• tartışma öyle bir noktadan sürüyor ki; ülkede evlat edinilecek son bir çocuk kaldı ve biz bu çocuğun heteroseksüel bir aileye mi yoksa homoseksüel aileye mi verileceğini konuşuyoruz havası var entrylerde. umarım burda bahsi geçen çocukların ailesiz, terkedilmiş, sokağa atılmış, dayak yemiş, üzerinde sigara söndürülmüş, kimse tarafından istenmeyen, yurtlarda göreceği muamele en iyi ihtamalle ilgisizlik olacak olan çocuklar olduğunun farkındadır herkes.

    bundan birkaç yıl önce bir yetiştirme yurduna ziyarete gitmiştim. çocukların çoğu altı-yedi yaşlarındaydı, hemen hepsinin aile bireyleri hayattaydı ve arada onları ziyarete geliyordu ama yine de her biri sevgiye o kadar açtı ki üstüme tırmandılar resmen. kendilerine fazladan sorulacak bir soru, fazladan bir gülümseme için birbirleriyle yarıştılar. bir de ailesi hayatta olmayan, bir kez olsun sevilmemiş çocukları düşünün lütfen.

    bu çocukların hayatta hiçbir şeyleri yok. çoğunun bir geleceği de yok ve hatta bir hayatı da yok. devlet üniversiteye giremeyene on sekiz yaşında yol veriyor. çoğu çocuk daha o yaşa gelmeden yurtlardan kaçıp sokaklarda yaşamaya başlıyor. tabi bir çocuğun sokakta yaşamasını gay bir çiftin yanında yaşamasından evla buluyorsanız orasını bilemem.

    neyse gay çiftler evlat edinmesin, çocukların kanına girmesin, kendi hevesleri yüzünden çocukların hayatını mahvetmesin diyen suserler gidip beş on tane çocuğu evlat edinebilirler. hem o çocuklar mükemmel hetero bir evliliğin içinde harap olmadan, feyz alarak büyümüş olurlar, hiçbirinin psikolojisi bozulmaz hem de bir süre sonra ortada evlat edinilecek çocuk kalmadığından bu mesele de kendi kendine hallolunmuş olur.
  • escinsel oldugum halde pesine dusmekten vazgectigim hak. yok efendim, biraktim. buraya kadarmis. cocuk da istemiyorum, kariyer de.

    oncelikle yazilanlarin hepsini okudum, gordum ki iq ortalamasinin standardin biraz uzerinde oldugunu umabilecegim bir topluluktaki insanlar, karsi arguman bilimsel de olsa, birinci elden de olsa kendi pratik ve dayanaksiz fikirlerini kabullendirmekte inat ediyorlar. "ben yanlis biliyormusum" veya "yanlis dusunmusum" demek harun yahya'nin evrim var demesinden daha zor gorunuyor. halbuki karsit goruslere tolerans gostermek, en azindan ne dediklerini dinleyebilmek o kadar zor bir is degil. ve dunya sizin gozlerinizden tamamini gorebileceginiz kadar kucuk bir yer degil.

    oncelikle biraz turkiye'deki gay kavramindan ve bildigim kadariyla turkiye'deki gaylerden bahsetmek istiyorum. cunku dahil olmadiginiz bir grup hakkinda atip tutmak fazla kolay. escinsellik sadece sekse indirgenmis ve bir kisim insanin zannettigi gibi pasif olarak anal seksten hoslanan insanlara verilen bir sifat degil. escinsellerin hepsi bir gecelik iliskilerden orjilere kosan seks bagimlilari da degil. ve cevremdeki heteroseksuel insan grubuyla karsilastirdigimda escinseller icin seks cok daha kolay elde edilebilen birsey de degil. tabii bu cevremdeki insanlar. bir de cevremde olmayan, ama su ya da bu sekilde tanidigim kisileri de hesaba katinca resim buyuyor. hayatini penisinin veya poposunun gosterdigi yonde yasayan cok escinsel gordum. hepsinin hayatinda bir problemi vardi veya yasadiklari dislanma neticesinde tek tesellilerinin seks oldugunu soyleyemem, dilim varmaz. bir kisminin libidosu yuksekti, bir kismi iliskilerden bunalmisti, bir kismi problemlerini unutmak icin farkli insanlarla beraber oluyordu, bir kismi sadece toplumsal normlara karsi gelmek icin, bir kismi aldatilmisti, bir kismi icin normal olan buydu... yani bazi insanlarin genel kanilarinin aksine escinseller tek tip degil ve sasirtici derecede heteroseksuellere benziyorlar. nasil internette her firsatta kadin arayan abazan heteroseksuel erkekler, butun heteroseksuel erkeklerin sarf isteklerinin seks oldugunu gostermiyorsa, escinsellerin icindeki bu grup da herhangi bir genelleme yapmak icin yeterli bir cogunluk olusturmuyor.

    escinsellerin seks disindaki kismina gelince... -escinselleri sapik olarak dusunenler hic bosuna okumasinlar, kristal dunyalari parcalanmasin. aramizda ogretmen olan da var, doktor da, balet de, kamyon soforu de. orta-ust siniftan gelen de var koyden de. yedi ceddi turk olan da var ermeni de. escinsel oldugunun hep farkinda olan da var, orta yas civari fark eden de... kendini kadin gibi hisseden de var, olabileceginizden cok daha maskulen olan da. ve zannedilenin aksine her escinsel, seksuel kimligini disari yansitmayi secmedigi icin anlamaniza imkan yok. yani siz, anneniz, babaniz, teyzeniz, amcaniz, kuzenleriniz, varsa cocuklariniz zaten escinsellerle herhangi bir sekilde sosyal iletisimde bulunmus olabilirsiniz. toplumun bir parcasi olmak icin kimseden hak istemek gibi bir durumumuz yok, zaten oyleyiz.

