• daha kötüleri için:
    (bkz: eşinin evlendiğini öğrenmek)
  • eski eşiyle ilgili anılarını zaman zaman paylaşan ama boşanmayı çokta kafasına takmayan arkadaşımla birgün oturmuş rakı içiyoruz, söz döndü dolaştı yine onun eski eşi muhabetine geldi ya da özellikle o getirdi.

    eski muhabbetlerine benzemeyen bir efkarla rakıdan bir yudum aldı. evlenmiş dedi.,

    kim dedim.

    benim karım dedi.

    karın mı? dedim.

    hee dedi. ayrıldığım...

    hadi yaaa dedim.

    heee. dedi.

    nasıl öğrendin? dedim.

    aradı dedi.

    yapma ya dedim.

    hee dedi. rakıdan bir yudum çekti. sigaraya uzandı. aldı. yaktı.

    bir buçuk sene olmuş dedi.

    hayırlısı olsun dedim.

    kafasını salladı.

    gözlerinin dolduğunu gördüm.

    eee hayat dedim. sen de evlenirsin.

    öyle.. dedi.

    rakıdan bir yudum, sudan bir yudum, sigaradan bir nefes daha çekti..

    ee. noldu. üzüldün mü? dedim.

    ne bileyim. dedi.

    kızımız olacak diye konuşurduk, maddiyatsılıktan hep ertelerdik. dedi.

    olmadı. belki de iyi oldu. ayrıldık zaten. yürümedi. dedi.

    eee. kısmet. dedim.

    öyle. dedi.

    ee ne konuştunuz onca zaman sonra. dedim.

    hiç dedi. izmir'e yerleşmişler. bir de kızı olmuş.
  • hayatin dogal akisina uygun bir eyleme imza attigini ogrenmektir eski esin.
    eski sevgilinin evlendigini ogrenmek kadar uzmuyor kimseyi ama anladigim kadariyla.
  • kadinlardan cok erkekleri uzdugunu dusundugum durum. kadinin icinde genelde bir sey kalmamis oluyor. erkek icinse bir kez evlenmeye gorsun, bosanip kendisi evlense bile kadin onun hep karisi kaliyor.
  • altıncı nesil yazar isyanı olabilir.

    *
  • insanı depresyona sokabiliyormuş anlaşılan.
    yani insan vazgeçtiği, erkek dilindeki karşılığıyla siktiri çektiği kişinin arkasından göz yaşı dökebiliyormuş.
    örneğiyle anlatayım; iş yerinden bir arkadaşım çekişmeli boşanma yaşayarak yakasını zor kurtardığını ballandıra ballandıra anlattığı, eski eşinin evliliğini devam ettirmek için verdiği tüm uğraşlara sırt çevirerek boşadığı kocasının arkasından 1 haftadır gözyaşı döküyor.
    1 yıl olmuş ayrılalı. "nasıl olur da benden başkasını sever? sevemeyeceğini söylerdi," diye üstelik. "ya ben ya hiç kimse derdi, benden başkasını sevemeyeceğini söylerdi, yalnız öleceğine yeminler ederdi" diye ağlıyor üstelik. bu sözler, sen onun sevgisini sömürmeden önce söylenmiş olmasın? diye soramıyorsun üstelik.
    o, mutsuz olsun diye ayrılıp kendisinin mutsuz olmasına hırs yapıyor bana göre.
    ınsan da arkadaşının yüzüne "ruh hastasısın, bırak adamı yakasından düş! ayrılması için kan kusturmuşsun, süs biberi gibi seni beklemedi, senden önce evlendi diye hırs yapıyorsun, kıskanıyorsun!" denmiyor.
  • bir arkadaşım, yıllar boyunca süren yıpratıcı bir evliliği bitirmişti. birkaç sene nafaka ödedikten sonra bir gün eski karısı aramış. 'ben evleniyorum haberin olsun.' demiş (bunu söylerkenki tonu, 'değerimi bilmedin şerefsiz. bak ne erkekler var.').
    bizim eleman cevap vermiş: 'aman gözünü seveyim çabuk evlen. biraz oyalanırsan adam senin ne mal olduğunu anlayıp vazgeçer. eğer kısa süre içinde evlenirsen, düğününe gelip bilezik takmazsam, halayda mendil sallamazsam şerefsiz evladıyım.'
  • eski eşin sevgilisi olduğunu öğrenmekten daha çok can sıkar sanırım. boşandıktan bir kaç ay sonra bir sevgilisi oldu. arada kızımız var. öyle sen yoluna, ben yoluma demek zor. kızımızla ilgili görüşmek, onun babada kalıp özlem gidermesi şimdilik kolay. ama ya babası evlenirse o zaman durum ne olur çocuk açısından bilemiyorum. ben bir iki kederlenir, gördüğümde de mutluluklar dilerim. sonuçta "kendi hayatı"nı yaşamak için boşandı. kızım, babasının yaşadığı o hayatın neresinde olur işte o beni kaygılandırır. çocuğum kırılıp incinmesin isterim.

    editito: vurmayın şu garibe. ben de hayatımı yaşıyorum, yaşamaya çalışıyorum. sadece zamanım babaya göre kısıtlı, bu nedenle de mecburen planlı.

    gelen bir mesaj üzerine güncelleme: böyle bir entry yazdığımı unutmuşum bile sevgili günlük. baba galiba 3 yıl önce başka biriyle evlendi, zamanı hatırlamıyorum. evlenmeden önce bana, sonra da kızıma söyledi. kızımla tanıştırdı. kızım, kadını epey sevdi, hatta ilk başta bu durumu biraz kıskandım. kızım başka birini sevdi sonuçta. sonra bu durum içimi rahatlattı çünkü babasının evine gidince rahat hissedecekti. insan sevmediği birinin yanında huzursuz olur, belki babası ile ilişkisi bozulurdu. bilmiyorum. eski eşim boşanmadan beri farklı şehirde yaşıyor. kızımla iletişimi gayet iyi. her akşam konuşuyorlar, baba fırsat buldukça, hatta bazen zaman yaratarak kızımı görmeye geliyor, birlikte vakit geçiriyorlar. kızım babası tarafından sevildiğinden emin.

    güncel kaygım, eski eşin çocuk evlat edindiğini öğrenmek ile ilgili oldu. kızımın bir kardeşi oldu, birdenbire.. gerçi babası ve eşi bu süreci de pedagoga danışarak kızımla paylaştılar, baba önceden ve süreçte beni bilgilendirdi. ne evliliği ne çocuk evlat edinmesi kızımla ilişkisini uzun soluklu baktığımızda olumsuz etkilemedi. bunu iletişim (baba-anne, baba-çocuk, anne-çocuk) ve istikrar sağlıyor diye düşünüyorum. benim tüm kaygım kızım üzerindendi. bireysel olarak beni kısa süreli şaşkınlıklar dışında etkilemedi. boşanalı 10 yıl oldu, hiç evlenmemiş, hep kızımla ben varmışım gibi hissediyorum.

    kızım olmasaydı hayatımdan çıkıp gitmiş birinin evliliği üzerine bu kadar laf etmez, üzerine düşünmezdim.
  • - tebrik ederim, allah bi yastıkta kocatsın
    - teşekkürler, darısı başına...
    diyaloğunu yaşattıran durumdur. aslında ben evlendikten sonra öğrenmedim, çocuğumuz olduğundan kelli zaten haberdardım ve düğün hediyesi bile verdim.*
  • eski evliliği güzeldi demek bekarlığa dayanamadı dedirtendir.
    (bkz: darısı başıma)
hesabın var mı? giriş yap