baskı azalıyor ve rahatlıyorsunuz iyice. semptomlarda azalıyor bu noktada.

    spor tavsiyedir, kaslarınızı bir tık dahi güçlendirseniz kaybolmasa da kolaylaşıyor.
  • hünnap yiyin dostlarım, bolca hünnap. tam da bu aylar tam mevsimi. ya da hünnap kürü uygulayın. kurusunu aktarlarda bulursunuz. bu hastalığın şifalarından birisi de bu meyve.
  • bir kadeh viski veya vodka veya iki bira ile giderilebilen titreme hali. parkinsonla alakası yoktur ayrıca. parkinson için;
    (bkz: statik tremor)
hesabın var mı? giriş yap