    gercekten anlayamadigim sey insanlarin nasil bu kadar hosgorusuz olabildikleri... turkiye'de yasayan bir cok escinselin aksine, cok rahat bir hayatim oldu. gayet heteroseksuel bir ailede buyudum. annem dindardi ve babasinin asker olmasindan gelen bir milliyetcilige sahipti. babam acik bir sekilde ateistti. ikisi de birbirlerinin inanclarini ve inancsizliklarini tolere ediyorlardi. hem annem hem de babam bana ayrimciligin ne kadar yanlis oldugunu kucuk yasta ogrettiler. ne siddet gordum, ne siddete taniklik ettim, ne de en ufak bir tartisma, en ufak bir kavga gordum ailemde. babam sinirlendigini fark ettiginde evden cikar, bir saat sonra donerdi. annem de babam da calisiyordu, her dakika beraber degildik ama haftasonlarimizi beraber gecirirdik, aksam yemegi sofrada yenirdi herkes gununun nasil gectigini anlatirdi, ben bile... her konuda fikrimin alindigi bir ailede buyudum, duydugum herseye inanmamam gerektigini ogrendim, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olamayacagimi ogrendim. dusunursem belki onlarca eksiklikleri vardi birer ebeveyn olarak, ama iyi bir evlat yetistirdiklerini dusunuyorum.
    en buyuk eksiklikleri, herkesin bizim gibi olmadigini gostermemekti. ortaokula basladigimda escinsel oldugumu dusunen cocuklardan laf yemeye basladim. 11-12 yasimdaydim, aklimda sekse dair birsey daha pek yoktu acikcasi. bir kiz arkadasim da vardi, sadece opusuyorduk. belki o yuzden belki de insanlarin benim hakkinda ne dediklerini ciddiye almadigim icin umurumda olmadi hicbiri. escinsel oldugumu fark ve kabul etmem 17 yasimda oldu. ilk defa bir erkege asik oldum, ilk defa bir erkegin elini tuttum, ilk defa bir erkegi optum. simdi dusunuyorum da, salagin tekiydi, ama o zamanlar cok guzeldi. istiklal'de elini tutarak yurudugum de oldu, hoscakal opucugu verdigim de. laf atanlara bagirdigim da oldu, kavga ettigim de -dovdugum de dovuldugum de. inanilmaz bir aktivizmle yapmadim bunlari, turkiye'deki her gay rahat yasasin diye de yapmadim. sadece kendim olarak yasayabilme hakkimi savundum cunku yaptigim hicbirsey utanilacak veya yanlis birsey degildi.
    aileme acildigimda -ki annem parcalari birlestirerek bu sureci hizlandirdi, once psikologa gitmem istendi. annem kendini sucladi, babam kendini sucladi, ama ikisi de alt veya ust kimliklerim ne olursa olsun benim ardimda olduklarini soylediler. turkiye'de bircok ebeveyn cocuklarina bu hosgoruyu gostermekten aciz oldugu icin aslinda ne kadar sansli oldugumu anlatmama imkan bile yok.
    arkadaslarim da ayni hosgoruyu gosterdiler, cunku onlar icin degisen birsey yoktu. bazilari ne zaman soyleyecegim diye beklediklerini soylediler. bir tanesi o zamana kadar oldukca homofobikti. ama korkusunun/rahatsizliginin ne kadar yersiz oldugunu fark etti. zaten neredeyse yedi yildir arkadastik ve benim seksuel kimligim herhangi birseyi degistirecek degildi.

    herhalde bu kadar hosgorulu bir cevrede yasadigim icin anlamak oldukca zor geliyor, ama neden hemcinslerimden hoslandigim icin 'sapik' diye yaftalandigimi anlayamiyorum. katil degilim, uyusturucu kacakcisi degilim, turkiye'nin en iyi liselerinden birinde egitim gordum, yurtdisinda egitim gordum, escinsel olmayan hicbir erkege yakinlasmaya calismadim yani kimseyi escinsellestirmek gibi bir gayem yok, kimsenin cocugunu da escinsellestirmek gibi bir gayem yok -ki istesem de yapamam zaten, alti yildir duzgun giden bir iliskim var ve baskalariyla beraber olmuyorum, olmaya da ihtiyac duymuyorum, kimsenin inancina saldirmiyorum, kimsenin irkina saldirmiyorum, kimsenin cinselligine saldirmiyorum, ama bircok insanin cinsel kimligimin otesine bakmaya niyeti yok bile zaten.

    en iyi cevreden de geliyor olsa ama az ama cok bir dislanma yasayan bir escinselin, evlat edindigi cocugun kendi yasadiklarini yasamamasi icin elinden geleni yapabilecegini dusunemiyor musunuz? hanginizin ilkokulda, ortaokulda, lisede herhangi birseyiyle dalga gecilmedi? heteroseksuel ebeveynlere sahipsiniz diye krallar gibi mi yasadiniz... escinsellerin daha kotu birer ebeveyn olacaklarini kanitlayacak birsey var mi elinizde? ailemden gorduklerimi kendi yasadiklarimla beraber cocuguma da ogretmeyecek miyim saniyorsunuz... ne konuda eksik kalacagimi anlayamiyorum. heteroseksuellige zorlanan onlarca insan gordukten sonra evlat edindigim cocugu escinsellige zorlayacagimi mi dusunuyorsunuz? yanlis bildiginiz birsey var, bir escinsel olarak heteroseksuellerden sizin escinsellerden tiksindiginiz kadar tiksinmiyorum. insanlarin yonelimlerine karsi bir onyargi beslemiyorum. ileride bir cocuk evlat edinme hakkim olursa ve bunu kullanirsam, cocugum heteroseksuel de olsa, homoseksuel de olsa, biseksuel de olsa benden ayni sevgiyi ve ayni ahlagi gorecek. eger cocuklarin homoseksuel ebeveynlere sahip olmama hakkini one suruyorsaniz da sizleri ailesi tarafindan dislanan escinsellerle konusmaya davet ediyorum. eger cocuk evlat edinme bazi ulkelerdeki gibi duzgun bir sisteme oturtulursa, ebeveynlerle cocuklar arasinda olusabilecek sorunlar onceden tespit edilirse bunun bir problem yasatacagini sanmiyorum.

    su anda benim kabul ettigim tek karsi arguman, bu hakkin gunumuz turkiye'sinde gerceklestirilemeyecek oldugudur. din, dil, irk ve cinsiyet ayriminin yasandigi bir ulkede escinsellere evlat edinme haklari verilirse gokten uc elma dusecek demektir.

    ama zaten dedigim gibi, bu hakkimin pesinde kosmaya artik niyetim yok. ta ki insanlar basta insan olduklarini hatirlayip, ideal heteroseksuel ailelerde yetistirecekleri cocuklarinin da homoseksuel olabileceklerini fark edene kadar... ama insallah escinsel cocuklariniz olmaz. sizin icin degil, cocuklariniz icin.
  • bir suru insan "escinsellerin, saglikli hetero ciftlerin cocuklarini gasp edip yetistirmeleri" hakkinda yorum yapmis. toplumumuzun bu kanayan yarasina parmak bastiklari icin tesekkur ediyorum ve bu baglamda ana-baba figuru ihtiyaci uzerinden, anne sefkatinin eksikligi uzerinden, yani genel olarak cocuk psikolojisi uzerinden getirdikleri itirazlara hak veriyorum.

    ote yandan evlat edinme hakkinda konusuyorsak -ki simdi basliga baktim, resmen evlat edinme diyor- bunlarin bir gecerliligi yok. yetimhanede ana baba figuru mu var, anne sefkati mi var, cocugun psikolojisine cok iyi gelecek sicak bir ortam mi var da sicili temiz, meslek sahibi, istikrarli bir escinsel ciftin evine gidince bunlardan mahrum kalacaklar? yani varsa bileyim, cocugum olursa ben de onu o yetimhaneye yazdirayim. yuvaya, okula essek yukuyle para verecegimize bedavaya fistik gibi yetisirler.

    mesaj 1: argumanlarin tartisilan konuyu iskalamasina ek olarak, bunlari dandik de olsa bir bilimsel veriyle destekleme ihtiyaci duymadan, salt varsayimlara dayanarak baskasinin hakkini -teoride de olsa- kisitlamakta bir sorun gormeyenlere: konu bir baskasinin ozgurluguyse, butun onyargilarina ragmen kili kirk yaracak sekilde, surekli kendini sorgulayacak sekilde dusunmek lazim. kimseyi varsayimlara dayanarak hapse atip ozgurlugunu kisitlamiyorsak, kimsenin evlat edinme hakkini da varsayimlara dayanarak gasp edemeyiz.

    mesaj 2: isin felsefesine dalarsak, bu "cocuk psikolojisi"ni isin icine soktugumuz anda, normal yollardan cocuk sahibi olanlarin da bu haklarini tartismaya aciyor olmaniz lazim. yani duzgun bir escinsel cifte, belki cocugun ruh hali bozulur diye bu hakki vermeyenlerin, cocuk sahibi olduklari takdirde yuzde yuz ihtimalle onlarin ruh hallerini bozacaklari asikar, bombok durumdaki/karakterdeki ciftlerin, cocuk sahibi olma hakkina da karsi olmaniz lazim. dolayisiyla bu isi izne, kontrole baglayacak bir burokratik duzenlemeye sicak bakiyor olmalisiniz tutarlilik acisindan.
  • bu tartismada sikca ortaya cikan iki buyuk ciftestandart var.

    ilkin, bu cocuklarda ongorulen psikolojik sorunlarin kaynagi, buyuk ihtimalle toplumun geri kalaninin gosterdigi tepkinin yarattigi travmalar olacaktir. bir cocuk bir seyin kotu, iyi, ayip veya ahlakli olduguna, cevresinden aldigi tepkilere dayali olarak karar verir, yoksa bu degerleri dogustan getirmiyor dunyaya. genetik/hormonel olarak illa bir erkek-disi ebeveyne sahip olma yatkinligi varsa dahi, bunun etkileri sosyal ustyapinin sekillendirme gucune kiyasla onemsiz kalsa gerek. o nedenledir ki spartali cocuklar ornegin, bir aile tarafindan degil, ordu tarafindan buyutulebiliyorlardi. oyle bir toplumda da ask icin evlenip cocuk yapan ve pembe panjurlu evlerinde bir aile kuran insanlar ayiplanir ve o cocuklar hayatlari boyunca toplumun degerleriyle mucadele etmek zorunda kalacaklarindan sorunlu olurlardi.

    yani burada bariz bir dongusel mantik var: escinsellerin cocuklari olmasi yanlis, cunku olursa sorunlu olurlar, cunku toplumun buyuk kismi escinsellerin cocuklarinin olmasinin yanlis oldugunu dusunuyor.

    ben de, ornegin turkiyede mucize eseri su dakikada boyle bir kanunun cikmasi taraftari olmam, daha dogrusu kanunun taraftari olurum da o hakkin kullanilmasini pek tesvik etmem. zira o cocuk hakikaten ne okula gidebilir, ne birsey. muhtemelen ortamdaki tum sapik ihtiraslarin da hedefi olur. ama bu isler de bir yerden baslayacak. ornegin san francisco'da pek de normal bicimde yetisebilirler.

    demek istedigim buna pratik nedenlerle karsi cikmak sorun degil ama prensip bazinda karsi cikarsaniz ya insanlarin psikolojik gereksinimleri bakimindan dogustan ana-baba kombinasyonunu aradiklarini ve bunun, cevresel kosullara ustun gelecek kadar deterministik\kuvvetli bir genetik sartlandirma oldugunu savunursunuz -ki buna en ufak bir bilimsel destek bulamayacaginiza bahse girerim- ya da o dongusel mantiktaki bariz hatayi goremeyecek kadar kotu egitilmissiniz (belki sizi mevcut ana babaniz yerine iki tane egitimli erkek yetistirmeliydi)

    ikinci ciftestandart ise cocuklarin psikolojisi gozonune alinarak tepki gosterilirken, muhtemelen o psikolojiye/zeka seviyesine/fizyolojik sagliga cok daha negatif etki edecek baska etmenlerin, sirf homoseksuellik icermiyorlar diye gozardi edilmeleri, hatta hic tartisilmamalari. ornegin neden kimse, gelir seviyesi x dolarin altinda olan bir ana-babanin cocuk yapmasini engelleyecek bir kanun cikarilmasini tartismiyor? herhalde asiri fakir bir ailede buyuyen cocugun psikolojisi, homoseksuel ebeveynlerin cocuklarina kiyasla cok daha kotu durumda olacaktir ortalama olarak. ustelik saglik sorunlari cekecek olmasi da cabasi. muhtemelen suca kayip, baskalarinin hayatini da zehir edecek, vs.

    neden kimse evlilik icin gerekli belgeler arasinda, ebeveynlerin toplam zeka seviyesinin 150 iq'yu gectigini gosteren bir rapor olmasini savunmayi aklinin ucundan dahi gecirmiyor? ustelik cocuklarin heteroseksuel ebeveyn aradiklari yonunde belli bir genetik yatkinlik en iyi ihtimalle muglak iken, zeka seviyesinin kalitimsal bir yonu oldugu bilinen bir gercek. bunun ustune gerizekali ebeveynlerin egitimi de dusunuldugu zaman, demokratik bir toplumda oy hakkina sahip olacak gerizekali insanlarin sayilarinin artmasinin cok daha buyuk endiselere yolacmasi lazim.

    efendim? iq testlerinin sonuclari kesin degil mi? iq seviyesinin de gelir seviyesinin de cizgisini nerede cekecegimiz muallak mi? e peki homoseksuel ebeyvenlerin cocuklarinin bunlardan daha kotu durumda olacagi sonucu kesin mi, yahut mesela ebeveynler karsi cinsten bir bakici tuttuklari surece bu hakka sahip olmasinlar mi, haftada 5 degil 45 saat boyunca o bakici cocukla vakit gecirir de karsi cins ihtiyacini dengelerse kanunu cikaracak miyiz, hani cizgiyi nerede cekecegimiz belli degil diyorduk ya.

    bu ornekler cogaltilabilir. kalitimsal bozukluklari olan, fakir, psikolojik olarak sorunlu heteroseksuellerin cocuk sahibi olmalarinin engellenmesi, tarihin gormus olacagi en kapsamli eugenics hareketine yolacacaktir. kimse de eugenicsi sevmiyor, cok ahlaksiz, cok feci, kabul edilemez buluyor. oysa hem bireye hem de ozellikle topluma karsi marjinal zarari cok daha az/muallak olan homoseksuel ciftlerin cocuk edinmeleri konusunda, kati bir eugenics uygulaniyor cocugun psikolojisi bazinda. alin size ciftestandardin, ikiyuzlulugun daniskasi; ben bu yuzden toplumlarin ahlakini, hatta ahlak kelimesini dahi pek ciddiye almiyorum artik. sonuc olarak bu hakki kanun yoluyla engelleyecekseniz ya baska bir kriter bulun ya da pozisyonunuzu degistirin.

    edit: dogal degil diyenler icin geliyor. bu entryde psikolojik bazda karsi cikmaktan bahsettim, onun dogalliginin/genetik etkisinin muallak oldugunu soyledik. "yok ben dogal degil derken iki erkek/kadindan cocuk cikmaz baglaminda demistim" derseniz, bu baska bir konudur. onun hakkinda da diyecegim, tek eslilik de, evlat edinmek de, karmasik ahlak sistemleri de, kulturler de dogal degil. insan kaynakli ustyapilar, genetik olarak hala 40 bin sene oncesinde yasayan vucudunun cok otesine gectiler zaten. e artik dil denen birseyin varoldugu, fikirlerin yayilarak diger insanlari etkiledigi bir cagda, illa fiziksel olarak ureyip genlerini aktarmanin onemi de ne kadardir yahu? hele hele 50 sene sonrasinin genetik muhendisligi dusunuldugunde, kim umursar fizyolojik olarak ureme yetenegimi, onun dogalini yapayini.
  • sevgilimle muhtemelen birkaç yıl içinde kullanacağımız haktır.

    öncelikle y*rrak kafalı andavallara kendi anladıkları dilden seslenmek isterim. istanbul'da bulunan, türkiye'nin en iyi 5 üniversitesinin birinde lisans, diğerinde yüksek lisans yaptım. avrupa'da iki üniversitede lisans ve yüksek lisansımda çalışmalar yaptım. bilim insanıyım. eşcinselim. eşcinsel "olmadım", bunu "tercih" etmedim, bunu "seçmedim". eşcinselim. tam olarak senin kızları görüp "uu beybi" dediğin yaşta, erkekler için "uu beybi" dediğimi fark ettim. sen heteroseksüel olmayı seçtin mi? senin cinsel tercihin mi karşıcinsel olmak. homoseksüel olmayı düşünüp, deneyip, "yok bu bana pek şeyapmadı" diyip mi heteroseksüel oldun. erkeklerle sevişip, doyup, yeni tatlar için mi hetero oldun? şimdi anlıyor musun ne kadar gerzekçe geliyor kulağa o diline doladığın "sapık", "tercih", "seçim" saçmalıkların.

    şimdi at kafalı, ter kokulu abazan arkadaşım, aile kurmak için gereken kalifiye ebeveyn faktörüne bakarsak, ki bu faktör aranmıyor ki sen ve denklerin dünyaya gelmiş. sen, mesela, kendini benden daha kalifiye buluyorsun da bundan mı bana bu hakkın tanınamayacağını ileri sürüyorsun? ya da ben direkt olarak sapık mıyım şimdi? sülalesinin, konu komşunun, dostlarının parmakla gösterdiği, herkese elinden gelen yardımı yapabilmek için yırtınan ben. hani kafan sırf s*ke g*te çalışıyor ya, ondan söylüyorum, hayatında birlikte olduğu insan sayısı bir elin parmağını geçmeyecek biri. sapık... kimsin aslanım sen? :) biri de demiş "o onu seçmiş, ona yönelmiş". rabbül alemin! yaratıyorsun sahip çık. ha eşcinselleri savunan bazı minik dangozlar da hala "o onun tercihi, o onun cinsel tercihi" diyor. öğren annem öğren, yok tercih mercih. öbürü de "orientation"dan çevrilmiş yönelim kelimesini "fiziken bir doğrultuya doğru aktif hareket etme" olarak algılamış. o zaten kayıp vaka amk.

    ben ve bu ülkedeki milyonlarca eşcinsel, heteroseksüel ailelerden geldik. "fallik dönem"i öğrenmiş ya 6 aylık pedagojik formasyonunda, gelmiş aklınca bilimsel konuşuyor. ulan dünyanın en önde ülkeleri bu hakkı araştırmadan verir miydi? biz aşırı genişiz, haydi eşcinsellere bu hakkı da körü körüne verelim diyip mi verdiler sanıyorsunuz? bunun araştırmaları, klinik deneyleri, gözlemleri yapılmadı mı? literatür yok mu sanıyorsunuz? türkiye gibi yasaların gece yarıları gizli gizli geçtiği bir ülke ile ulu orta, bilim insanlarıyla, sanatçılarla görüşülerek verilen kararlarla yasa geçiren iskandinav ülkelerini, gelişmiş ülkeleri bir mi sayıyorsun? falliğini sevdiğim, yüz milyonlarca insan yazılım hatası mı aldı fallik dönemde.

    dingilin biri de gelmiş "swingden swinge koşuyorlar" diyor. senin girdiğin gay ortamlar öyle demek ki kocaoğlan. ben ömrümde gay bara bile gitmedim. ne aldattım sevgilimi, ne de o varken başkasına gözümün ucuyla baktım. gelmiş ahlak dersi veriyor ba ba ba. hadsiz habeş maymunu.

    kaderin bir cilvesiyle yüksek lisans tezimin deneyleri için çalıştığım kadın hocamın eşinin de kadın olduğunu öğrendim onun laboratuarında çalışırken. evine gittim, harika ailesiyle tanıştım. iki güzeller güzeli kızıyla kıt konuştuğum dillerinde sohbet ettim. ve hocama kendimin de eşcinsel olduğunu söylemedim dahi. ekipten başka bir kızla ab'deki haklar muhabbetinde söylemiştim, o gidip söylemiş bir konuşma esnasında, sana danışmadan söyledim o an, özür dilerim diye geldi bana utana utana. ben de söyle aq, nolacak dedim asilce :)

    madem mutlak olarak bir anne ve bir baba ile oluyor bu iş, çocuklu eşlerin boşaması yasaklansın. anne veya baba öldüğü anda devlet anında yenisini atasın (kayyum baba). hani öğrenmişsin ya fallik dönemi, fallik dönemi yurtta geçiren çocuk mükemmel olarak yetişiyor mu senin o ütopik fallik dönem tanımına mesela? haydi diyelim fallik dönem bahsettiğin gibi ayarsız şekilde aşırı öneme sahip, e fallik dönem sonrası evlat edinme hakkı gelsin? yok ama, senin niyetin başka. fallik mallik atma cemil, din kardeşiyiz. kısa yoldan de "ben anlamadığım konuyu araştırmıyorum, anlamadığım için de otomatik olarak karşı çıkıyorum. ben eşcinsel değilim, benden olmayan umrumda değil, o yüzden eşcinseller ne bok yerse yesin". böyle de, ciğerimi ye. mallığın da aşikar kalsın, bastırma içinde. gaz yapar.

    özetle, sevgilimle birbirimize "eş" (evli çift) olabilecek bir ilişki olgunluğuna eriştiğimizde ve maddi olarak da kendimizi hazır hissettiğimizde, bu sevgimizi doğumunda terk edilmiş, yurtta kalan bir yavrucakla (veya iki) paylaşmayı çok istiyoruz. belki birini taşıyıcı anne aile yaparız kim bilir. pazardan kavun alırcasına değil, bütün altyapı hazırlığıyla. öncelikle ikimizin de iyi birer baba olacağından emin olarak.

    bir tane gay arkadaş da "olmaması gereken haktır" demiş. sonra da yalansa yazın bana demiş. editlemiş "yaaa yazamıyorsunuz işte demek ki ben haklıyım" demiş. mesaj atayım dedim, "bu yazara mesaj atılamıyor". millete meydan okuyup, mesajı bloke edip, "kekeke kimse yazmıyor demek ben haklıyım". sen zaten evlat edinme arkadaşım.

    tanım: birçok ülkede olan hak. yani hali hazırda mevcut olan hak. ortadoğu'ya pratiğe geçmesi zaman alır, o ayrı.

    bir de eşcinsel evliliğe karşı olan süper demokratik, demokrasi nöbetlerinde eminim ki bilerek ve isteyerek, fikri hür vicdanı hür şekilde, ulu önderin bizlere verdiği demokrasiyi meltemli yaz akşamlarında ailesiyle gezinerek kahramanca savunan arkadaşlara bir önerim var. eşcinsel evlilik yasası geçsin, ama sen hemcinsinle evlenme. nasıl fikir ama?!

    edit: bir iki entry aşağıdaki arkadaş, evlat edinmeden önce ilişkinin olgunlaşması gerekliliğimi, yüksek lisans eğitimimi ve ailemde parmakla gösterilen biri olduğumu tiye almış aklınca. senin karın seni eve bağlamak için çocuk yapsın, daha birbirinizi iyice tanımadan yapın o çocuğu, sonra sen başka kadınlara yürü, karın hamileliğinde depresyona girsin. bok gibi, bir çocuğun bağladığı bir evliliğin olsun aslanım sana yakışan buysa. bana yakışan o çocuğu tehlikeye atmamak için dediğim gibi, ilişkiden, kendimden ve sevgilimden, ekonomik gücümden emin olmak. ayrıca yakında yurtdışında doktorasına başlayacak birine "eğitimmiş bi sktir git" demenden senin kaliten anlaşıldı zaten. arkadaşa mesaj attım :) şeklinde ama dönmedi.

    bir sonraki sayfada ise ışid sempatizanı bir yazar da itlaf edilmeliler diyip, ışid tarafından çatıdan atılan iki adamın yerde kanlar içinde yatana kadarki her anının kolajını paylaşmıştı, ona da mesaj attım bir tarafın yiyorsa atsana birini böyle çatıdan diye. paylaştığı fotoğrafı hemen kaldırıverdi bana bir şey yazmadan. ulan ılık, ibne, bilmem ne dediğiniz adam sizden on kat mert, hala siz klavye arkasından entry'de ışid paylaşın, ılık mılık diyin. mesaj atınca cevap yok ama. yeni nesil dar paçalı şehzadeler sizi.
  • abi lütfen artık bu kadar davar olmayın lan. yani nerede bir eşcinsel başlığı açılsa 'yarrak delisi ipneler' geyiği dönüyor. ulan bu kadar mı salaksınız. benim anlamadığım bu sığırların niye bir tanesi çıkıp iki anneli aile mi olur am delisi kadın falan demiyor.

    eşcinsel denince neden akla hemen homoseksüel erkek geliyor.

    yani çok net söylüyorum bu davarlar kendi ailerine bir baksalar görecekler bir anne bir baba olunca herşey mükemmel olmuyor. bak senin bir anne bir baban var ama sonuç sen. düşün yani. keramet bir anne bir baba formülünde olsa sonuç sen olur muydun?
  • türk toplumu gibi hastalıklı bir topluma fazladır. önce uygarlık, insanlık, hak, hukuk gibi batının yarım asır sene önce hâllettiği kavramları öğreteceksin.
  • çocuk dediğin iki tane ibnenin veya lezin yanında sevilerek büyüyeceğine, kendisini maddi ve manevi anlamda sömüren, dayakçı ailelerinin yanında büyümeli. o da olmadı yetiştirme yurtlarında hademelerin, müdür ve memurların, kendisinden yaşça daha büyük olan çocukların insafına bırakılmalı ki yanlızlık ve acımasızlık kaderleri olsun. unutmayın bu ülkenin istismara uğraya uğraya köpekleşen insanlara da ihtiyacı var.
  • bir arkadaş şöyle demiş:

    "kaldı ki ne toplum olarak ne de birey olarak böyle bir hakka hazır değiliz. ayrıca eşcinsel birlikteliğin olduğu bir ailede yetişen çocuğun psikolojik gelişimi ile ilgili yeterince veri de yok. ve bu ataerkil yapı içerisinde böyle bir hak eğreti durur. ondan çok daha önce insan hakları var."

    ben eşcinsel bir erkeğim arkadaşım. ne kırıtıyorum, ne yayvan yayvan konuşuyorum ne de halimde tavrımda sana göre "anormal" olan bir durum var. seninle "öyle de olabilirdim"i tartışmayacağım bile çünkü zaten kafandaki bütün eşcinseller öyle. oku iki dakka:

    öncelikle ben türk aile yapısının ürünüyüm. beni masum, kendi halinde bir türk ailesi dünyaya getirdi. ben de zaten masum ve kendi halinde biriyim. sittin sene en yakın arkadaşım olsan ben demeden anlamazsın benim eşcinsel olduğumu. bir çocuk yetiştirmedim ama bir birey olarak kendimi yetiştirdim. klasik müzik konserine giden, yabancı dil bilen falan filan biriyim. sanırım beni kabul etmen için sana kendimi beğendirmem lazım ama tek tek saymayacağım. lafı uzatmayım, muhtemelen hem kültür hem de eğitim bakımından bu hakka karşı çıkanların %90'ından iyiyimdir. sorun şu arkadaşım; ben senin bana vereceğin icazete muhtaç olmamalıyım. sen normal olan değilsin, ben anormal olan değilim. bu durumu sen kafana sokamasan da ben seçmedim. bu benim varoluşum. benim ne testosteronum senden az, ne de "erkekliğim". bütün yakın arkadaşlarım "oğlum benim çocuğumu yetiştirirken akıl hocası sen ol" der. çünkü ben çocuğuma kaç yaşında enstrüman, kaç yaşında yabancı dil öğreteceğimi planlarım, onu çevresi ile en iyi şekilde anlaşacağı halde yetiştiririm. kendi ailemden aldığım terbiyeyi veririm. zaten kendi cinsel yönelimini ergenliğe girdiği zaman anlar, ve ergenliğinden sonra kimi severse onu desteklerim. önce de desteklerim tabii ama çocukluk aşkı başka bir şey.

    ben eşcinsel bir bireyim ve senin o harika olarak gördüğün, bir anne ve bir babadan oluşan türk ailesi tarafından meydana geldim. onların heteroseksüel olması çocuklarının homoseksüel olmasına mani değil çünkü. aynı şekilde eşcinsel bir baba-baba ya da anne-anneden oluşan ailenin de çocuklarının homoseksüel olmasını bekleyemezsin. düşün ben onların "heteroseksüel" genlerini aldığım ve onlar tarafından yetiştirildiğim halde ergenliğe girdiğimde bana hoş gelen bir erkek figürü görünce uyarıldığımı farkettim. yani bende bir "anormallik" yok; ama sen sadece seks delisi, kendini farklı olarak belli etmeye bayılan ya da hayatını bedenini satarak satan eşcinselleri görürsen ve "bunların hepsi böyle yea" dersen, bu sadece senin cehaletini gösterir. başka türlü eşcinselleri görmemenin sebebi de zaten bir eşcinseli o söylemedikçe anlamaman, onun da senin bu nefretini görüp sana açıklamaktan çekinmesi sebebiyledir muhtemelen.

    yazdığın cümlelere cevap veririsem:

    - kaldı ki ne toplum olarak ne de birey olarak böyle bir hakka hazır değiliz.
    - toplum adına karar vermen tuhaf ama birey olarak ben hazırım, seni bilmem.

    - ayrıca eşcinsel birlikteliğin olduğu bir ailede yetişen çocuğun psikolojik gelişimi ile ilgili yeterince veri de yok.
    - otur iki dakika araştır. yabancı dilin yoksa öğren, sana kendimi kabul ettirmek verilerle peşinden koşacak değilim. ayrıca izin vermiyorsun zaten devlet olarak ailelerin evlat edinmesine, veriyi türkiye'de nasıl elde edeceksin?

    - ve bu ataerkil yapı içerisinde böyle bir hak eğreti durur.
    - ataerkil = erkek egemen. eşcinsel iki baba = erkek egemen aile. erkek egemenliği ben savunmuyorum, kadınların eşitliği söke söke almaları gerektiğini düşünüyorum. erkek egemenliği savunan sensin oysa ki ve iki erkek ebeveynden oluşan bir aileden daha ataerkil bir şey düşünemiyorum ben. evet senin hayalindeki kırıtan, yayvan konuşan erkek değiller çoğu zaman eşcinsel erkekler. onlar da beni germiyor ayrıca.

    - ondan çok daha önce insan hakları var.
    - evet ondan önce evlilik hakkı var doğru söylüyorsun, bunun akabinde de evlat edinme gelmelidir. insan haklarını önem sırasına koyma işini devlet sana mı verdi bilmiyorum ama avrupa ve amerika kıtasında ve hatta okyanusya'da patır patır bu haklar verilirken, türkiye de er ya da geç bu haksızlığından vazgeçecektir diye umuyorum. devlet evlat edinmeyi de, taşıyıcı anne ile çocuk yapmayı da desteklemelidir. bu da bir insan hakkıdır.

    birbirini seven iki yetişkinin evlenme hakkı her halükarda olmalıdır. normalde zaten birbirini seven ve bir aile olmak isteyen iki eşcinsel birey birlikte yaşamaya başlar. ama sen devlet olarak "evlilik" adı altında sosyal güvence, tayin durdurması, atama durdurması, mal bölümü gibi hakları "bu sadece bir kadın ve bir erkek olursa olur" diye veremezsin. 21.yy'da bilimsel veriler (ben bilimadamı eğitimi aldım, buna karşı çıkanlar benden daha meraklı halde gelip "bilimsel veri isterük" diye ağlıyorlar) ışığında ve insan hakları dahilinde er ya da geç bu haklar tanınacaktır. ne kadar erken, o kadar iyi.
  • "sözlükte çok abazan var" derlerdi de inanmazdım* eğer eşcinsel çiftlerin evlat edinme hakları olmasaydı hala da inanmıyor olacaktım. o nedenle kimin seks hakkında ve çocuk nasıl yapılır mevzusunda ne derece bilgi sahibi oldugunu görmeme yaramış haklardır eşcinsel çiftlerin evlat edinme hakları.

    ben mi? valla bana bedava versen almam o hakkı da, bir takım "kendi çocugunu ortaya birakabilen" ultra hiper ahlaklı heteroseksuellerin yetiştirme yurduna öteledikleri (bak iteledikleri bile demiyorum) evlatlarını da. tamam ulan.. yalan.. o çocukla goz goze gelirsem (ki gelirim) alırım.. senin bakmadığın kadar da iyi bakarım (bak dikkat et bakmayacagin demiyorum, zaten atmışsın anlıyor musun? atmışsın, atmışlar).. ama değer mi? para harcıyacağım, zaman harcıyacağım, bak şu an çocugum yok ama oldu ki verdin** bu hakkı bana, gittim aldım öteledigin çocugunu. emin ol aç uyurum ona bakarım, kendi hetero ana babamın bana baktığı gibi. ama değer mi? para harcıyacağım, zaman harcıyacağım.. bunu yani parayı, zamanı niye tekrar ediyorum biliyor musun? çünkü sen bundan ibaretsin, bu kadarını anca düşünüyorsun. eşcinsellerin evlat edinme hakkıymış hasiktir ordan. kolayınıza geliyor piç diyorsunuz siz lan o çocuklara. sizin burda eşcinsellere tek kelime etme yada hak vermeye yeltenme hakkınız mı var? ufak dağları yaratıyorsunuz, halbuki kaçınızın babası yada annesi yada her ikisi birden aslında eşcinsel haberiniz var mı ulan 3 maymun kılıklılar?

    bu başlıkta yazılan her şeyi, eşcinsellere gizli kapaklı ve/veya aleni tum hakaretleri geçtim, bir terbiyesiz çıkıp tüh demiş. "tüh, doğal yollardan evlat sahibi olmalarını dilerim, olmuyor mu öyle? tüh" demiş. bak hetero oldugunu varsaydığım ailenin sana vermedigi seks bilgisini geçeyim buradan. vajina var, kadında olur. penis var o da erkekte. supriz! çocuğu birbirine geçerek yapan bunlar değil. yumurta var, kadında olur. sperm var o da erkekte. çocuk bu ikisinden, bir dolu parametrenin uygun koşullarda aynı anda bir araya gelmesi ile olur (ama bir çogunuz yapamadığı için devlet parasını oduyor tup bebek yapın o zaman diyor "edilgenlik" ve "üreyememe" üzerinden eğer bel altı vuracaksak, ki lütfen çocuk sahibi olmakta zorlananlar bu kısmı göz önüne almasın, lafım önüne sadece çükünü alanlaradır, haricinde kırdığım herkesten peşinen özür dilerim, zira çocuk olması kadar olamaması da "doğaldır"). ve eğer olur da kendim yapmak yerine, ötelediğiniz o çocuğu alırsam --ki istersem alırım, hiçbir kanununuz beni durduramaz hatta yardımcı bile olur emin ol-- ona hiçbir şey veremesem, sizinkilerin size anlatmadığı bu basit hayat dongusunu yani çocuk nasıl olur'u tüm açıklığı ile anlatacağim ki, hayatı boyunca etrafındakilerden farklı olarak insan olmanın ayrıcalığını yaşayabilsin. bazınız ailelerinizin ilk denemesisiniz, bazılarınız istenmeyensiniz, bazılarınız 100'uncu seferde oldu ve bugun kalkmış bana hak vermekten bahsedebilir hale gelmişsiniz ama çocuk nasıl yapılır bilmiyorsunuz. neden? çünkü evlat edinmeye hak versek mi yoksa hak vermesek mi diye papatya falı tuttugunuz bu eşcinseller ve eşcinsellik* sizin gözünüzde her açıdan "yapamaz". nah yapamaz! gayler mi yapamaz diye düşünüyorsunuz? benim hayatımda tanıdığım tüm erkek eşcinseller sizin "erkek" kriterlerinize gore çok çok daha erkekler. eğer siz gibi kendini çok "erkek" gorenlerin, hatunlara yapmaya çalıştığı gibi sizleri önlerine katıp inim inim inletmiyorlarsa bunun tek nedeni kendilerine, kendi kişisel gelişimlerine daha dönük olmalarıdır.

    sizler o ortaya attığınız çocugu alayım diye bana yalvarmalısınız arkadaş. amacınız bir çocugun sağlıklı bir yuva edinmesi, okuması, iş aile sahibi olması ise bana ve arkadaşlarıma yalvarmalısınız "alın bu çocugu hayatı kurtulsun" diye, hak vermek, evlat edinme hakları falan ne demek? ama siz yalvarması gereken tarafın biz oldugunu düşünüyorsunuz, neden? çünkü sizin gozunuzde yapamıyoruz ya. seks'in ne oldugunu ve çocuk nasıl yapılır'ı en iyi siz biliyorsunuz ya. öyle sanmaya devam edin. çatır çatır alacagim yada yapacagim o çocugu, bana da eşime de anne diyecek. hadi yallah.
hesabın var mı? giriş yap